Sizinle перевод на английский
32,817 параллельный перевод
Yani burada sizinle etik tartışması yapmayı ne kadar istesem de kazanmam gereken bir savaş var.
So as much as I'd like to stand here debating ethics with you all day, I have a war to win.
Bunun sizinle bir alakası yok.
Okay, this has nothing to do with you.
- Sizinle aynı tarafta çalışmayı.
To play on the same team.
- BARO sizinle iletişime geçti mi?
Did the AUSA interview you?
Nathan James, ben de sizinle aynı tabloya bakıyorum.
Nathan James, I'm looking at the same picture you are.
- Sizinle bir daha müzik yapamayacak olmaktan.
- Is never being able to play music with you guys again.
Yeğeninin bunu sizinle paylaşamayacak olması çok üzücü.
Sad that your nephew won't be around to share it with you.
Bu gece sizinle ben ilgileneceğim.
I'll be with you tonight.
Şerif şimdi sizinle görüşecek.
- The sheriff will see you now.
Sanırım sizinle okulda görüşeceğiz.
I guess I'll see you at school?
Sizinle yeniden takılacağım için heyecanlıyım.
I'm excited to hang out with you guys again.
Bayan Drake, sizinle konuşmak istiyorum.
Miss Drake, I'd like a word with you.
Burada işim bittikten sizinle buluşurum.
I'll meet you right after I'm done here.
Biz de sizinle aynı şeyi yapıyoruz.
And all we're doing is looking for the same thing you are.
İyi akşamlar. Ben Emily ve bu gece sizinle ben ilgileneceğim.
Good evening, I am Emily, and I'll be taking care of you tonight.
"Ezra'da kalmak için pek iyi bir gece değil gibi geliyor... sizinle Lucas'ta kalmamın sakıncası var mı?"
"Doesn't seem like the best night to spend at Ezra's. Mind if I bunk with you at Lucas'loft?"
Sara'nın bana söylediği ne olacak, "Biz de sizinle aynı şeyi arıyoruz."
Hanna, what about Sara telling me we're looking for the same thing you are?
Sizinle tanıştığıma memnun oldum ama başka bir toplantıya geç kalıyorum.
So, it was lovely to meet you, but I'm late for another meeting.
- Sizinle daha önce karşılaşmadığımıza şaşırdım.
I'm surprised we never ran into you.
Ben de sizinle geliyorum.
I'll come with you.
Bay Neil, sizinle karakolda konuşabilir miyiz lütfen?
Mr Neil, can we have a word with you down at the station, please?
Sizinle bağlantıya geçerse derhal beni arayın.
If he contacts you call me immediately.
Sizinle çalışcağım için beni fena kıskanıyorlar.
They're really jealous that I'm working for you.
Sizinle tanıştığıma memnum oldum.
Oh, pleasure to meet you.
- Evet. Sonunda sizinle tanışmak güzeldi.
It's great to finally meet you.
Sizinle vakit geçirebildim.
Just getting to spend time with you.
Randevum olmadan sizinle görüşemezmişim. Sıradan biri belediye başkanından nasıl randevu alacaksa artık.
Only because they wouldn't let me up without an appointment, but how does a regular guy get an appointment with the Mayor anyway?
Sizinle Sara Lance, Ray Palmer ve diğer Efsanelerle ilgili konuşmaya geldim.
I'm... here to talk about Sara Lance, Ray Palmer, and the rest of the Legends.
Sizinle tüm bunları keşfetmek isterdim ama gerçekleştirmem gereken bir sünnet var.
I would love to explore all of this with you, but I have a circumcision to perform.
Acılarınız için sizinle birlikte ağladım.
And I've wept with you over your suffering.
Vjekoslav Kralj sizinle görüşecek, şef.
Vjekoslav Kralj to see you, chief.
- Miroslav Plese, sizinle tanışmak ne güzel.
Miroslav Plese, nice to meet you.
O halde kesinlikle sizinle konuşmak isteyeceklerdir.
Oh. They're definitely gonna want to talk to you then.
Sizinle tanıştığıma çok sevindim efendim!
G-Good to meet you, Sir!
Sizinle ilerleme kaydettiğimizi düşünüyordum.
And here I thought I had made real inroads with you guys.
Sonunda sizinle tanışabildim.
It's good to finally meet you in person.
Sizinle yürüyeceğiz bay Fink.
We'll walk with you, Mr. Fink.
Kaybedişini sizinle birlikte izleme ihtimalim yüksek.
Well... chances are I will be watching it disappear with you.
Sizinle tanışmak harikaydı çocuklar.
Great meeting you guys.
Bu amaçsız davada sizinle çalışmak benim kişisel hapsim. Sütyensiz gezip... "Infinite Jest" okuma kısıtlamasın da cabası
Working these pointless cases with you people... that's my prison minus the freedom to go braless and finally read "Infinite Jest."
Düşündüğünüzden daha da zor... görünüşüzle alakalı olarak sürekli sizinle dalga geçilmesi.
It's harder than people think... going through life like this, getting bullied for how I look. Join a gym.
Bayan Keating, sizinle tanışmak onurdur.
Ms. Keating. Honor to meet, finally.
Sizinle Yenilmezler'e karşı duyduğunuz nefreti paylaşıyorum.
I share with you a hate for the Avengers.
Ama ne yazık ki, ben burada işlerin çok daha kötüye gittiğini sizinle paylaşmaya geldim.
I, unfortunately, am here to share with you that things have gotten a lot worse.
Eğer en iyi makineyi yaparsanız o zaman İndian motorsikletleri bir üst seviyeye taşımak için sizinle ortak olmak isterim.
If you can best my machine, then I want to partner with you to take Indian Motorcycles to the next level.
Sizinle tanışmak bir şeref, bayan...
It's a pleasure to meet you, Miss...
Bay King, sizinle tanışmak büyük şeref, efendim.
Mr. King, it is a great pleasure, sir.
Sizinle tanışmak da öyle.
Pleasure to meet all of you.
Neden sizinle konuşmak istediğimizi anlamışsınızdır.
So you can understand why we wanted to speak with you.
Ama sonra, birkaç hafta öne Phoebe Elliot sizinle iletişim kurdu.
But then, a few weeks ago, Phoebe Elliot contacted you.
Sizinle de.
Mm, you as well.
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizinleyim 24
sizinle mi 26
sizinle geliyorum 51
sizinle gelebilir miyim 36
sizinle biraz konuşabilir miyiz 19
sizinle geleyim 25
sizinle konuşmak istiyorum 119
sizinle tanışmak çok güzel 19
sizinle tanışmak güzeldi 30
sizinleyim 24
sizinle mi 26
sizinle geliyorum 51
sizinle gelebilir miyim 36
sizinle biraz konuşabilir miyiz 19
sizinle geleyim 25
sizinle konuşmak istiyorum 119
sizinle tanışmak çok güzel 19
sizinle tanışmak güzeldi 30
sizinle tanışmak bir zevkti 18
sizinle geleceğim 29
sizinle gurur duyuyorum 24
sizinle konuşmak istiyor 34
sizinle konuşmam lazım 20
sizinle konuşmak güzeldi 26
sizinle tanıştığıma sevindim 22
sizinle tanışmak bir zevk 26
sizinle konuşmam gerek 28
sizinle biraz konuşabilir miyim 34
sizinle geleceğim 29
sizinle gurur duyuyorum 24
sizinle konuşmak istiyor 34
sizinle konuşmam lazım 20
sizinle konuşmak güzeldi 26
sizinle tanıştığıma sevindim 22
sizinle tanışmak bir zevk 26
sizinle konuşmam gerek 28
sizinle biraz konuşabilir miyim 34
sizinle konuşabilir miyim 86
sizinle konuşmalıyım 83
sizin 241
sizin mi 61
sizin olsun 33
sizinki 37
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164
sizindir 39
sizinle konuşmalıyım 83
sizin 241
sizin mi 61
sizin olsun 33
sizinki 37
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164
sizindir 39