Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ S ] / Silahım yok

Silahım yok перевод на английский

685 параллельный перевод
Silahım yok.
I got no gun, see.
Hayır, silahım yok.
Why no, I haven't got any revolver.
Silahım yok.
Uh, I lost my gun.
Bak silahım yok.
I have no weapons.
Silahım yok
I have no weapons.
- Benim silahım yok.
- I haven't got a weapon.
Fakat silahım yok.
But I don't have a gun.
Silahım yok.
I'm not wearing a gun.
- Hayır silahım yok.
- No, I don't have a gun.
Küçük kalibre silahım yok.
I don't own a small-caliber pistol.
Silahım yok dedi, ben de benimkini indirdim.
No guns, he said, so I put down mine.
Silahım yok.
I have no weapons.
- İhtiyacım olunca silahım yok.
- I never have a rifle when I need one.
Silahım yok ama düdüğüm var.
No gun, but I got a whistle.
- Silahım yok.
- I haven't got one.
Silahım yok.
I don't have a gun.
Benim silahım yok, bayım.
I got no gun, mister.
- Silahım yok.
I haven't got a gun.
Hey, silahım falan yok.
Hey, I haven't got any gun if that's what you mean.
Silahımız bile yok.
We're not even armed.
- Silahım falan yok ki.
You aint got no gun -
Artık silahımız olduğuna göre sorun yok.
Not that he worries us, now we got our guns.
Kılıcıyla silahıyla Kral John'a ihtiyacımız yok.
We don't need a King John with fire and sword.
Bir silahım bile yok.
I ain't even got a gun.
Silahın yok diye seni vurmayacağımı mı sanıyorsun?
You think I wouldn't shoot you because you ain't got a gun?
Şimdi, silahı var mı yok mu?
Does she own a gun or doesn't she?
Crystal'ın silahı var mıydı yok muydu?
Did Chrystal own a gun or didn't she?
Beyazım ve silahın yok.
I'm white, and you haven't got a gun!
Silahım bile yok. - Devam et o zaman.
- Then let's go on.
Silahımız yok.
We got no guns.
Fakat silahın yok, tatlım.
You've got no gun, honey.
Hiç silahımız yok.
We don't have any guns at all.
Silahım bile yok.
I'm not even armed.
Sözde cinayet silahının ateş etme yeteneğinin olmaması delili yok saymak olmaz mı?
Would it rule out testimony that the weapon was incapable of firing a bullet?
Öncelikle, silahın veya copun yok mu? Hiç ihtiyacım olmadı.
Let me tell you about some of the things a sheriff runs up against.
O madeni paraları almalıyım. Ne yazık ki, silahım yok.
I'll have to take those coins now.
Üzerimde silah yok, silahşör.
I'm not armed, triggerman.
Ayrıca onlara karşı savaşmak için yeterli silahımız yok.
And we don't have enough weapons to fight against them.
Bir kaç gün önce Gui Wu'yu yaşlı Usta Gan'a yok etmek üzere bir silah götürmesi için yolladım.
Few days ago I sent Gui Wu to escort a weapon for Old Master Gan to destroy ;
Şefim Vercingetorige'in silahlarını Sezar'ın ayaklarına attığı gibi bende silahımı... senin ayaklarına atıyorum. Hadi, teslim oluyorum. Ziyan edecek vaktim yok.
I toss my weapon at your feet as Vercingetorige, my chief, tossed his... at Caesar's feet, come on, I'm surrendering. I've got no time to waste!
- Silah taşıyordu! Sorun yok, o benim arkadaşım.
He's a friend of mine.
Silahım olup olmadığını merak ediyorsan, yok.
If you want to know if I'm carrying a gun, I'm not.
Herşeyi siktir et, Silahım bile yok.
Matter of fact, I don't even own a gun.
Görüyorsun üzerimde silah yok.
You see I'm not toting a gun.
Sadece birkaç adamım var, paramız yok, silahımız yok.
I have only a few men, no money, and no rifles.
İnsanlarımın silahı yok.
My people have no guns.
Hiç silahımız ve cephanemiz yok.
We have no arms or ammunition.
Bakın, hiç silahımız yok
You see, we didn't even bring any weapon
Silahım yok.
I have no gun
Silahımız yok.
We haven't the weapons.
- Silahımız yok.
- We haven't the weapons.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]