Çok erken перевод на английский
4,475 параллельный перевод
Bunu söylemek için çok erken.
It's too early to say.
Daha çok erken.
It's still too soon.
Bugünkü toplanma amacımız kardeşimiz Nancy'nin kaybının yasını tutmak. Bu hayattan çok erken göçtü.
And so we gather together today to mourn the loss of our sister Nancy... taken from this life all too soon.
Daha çok erken!
It's too early!
Oğlumda dünyaya hükmedecek kapasite var. Çok erken doğduğu için tasalanmıştım.
My son has the potential to rule the world. so I was very worried.
- Bir tanı koymak için çok erken.
It's too early to diagnose. But you've got something.
Çok erken çıkardın!
That was too fast!
Henüz çok erken.
It's far too soon.
Çok erken ayrıldı aramızdan.
He was taken too soon.
Volstagg, ikimizin de çok erken geldiğimizi söyle.
Volstagg, tell me we are both incredibly early.
Belirtiler zehir kullandıklarını gösteriyor ama daha fazla şey söylemek için henüz çok erken.
There are indications that it is used poison, But it is too early to say anything more.
Henüz çok erken.
Oh, man. He's way too early.
Sanırım henüz çok erken.
I think it's just a little too soon.
Çok erken daha.
It's too early.
Sanırım çok erken konuştum.
Guess I spoke too soon?
Henüz çok erken, hazır değilim.
Well, it's just too soon. I'm not ready.
- Çok erken ve çok fazlaydı.
It was too much, too soon.
Çok erken. soruşturma henüz bilmek.
It's too early in the investigation to know yet.
Bu çok erken.
It's too soon.
Umarım çok erken gelmedim.
Hope I'm not too early.
Sanırım çok erken konuştum.
Guess I spoke too soon.
Çok erken ayrılıyorsun?
Leaving so soon?
Susy çok erken terfi aldı, hazır değildi.
Susy was promoted too early, - she's not ready.
Konuşmak için çok erken.
Too soon to tell.
Bunu söylemek için daha çok erken.
It's too early to tell.
Yorulmak için çok erken.
It's too early to be exhausted.
Daha bu düşündüklerim için çok erken.
I'm probably getting ahead of myself.
Evet, çok erken, çok çok erken. Trajedi.
Yeah, too soon, much too soon - tragic.
- Düşünmek için çok erken gibi hissettiriyor.
- It feels awfully early to think about.
Hala çok erken.
It's still too early.
Çok mu erken oldu?
Was that too soon?
- Ortak bir soruşturma, ama bu sabah erken saatte Dixie Road'da bir çete hesaplaşması olmuş, çok ölü var, o yüzden bu işte yalnızsınız, ama size sorduklarında onları yanıtsız bırakmayın.
- It's a joint investigation, but there was a gang shooting on Dixie Road early this morning, multiple homicides, so this one's yours for now, but keep them in the loop when they catch up with you.
Çok mu erken söyledim?
Oh. Too soon?
O kabiliyette birinin aramızdan bu kadar erken ayrılması çok üzücü.
So sad to have someone of his caliber leave us so soon.
Sizin için çok çekici bir erken emeklilik paketi ayarlayabilirim. Eyalet, 51.
I was able to cobble together a very attractive early retirement package for you.
Bu çok yazık. O halde sanırım partiyi erken bitirmemiz gerekiyor.
I suppose we'll have to end the party early, then.
Ama galiba sadece bir kişiye ihtiyacın var, değil mi? "O" kişiye. - Çok mu erken?
That's so few, but I guess you only need one, right, the one.
Çok mu erken?
Too soon?
Dizinin zamanda yolculukla ilgili olduğunu bilsem çok daha erken izlerdim.
If I knew this show was about time travel, I would have watched it much sooner.
biliyor musunuz, aslında yapacak çok işim var,... ve erken yatmam gerekiyor, ama size iyi eğlenceler.
You know what, I-I actually have a lot of work to do, and need to get to bed early, but... you guys have fun.
Madem hazırlanmanın çok uzun süreceğini biliyorsun neden daha erken başlamıyorsun?
If you know how long it takes you to get ready, why don't you start earlier?
Erken omurgalıların yaşadıkları bu erken denizlerdeki gıda çeşitliliği, onları çok daha karmaşık ve güçlü yeme gereçleri geliştirmeye zorladı.
If the early vertebrates were going to really take advantage of the variety of food that was available in those early seas, they were going to have to develop a much more complex and powerful form of eating machinery.
Bu erken omurgalıların embriyoları buna çok benzer şekildedir ve her birinde bu solungaçlar bulunur.
It's thought that the embryos of the earliest vertebrates looked much like this and that each fold developed into a gill.
Erken sürüngenlerin, iki yanında yayvan bacakları vardı ve bu yüzden bedenleri yere çok yakındı.
The early reptiles had legs which splayed out from either side of the body and left the body very close to the ground.
Millet, sizce Michael'a cevap yazmak için çok mu erken?
Hey, uh, you guys, do you think that it's too early to e-mail Michael back?
Çok erken oldu.
Too soon.
Kuşkusuz hikayesi çok daha erken dönemlere gider.
But almost certainly the story goes back to much earlier periods.
çok daha erken dönmeni ummuştum.
I expected you back a lot earlier.
"sivil zayiatinız için çok üzgünüz büyükanneyi 25 dakika erken öldürdüğümüz için kusura bakmayın" der mi?
"oh, sorry for the collateral damage... Sorry that we killed grandma 25 minutes early"?
Ailemde erken ölen çok var.
Our family has a history of early deaths.
Erken bunama çok üzücü bir hastalık.
Early-onset dementia is so sad.
erken 21
erkencisin 101
erken geldin 38
erkenden 22
erken mi geldim 16
erken kalkmışsın 34
erkencisiniz 19
erken döndün 21
çok etkileyici 243
çok eğlenceli 150
erkencisin 101
erken geldin 38
erkenden 22
erken mi geldim 16
erken kalkmışsın 34
erkencisiniz 19
erken döndün 21
çok etkileyici 243
çok eğlenceli 150