Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ T ] / Tabii ki yok

Tabii ki yok перевод на английский

912 параллельный перевод
Tabii ki yok.
Of course not.
Tabii ki yok, otur lütfen.
Well... of course, take a seat.
- Tabii ki yok.
- Help yourself.
Tabii ki yok.
There certainly is not.
- Tabii ki yok.
Of course not.
- Tabii ki yok.
- Of course not
Tabii ki yok sevgilim.
Darling, of course not.
Tabii ki yok.
No, go ahead.
- Hayır, tabii ki yok. Devam et.
- No, no, go right ahead.
Hayır, tabii ki yok Bay Prince.
Oh no, not at all, Mr. Prince.
Tabii ki yok...
None at all...
Tabii ki yok.
Of course not, darling.
Tabii ki yok.
Of course.
Tabii ki yok.
With good reason.
Hayır, tabii ki yok.
- Of course she will.
- Tabii ki yok.
- Of course not.
- Tabii ki yok.
- Of course.
- Tabii ki yok. Bana saygısızlık mı ediyorsun?
Are you disrespecting me?
- Tabii, tabii ki yok, Müdür bey.
Yes, of course, Headmaster.
- Hayır, tabii ki yok.
- No, of course not.
- Tabii ki yok.
– Of course not.
Tabii ki yok.
- Of course, there isn't.
Tabii ki yok.
Of course not. Me?
Tabii ki hayalet diye bir şey yok.
Believe what?
Silah yok. Ve tabii ki oy kullanamazsın!
No weapons, and of course you can't... vote!
Tabii ki başka bir kadın yok.
Of course there's no other woman.
Tabii ki kayıp belge yok.
Of course there are no papers missing.
Hayır, tabii ki itirazımız yok.
No, no objections at all.
Tabii ki, Ordu'nun sizin üzerinizde bir otoritesi yok, beyler.
Of course the Army has no authority over you gentlemen.
- Hayır, tabii ki de yok.
- Not at all, no.
Böyle bir şeye izin vermek gibi bir niyetim yok tabii ki.
I have no intention of allowing any such arrangement.
Tabii ki olmaz, imkanı yok.
Of course I won't. Definitely not.
- Tabii ki mahsuru yok.
- Of course I don't mind.
Tabii ki öyle bir şey yok.
Nothing's been complicated.
Ve tabii ki erkekler de yok.
And of course men are out.
Yok tabii ki.
I don't mind.
Yemek az, içki yok, tabii ki iyiyim.
Little to eat, less to drink, of course I'm well.
Tabii ki bu salonda hiç hain yok, efendim.
Surely there are no traitors in this hall, sire.
Tabiî ki kızın bir kıymeti yok.
She is just as worthless.
Tabii ki bir önemi yok! İtalya doğaüstü güçlerin bolca bulunduğu eski kültlerin toprağıdır.
Your Italy is an ancient land filled with natural and supernatural forces.
- Tabii ki, İspanya ise problem yok...
Of course, if it is Spain...
Tabii ki öyle biri yok.
Of course he doesn't exist.
TABİİ Kİ! ŞİMDİ BUNA VAKTİMİZ YOK!
OF COURSE, BUT NO TIME NOW!
Tabii ki hakkı yok.
It's true.
Tabii ki yok, sevgilim.
Of course not, darling.
Tabii ki, ben de bazen onları düşünüyorum ama nakit paramı sayarken, o paranın kokusunu almaya başladığımda bu düşüncem hemen yok oluyor.
Sure, I sometimes think about them, but when I count my cash... when I start smelling it, the thought escapes me.
Tony, öyle bir stilin var ki, bir şey anlatırken başka bir konuya atlıyorsun ve tabii insanların haberi yok, afallıyorlar.
You got a way about talkin about one thing and then zap you slide right into somethin'else that nobody's even supposed to notice.
Tabii ki, yok.
No, of course.
- Tabiî ki yok.
- Of course not.
Fidye falan yok, tabii ki.
With no ransom, of course.
Yok tabii ki.
- Of course not.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]