Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ Ç ] / Çok kolay olacak

Çok kolay olacak перевод на английский

404 параллельный перевод
- Çok kolay olacak.
- You think so? - lt's a pushover.
Çok kolay olacak.
You're a cinch.
Çok kolay olacak... sizi burada bırakacak ve bütün ulaşım araçlarını da imha edeceğim.
Oh, very easily, by leaving you here and destroying ali means of transportation.
Çok kolay olacak Sam.
Sam, it can be so easy.
Yakında hayır cevabımı kabul edeceksin, İkiniz içinde gitmem çok kolay olacak.
The sooner you take no for an answer, the easier it's gonna be for both of us.
Sen ne dersin? Çok kolay olacak!
What do you say, mate?
Bu parayı kazanmanız çok kolay olacak.
It's the easiest money you'll ever make.
Onarması çok kolay olacak.
Ought to be real easy to fix.
Çok kolay olacak, değil mi?
That's easy. Isn't it?
Denize açıldığınız zaman çok kolay olacak.
Yes, but once you're out there on the water, it'll be so easy.
Herbie evlat... çok kolay olacak.
Herbie, boy, it's gonna be a snap.
Çok kolay olacak.
It's nothing.
Bu çok kolay olacak.
That's too easy.
Çok kolay olacak.
There's nothing to it.
Çok basit, çok kolay olacak.
Very quick, very simple.
Bu tür insanları yenmek gerçekten çok kolay olacak. Çünkü ona göre ben..
He'll think I'm on his side and that I'm here... to uphold the justice
Ona yolda pusu kuracaksın... çok kolay olacak!
You wait half way... Too easy
Şimdi çok kolay olacak.
And now it will be all too easy.
İşimiz çok kolay olacak evet, haklısın!
we will easily succeed Yes, you are right
Yani seni kırmızı... konağa götürmek çok kolay olacak bu sefer
So it will be very easy to bring you back to the Red Villa.
Çok kolay olacak.
Piece of cake.
Çok kolay olacak, Bren.
It's going to be a piece of cake, Bren.
Şu ilk ucu geçebilirsem, gerisi çok kolay olacak.
If I could get past this first lip, the rest would be a breeze.
Gördüğün gibi, harika bir gücü var... Aptalca kullanılmış çok kolay olacak.
he has great strenght of will foolishly misguided he will do nicely
Çok kolay olacak...
And to destroy the Core of Thunder.
- Ama... - Yapma, çok kolay olacak.
- Come on, it'll be neat.
Her neyse, çok kolay olacak.
Look, it's simple. We'll just take him out...
Çok kolay olacak.
Be a piece of cake.
Pişman olacak bir şey yapmak çok kolay olur.
It would be easy to do something we will regret.
Bununla beraber, unutmayın büyük nehre gidiyoruz. Kolay geçeceğimiz bir yer bulmak ta çok zor olacak
Besides, if we ain't to the big river before the rains, it's another week downstream to find a crossing.
Hayatın çok daha kolay olacak!
Your life will be much easier!
Eğer güçlerime katkıda bulunursanız Merkit ve Tatar birliğini yok etmek çok daha kolay olacak.
Send swiftly and in secret to your clans to mobilize, and join with me in wiping out the Tartars and the Merkits.
Almanları kandırmak, komutanlarımızı ikna etmekten çok daha kolay olacak.
I have a feeling it would be easier to convince the Germans... than it is to persuade our masters.
Bir sonraki sefer çok daha kolay olacak.
It'll be much easier next time.
Göreceksiniz, hayatınız Inochkin olmadan çok daha kolay olacak.
You see how much better you without Inockin.
Ama şimdi beraberiz Beau, şimdi çok daha kolay olacak.
But now we are together Beau, so it'll be easier.
Biliyorsun, söylersen çok daha kolay olacak.
You know, you'll find it much easier... if you make a clean breast of it.
Yani beyaz insanların yardımı hakkında, aslında, o kadar da çok farketmez çünkü eğer yarınki ajitasyonumuz başarılı olursa, bu da demek olacak ki her öğrenci, gösterimize katılmış ya da katılmamış olan, siyah ya da beyaz, düşman olarak nitelendirilecek, ve böylece gerilimi elde tutmak daha kolay olacaktır, ve bu sayede, biz hepimiz, yerel bir tehdit oluşturacağız.
I mean about the help from white people. It doesn't matter so much. Because if tomorrow our agitation is successful, every student, demonstrator or not, black or white, will be considered an enemy, and it'll be easier to keep this tension that we've became a public threat.
Artık Xantos'u almak çok daha kolay olacak.
Now It'll be easier to get X antos.
Arada bir bana güvenmeyi öğrensen Constance... her şey çok daha kolay olacak.
Once in a while, if you'd just learn to trust me, Constance everything is going to be a lot easier.
Sebzelere olan nefretimi ortaya çıkarmam yeterli, ki bu kolay olacak çünkü nefretim çok derinde değil.
I just need to channel my hatred of vegetables, which is easy'cause it's right on the surface.
Görebileceğiniz gibi, bu bizim için filmdekinden çok daha kolay olacak.
As you can see it's gonna be much easier for us than it was in the film.
O kadar çok parfüm kullanıyor ki, onu bulmak kolay olacak.
She uses so much perfume that it'll be easy for him to find her.
Amanda, şu gördüğün karabasanların neyle ilgili olduğunu bilirsem General'in evde bulunmasını sağlamam çok daha kolay olacak.
Amanda, it'd be a lot easier for me to get General back in the house if I knew what these bad dreams were all about.
Çok kolay bir iş olacak.
No muss, no fuss.
Sizlerin yardımıyla yerel kanaldakinden çok daha kolay olacak.
With all the help you get, it's sure easier than local.
Ve bana saldırmayı bırakırsan işim çok daha kolay olacak.
It would be a lot easier if you'd stop attacking me.
Düşündüğümden çok daha kolay olacak.
This is gonna be a lot easier than I thought.
Çok kolay olacak.
Oh... it'll be a breeze.
Öyle diyorsun, ama... onları öldürmeye çalışmak çok daha kolay olacak.
You ask me, though... I think it'd be a lot less problem, shoot to kill.
Birbirinizden Harry ve Dicky olarak bahsederseniz çok daha kolay olacak.
IT WILL BE A LOT EASIER IF YOU START CALLING EACH OTHER HARRY AND DICKY.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]