Çok modern перевод на английский
539 параллельный перевод
Çok modern bir müzik.
Very modern music.
Her şey çok modern.
Everything modern.
Çok modern ve entelektüel bir davranış.
Very, uh, modern and enlightened.
Çok modern.
In step with the times.
Çok modern bir ezgidir.
It's a fashionable tune
Yine de benim çok modern olduğumu düşünüyor.
Yet he still thinks I'm too "modern"
Çok modern.
It's very modern.
Siyam çok modern, ve ilmi bir ülke olacak.
Siam to be very modern, scientific country.
- Hayır, çok modern.
- No, it's too modern.
Bu çalışmayı sevdim ve yapmak stiyorum, çünkü çok modern.
I like this work and want to do it because it's very modern.
Çok modern.
Very avant-garde.
Çok modern bir üniversiteniz var.
You have a very modern university.
Günümüzde artık her şey çok modern, gruplar daha çok caz çalıyor.
Everything is thoroughly modern. Bands are getting jazzier.
İnsanlar der ki, yürüyüşüm çok modern.
Folks think the way I walk is a fad.
Biliyor musunuz, kızkardeşim, onun bir oturma odası var. Çok, çok modern
You know, my sister, she has a living room It's very, very modern
Çok modern, çok ileri görüşlü.
Very modern, very sophisticated.
Senin çok modern olduğundan eminim, çok ilerici.
I'm sure you're civilized, very progressive
Bu çok güzel. Çok modern.
This one is really pretty.
Her açıdan çok modern bir kadınım.
I'm altogether a very modern woman.
Ve hâlâ Orta Çağ cadısı ile modern çağın histerik insanı arasında çok fazla bağlantı vardır.
And there are still more connections between the medieval witch and the modern hysterical person.
Tarih öncesi ölçülerde çok az modern erkek var.
Yes, you see, there are all too few modern males who can measure up to the prehistoric.
O hikayede çok daha kötü bir boyut var ki o da günümüzde yolun ortasında birisini kesmek gibi!
That story was much worse. It's the modern equivalent of cutting someone down on the street!
Modern demokrasinin karanlık savaşlarında... şövalyeliğe çok ufak bir yer vardır...
In the somber wars of modern democracy... there is little place for chivalry.
Kaygılarımı hayal edebilirsiniz çünkü bunlar modern zamanınız için çok eski hikayeler.
You can imagine my anxiety because these are old tales for your modern times
Andrews zekidir, ama bütün modern heykeltraşlar gibi... hayalgücü çok fazla.
Andrews is clever, but like all modern sculptors... he has too much imagination.
Evan modern bir mimar ve hem de çok iyisi.
Evan is a modern architect and a very good one, too.
Günümüzün genç kadınları gerçekten de çok sinirli.
These modern young women sure are hot tempered
- Modern kurumumuz çok ilgisini çekti.
He found it very interesting.
Bir çok bilimsel çalışma, ve mühendisliğin pek çok dalı, modern bir uzay gemisi oluşturmak için çalışmıştır.
Achievements of many sciences, and many branches of engineering have helped to create a modern space rocket.
"Çok açıktır ki, modern çizgilerle kurulmuş bir devlette sorumluluk devlet adına görev yürüten kişilere aittir."
"It is obvious that, in the state organised along modern lines, responsibility is confined to those who act directly for the state."
- Modern müziği çok sever.
He adores modern music.
Çok rahat ve modern.
They're very practical, very modern.
Modern bir mutfak ve herşeyin çok uygun olması becerikli ev hanımının görevlerini verimli olarak yapmasını sağlıyor.
With a modern kitchen and all conveniences at her disposal the capable housewife moves efficiently through her tasks.
Modern düşünürlerin çoğunun eski kafalı diye adlandırdığı birinin böyle demesi bana çok ilginç geldi.
To me, this was refreshing, coming from a man that most modern thinkers called old-fashioned.
Vietnam'da beyaz Amerika için çarpışan siyah dostlarımız modern gerilla teknikleri konusunda çok değerli dersler çıkartmışlardır.
Our black brothers fighting in Vietnam for white America are gaining priceless lessons in modern guerrilla techniques.
Bizimki gibi modern bir seçim kampanyasını yürütmek için çok büyük parasal destek gereklidir. O para da bizde var.
Get this straight, to run a modern campaign like we're planning... money's needed, a lot of money, and we've got it.
Çağdaş tiyatro çok ilgimizi çekiyor.
Well, always been extremely interested in modern drama.
Örneğin, birine "Yid" ya da "Yahudi" demek çok genel bir şey. - Clermont'daki öğrenci çevrelerinde mi? - Evet.
In a big family like mine, I have seven and a half children, since the advent of modern times, a father only has one main concern :
Bu uçağı, çok ufak hareketlerle uçurabilirim.
well, that's the great thing about these modern airliners.
Ama köy delisinin kirli gömleği ve duvardan düşmesi şehir delisinin modern dünyasından çok farklı.
But the village idiot's dirty smock and wall-falling are a far cry from the modern world of the urban idiot.
Ben modern bir adamım, çok kibar!
I'm a modern guy, very civilized
Düşünceleri çok moderndi.
Very modern in her thoughts.
Çok daha modern bir uyarlama
I want it to be modern and adapted to progress.
Bizim çok daha modern bir din yaklaşımımız var. ZENGİNLER İÇİN
You see, we have a much more modern approach to religion.
Modern cerrahinin takım işi olduğunu biliyorsun. Bazen düzinelerce insanın yardımıyla yapılır. İnternler, pensçiler, bir çok uzman.
As you know, modern surgery is all a matter of teamwork, sometimes involving a dozen or more people - interns, residents, specialists...
Başkomiser Ritchie çok iyi bir yöneticidir, ve eminim, saadece bazı modern teknikleri görmemi istedi.
Captain Ritchie's a very fine administrator, and I'm sure he just wanted to expose me to some modern techniques.
Halk el birliğiyle modern bir ülke kurma yolunda çok sıkı çalışıyordu.
The entire country was rushing to build the nation into a modern state.
- Çok fazla modern olmayacak kadar.
- As long as it's not too modern.
Modern psikiyatrinin birçok alanında bilgisayar kullanımıyla ilk tanının konulması yaygınlaşmakta bu ise vasıfsız sahtekârların önüne geçmeye çok yardımcı olmaktadır.
In fact, in many areas of modern psychiatry Computers are now being increasingly used For the first basic diagnosis, and this has gone a long way
Çiftlik evi stili, site modern, sanatsal çok katlı, ve hatta simgesel.
Squat ranch type, complex modern, artistic high-rise, and even symbolic.
Pekala, bu binada yapmış olduğumuz güvenlik sistemleri hakkında çok şey bilmediğine inanıyorum.
Well, uh, I don't believe that you're familiar with... the many modern safety systems we have designed into this building.
modern 31
çok memnun oldum 229
çok mutluyum 368
çok mutlu oldum 39
çok mutlu 51
çok merak ettim 29
çok mu komik 18
çok merak ediyorum 37
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68
çok memnun oldum 229
çok mutluyum 368
çok mutlu oldum 39
çok mutlu 51
çok merak ettim 29
çok mu komik 18
çok merak ediyorum 37
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68
çok memnunum 33
çok meşgulüm 91
çok mutsuzum 26
çok makbule geçer 21
çok mutluyduk 17
çok minnettarım 75
çok mu şey istiyorum 17
çok meşgul 34
çok meşguldüm 54
çok mükemmel 16
çok meşgulüm 91
çok mutsuzum 26
çok makbule geçer 21
çok mutluyduk 17
çok minnettarım 75
çok mu şey istiyorum 17
çok meşgul 34
çok meşguldüm 54
çok mükemmel 16
çok mu 65
çok memnun oluruz 22
çok mu geç 22
çok mantıklı 60
çok mutluydum 20
çok mu önemli 16
çok mu kötü 45
çok mantıksız 20
çok memnun oluruz 22
çok mu geç 22
çok mantıklı 60
çok mutluydum 20
çok mu önemli 16
çok mu kötü 45
çok mantıksız 20