Tabii ki eminim перевод на английский
207 параллельный перевод
- Tabii ki eminim.
- Sure, I'm sure.
- Tabii ki eminim.
- Sure, it's all right.
- Tabii ki eminim.
I'm sure!
- Tabii ki eminim.
- Of course I'm sure.
Tabii ki eminim.
Well, of course I'm sure.
Tabii ki eminim.
Ofcourse I'm sure.
Tabii ki eminim. Ben, kendi kızımı bilirim, öyle değil mi?
- I know my own daughter, don't I?
Tabii ki eminim.
Yes, of course.
Tabii ki eminim.
Sure, I'm sure.
Tabii ki eminim.
Sure I'm sure.
- Tabii ki eminim. Hadi!
'Course I am - come on!
Tabii ki eminim.
Of course I'm sure.
Tabii ki eminim.
Sure, I'm right.
Tabii ki eminim.
I'm sure.
Tabii ki eminim. - Ona çok benziyor.
It looks too much like him.
- Tabii ki eminim.
- Sure I'm sure.
Tabii ki eminim.
Well, of course, I'm sure.
- Tabii ki eminim be.
- Clear that I am sure.
Tabii ki eminim.Bir açık bir de kapalı düğmesi var.
Sure, I'm sure. There's an "on" switch and an "off" switch.
- Evet, tabii ki eminim.
Of course.
- Tabii ki eminim.
- Absolutely. Sure.
- Tabii ki eminim.
- 0f course I am.
- Tabii ki eminim.
Of course.
Tabii ki eminim.
Of course I'm sure!
- Tabii ki eminim!
- Of course I'm sure!
- Tabii ki eminim.
Of course I am.
Tabii ki eminim.
- Sure I'm sure.
Tabii ki, eminim oynarsın.
Of course, I'm sure you will
Ah, tabiî, ben, ben eminim ki, çok uygun, çok iyidir gerçekten.
Oh, well, I-I'm sure it's very suitable, very nice indeed.
Birisine ihtiyacı var, ama eminim ki bu ben değilim. Tabii.
He needs someone, but I'm sure I'm not the one.
Tabii ki de eminim.
I sure did.
Tabii, eminim öyle çok ilgisini çekmiştir ki, seninle yalnız kalmak için sabırsızlanıyordur.
Sure. I bet you hes so interested, he cant wait to get you alone.
- Tabii ki, eminim!
- Of course I'm sure!
Tabii ki, eminim.
Positive.
Kendi binanızı kendiniz inşa etmenizin faydası bu işte, kimsenin bilmediği gizli bir bölme yapabilirsiniz. Tabii ki kıymetli hizmetçisinin bundan haberi vardı ki o kadının da icabına bakacağına eminim başkomiser.
Now you see the advantage of being a builder, he was able to fix up his own little hiding place without any confederate, save for that precious housekeeper of his, whom I should lose no time in adding to your bag, Inspector.
Tabii ki, eminim.
Of course, I'm sure.
Sadece telefonu bilgisayarla konuşturarak Lindanın yeni pahalı oyuncağını kontrolunun eline geçirmeyi umuyorudum bilgisayarların söyleneni daima yaptığında eminim. Bankamdaki hariç tabii ki.
I was hopin'to take control of Linda's very expensive new toy by simply getting the phone to talk to the computer, knowing that computers always do as they're told except at my bank, of course.
Tabii ki.Eminim bir erkek.
- Of course. I'm sure it's a man.
Eminim Bay Madox'un bunları bana anlatırken sadece doğru olduğuna inandığı şeyi yaptığını anlıyorsunuzdur. Tabii ki, kimseyi itham etmek istemiyorum.
I know you'll understand that Mr Madox was only doing what he thought was right when he told me about it, and, of course, I wouldn't think of bringing'charges.
- Seveceğinden eminim. Chicago dan çok daha iyidir. Tabii ki çok şey değişmişti.
But it was the only teaching job I could get, and I needed it, and I took it.
- Tabii ki eminim.
Sure I'm sure.
Washington, kariyer açısından ölü bir şehirdir. Tabii sırf para kazanmak peşinde değilsen. Eminim ki senin amacın o değil.
Washington is a dead-end town, career-wise unless you're there just to make money, which I'm sure you wouldn't be.
Tabii ki. Gerçeği konuşmak gerekirse, babanın onlara para vermeni aklından bile geçirmediğine eminim.
I'm convinced that your father had no idea of giving them money.
Tabii ki Narn olduğundan eminim.
Of course it was a Narn.
Tabii kadromuzdaki bayanlar dışında, ki eminim onlar da hoş giyinecekler.
Except for the ladies on staff, who I trust will dress appropriately.
Tabii ki. Bizim bebeğimiz olduğunda farklı hissedeceğine eminim.
I'm sure you'll feel different when it's our baby.
Tabiî ki sen de davetlisin. Eminim planların vardır.
- I'm sure you've already made plans.
Tabii ki geliyor. Endişeye gerek yok. Eminim çok mühim bir gerekçesi vardır.
- The honor of playing the wolf in the annual fair, has always gone to an unimpeachable member of our society.
Tabii ki olmayacak, eminim.
Of course not.
Tabii, ama eminim ki tüm pizzalar ıslak yerine ulaşır.
Well, sure but then the pizzas would get all wet.
Okuldaki herkes Capeside Lisesinin Matt Caulfield olmadan daha iyi bir yer olduğunu biliyor. Tabii ki eminim.
- l am.
tabii ki 3786
tabiî ki 109
tabii ki evet 16
tabii ki hayır 476
tabii ki seviyorum 29
tabii ki öyle 97
tabii ki var 74
tabii ki istiyorum 19
tabii ki de 45
tabii ki benim 18
tabiî ki 109
tabii ki evet 16
tabii ki hayır 476
tabii ki seviyorum 29
tabii ki öyle 97
tabii ki var 74
tabii ki istiyorum 19
tabii ki de 45
tabii ki benim 18
tabii ki olmaz 20
tabii ki biliyorum 29
tabii ki yok 71
tabii ki değil 91
tabii ki değilim 17
tabii ki biliyorsun 16
tabii ki hatırlıyorum 25
eminim 1847
eminim ki 169
eminim öyledir 355
tabii ki biliyorum 29
tabii ki yok 71
tabii ki değil 91
tabii ki değilim 17
tabii ki biliyorsun 16
tabii ki hatırlıyorum 25
eminim 1847
eminim ki 169
eminim öyledir 355
eminim iyidir 17
eminim öyle 22
eminim yaparsın 24
eminim öyleydi 16
eminim vardır 38
tabii 9702
tabiî 81
tabii eminim 16
tabii efendim 146
tabii ya 578
eminim öyle 22
eminim yaparsın 24
eminim öyleydi 16
eminim vardır 38
tabii 9702
tabiî 81
tabii eminim 16
tabii efendim 146
tabii ya 578