Yarın gece перевод на английский
4,647 параллельный перевод
Sizin Lady'niz yarın gece 11'de gelecek.
Your Lady will arrive at 11 : 00 pm tomorrow night.
Hoşça kal... Yarın gece, 12 : 30... Andheri tren istasyonu, platform numarası bir.
Goodbye... 12 : 30... platform number one.
Çünkü yarın gece dolunay var.
No, you can't go back, because tomorrow night's the full moon.
Harekete geçmeye hazırlarsa yarın gece yarısı başlayalım.
See if they're ready to the pull the trigger. If they are, we strike at midnight tomorrow.
Bay Powell için bir paket hazırlayın. Muhterem Payne, James Wood ya da Mosby her neyse. Paketi yarın gece Dışişleri Bakanı William Seward'a verecek.
Prepare a package for Mr. Powell, the Reverend Payne, James Wood or Mosby here, to deliver, tomorrow night, to Secretary of State William Seward.
Ve yarın gece gelip de vazifemizi tamamladığımızda biz, hepimiz, onun yazarları olarak hatırlanacağız.
And when tomorrow night is through and our deed is done, we will... all of us, be known as its authors.
Yarın gece 9'da gene burada buluşacağız.
We will meet back here tomorrow night at nine o'clock.
Yani... yüzüne Hasting ifadeni takın, benim de yapacağını bildiğim gibi, yarın gece onu bir güzel yen.
So... put on your Hastings face and spank her tomorrow night like I know you can.
Yarın gece çifte randevu yapıyoruz.
It's a double date tomorrow night.
Yarın gece seni bir randevuya ikna etmeme imkan var mı?
Any chance I can talk you into being my date tomorrow night?
Bu arada, yarın gece gidiyorum ben.
Just in time, I'm leaving tonight.
Yarın gece ne olacak?
What's happening tomorrow night?
Yarın gece ne olacak?
What's happening tomorrow night? Nothing as such.
Yarın gece Viggo'nun gecesi olacak.
Tomorrow night will be Viggo's choice.
Pekâlâ bunu yarın gece yapıyorum.
Well... I'm doing it tomorrow night.
Yarın gece onda kalabileceğim bir üniversite arkadaşım var.
I got a college buddy in the area that I can stay with tomorrow night.
Yarın gece operanın önünde buluşuyoruz.
Gathering we meet tomorrow front of the opera.
- Yarın gece parti veriyoruz değil mi?
- We've got that party tomorrow, don't we?
* Dans etmeye gidiyoruz yarın gece *
♪ We'll go dancing tomorrow night ♪
Öyleyse yarın gece.
So, tomorrow night.
Sabahleyin Orson'la bir anlaşma yapacağım ve yarın gece de gideceğiz. Anne.
I'll deal with Orson in the morning, and we'll leave tomorrow night.
Sadece şey... diyecektim yarın gece benimle bir şeyler içmeye gelir misin?
I just, er, wanted to know if you wanted to come out for a drink with me tomorrow night.
Pekâlâ, tek bildiğim, yarın gece Prag'da bir resim sergisi var.
Okay, all I know is that it's an art gallery in Prague tomorrow night. That's all I know, I swear!
Bu gece yataklarında dönüp duracaklar, ama yarın tamamen senin elindeler.
Let them toss and turn tonight, but they're all yours tomorrow.
Saat gece yarısını geçiyor.
Are you serious?
Dinle, Red Cavanaugh, gece yarısını iki dakika geçe öldü.
Hey, hey, Red Cavanaugh expired two minutes after midnight.
Biz gece için kameraları bırakıp, yarın alsak olur mu?
Can we leave the Cameras overnight and pick them up tomorrow?
Gece yarısını geçtik.
It's after midnight.
Sadece bir iş ilişkisi mi, yoksa gece yarısı aşıkları mısınız?
It's just a business relationship, or are you guys lovers in the nighttime?
Yapabileceğim bu gece için bir yatak teklif etmek. Yarın sen ve baban etrafa bir göz atar, böylece... milletin söylediklerinin doğru olup olmadığını anlarsınız.
But what I can do is offer you a bed for the evening, and tomorrow you and your daddy can take a look around, see if what people's been saying is the truth.
Gece yarısından biraz önce, Başyargıç David Kellogg Cartter görgü tanıklarının ifadelerini dinlemeye başlar.
Chief Justice David Kellogg Cartter begins to hear eyewitness testimony of the crime.
Ya da evine yürüyen sarhoş bir kadın ya da gece yarısı şortla bir dolaşan kadın?
Or a woman walking home drunk, late at night in a short skirt?
Kendisini bu gece nezarette tutacağız. Yarın da muhtemelen salıverilir.
We'll keep him here tonight and he'll probably be charged in the morning.
Sonra bir limuzin sizi bowling oynamaya ve pizza yemeye götürecek. Son olarak da gece yarısı buz pateni yapacaksınız.
and then you're gonna end up with midnight ice skating.
50'yi aşkın yerel görgü tanıklarına göre ışıklar gece yarısı civarında ortaya çıktı... ve gökyüzünde belirgin kaldı...
Over 50 local eyewitnesses claim that the lights appeared around midnight and stayed prominently in the sky...
Gece yarısını geçmiş.
It's after midnight.
Bu gece burada uyuyacağız, yarın da yeni bir sal yapmaya başlarız.
We'll sleep here tonight, and we'll get started on a new raft tomorrow.
Gece yarısında dolaplarından ve yataklarından çıkıp onların peşinden gelirler.
They come after them in the middle of the night, from closets and under the bed.
Yarın yalnız başına bir gece kalmak üzere seni adaya götüreceğim.
Tomorrow morning I'll take you over to the island for your "solo".
Bu gece hepsini bitirsem mi yoksa yarın erken mi kalksam bilemedim.
I don't know whether I should try and get it all done this evening... or whether I should get up early tomorrow.
Bu gece ya da yarın gelir mi?
Do you know if she's coming home tonight or tomorrow?
Ayrıca, kitabın dediğine göre cadılar şeytani aktivitelerini gece yarısı ile gece 4 arası uygulayabilirler.
The book also said that a witch... can perform evil activities between midnight and 4 am.
Diana'nın gece yarısı eve hiç gelmemesinin sebebi buydu.
That's why Diana was never home at night.
Faili her kimse gece yarısında yapmasının sebebi bu.
That's why whoever did this was there in the middle of the night.
Dün gece yarı baygın halde şiddetli karın ağrısıyla geldi, şimdi de ağrı göğse yayıldı ateş ve kas ağrısı da var.
She came in last night, nearly collapsed, severe abdominal pain, which has since spread to her chest, fever, muscle soreness.
Bu gece kalırsın ve yarınki otobüse binersin.
She'll stay the night, take the bus tomorrow morning.
Gece yarısı jürisindeki kadın, onla konuşmuştum
That was the woman from the midnight jury, - the one I spoke to after the funeral. - And?
Gece yarısı katilinin son kurbanını verdiği gece sen mi balıkçıydın?
You were fishing off Duxbury reef the day the midnight murderer dumped his last victim?
Gece yarısı katili sınırdaydı TV yi her açtığımda..
Midnight murderer had the whole city on edge. Every time you turned on the TV or opened a newspaper, we were pulling another body out of the bay.
Adamlarımız gece yarısını geçene kadar fark etmediler.
Our guys didn't get ahold of it till after midnight.
- Gece yarısının diğer saatlerden bir farkı yok.
- Midnight is as good an hour as any.
gece 187
geceler 19
geçebilir miyim 33
geçecek 59
geçer 72
geçelim 22
geceleri 65
geçebilirsiniz 29
gece vakti 17
geçen yaz 24
geceler 19
geçebilir miyim 33
geçecek 59
geçer 72
geçelim 22
geceleri 65
geçebilirsiniz 29
gece vakti 17
geçen yaz 24
gece gündüz 60
geçerli 17
geçen gün 73
geceyarısı 22
geceleri uyuyamıyorum 17
gece ve gündüz 94
geceleyin 36
gece yarısı 86
gece mi 18
gece görüşürüz 21
geçerli 17
geçen gün 73
geceyarısı 22
geceleri uyuyamıyorum 17
gece ve gündüz 94
geceleyin 36
gece yarısı 86
gece mi 18
gece görüşürüz 21
gece sohbeti 16
geçen ay 47
gece kuşu 17
geçen sene 56
geçen hafta 131
geçen gece 110
geçenlerde 27
geçen akşam 18
geçen yıl 94
geçerken uğradım 19
geçen ay 47
gece kuşu 17
geçen sene 56
geçen hafta 131
geçen gece 110
geçenlerde 27
geçen akşam 18
geçen yıl 94
geçerken uğradım 19