Öldürün перевод на английский
3,766 параллельный перевод
- Direnirse oracıkta öldürün!
Your Majesty. If he resists, execute him.
Öldürün.
Cancel him.
Onu bulup öldürün.
I want her found, and then I want her dead.
"Eğer bizi öldürecekseniz öldürün çünkü biz artık burada kalmak istemiyoruz."
So if is better when you kill us and if possible, you can kill us you kill us For us we don't want now to stay
Emir geldi. Öldürün onu.
This is the order... take her out.
Onun yerine beni öldürün!
I'll die instead!
Beni öldürün!
I'll die!
Öldürün beni!
Kill me!
Lütfen, beni öldürün!
Kill me, please!
Beni öldürün!
Kill me.
Ölmemi istiyorsanız beni öldürün.
If you want me dead, just kill me.
Polis karakollarına saldırın ve hepsini öldürün!
Storm police headquarters and kill, and kill.
Öldürün!
Kill it!
Öldürün daha iyi!
I'd better off dead.
Öldürün onu.
Tie him tight. - Hey, watch it!
Şimdi sahaya çıkın, ve öldürün onları!
Get out there and murder them.
Hepsini öldürün!
Aah! Kill them all!
Öldürün onları!
Kill them!
Ve kanına kan isteyen Sezar'ın ruhu alıp cehennemden ateş gelen azgın öç tanrısı Ate'yi yanına, "Öldürün" diye bağıracak her yanda.
And Caesar's spirit, ranging for revenge, with ate by his side come hot from hell, shall in these confines with a monarch's voice, cry'havoc!
Öldürün! Gebertin!
Slay!
İkisini de öldürün!
Kill them!
Direneni öldürün!
No mercy for all who defy us!
! Öldürün şunu!
Kill him already!
Öldürün şunu! O bizi öldürmeden öldürün!
Kill it before it kills us!
Gidip karıyı öldürün.
Hurry up and kill her.
Öldürmek istiyorsanız öldürün.
If you want to kill me just kill me.
Yiğidi öldürün ama hakkını yemeyin. - Hadi gidelim.
You gotta give me that.
Bu adamlar öyle şeyler yapıyormuş ki sonunda "Öldürün beni" diye yalvarır hale geliyormuşsun.
I heard by the end that you're begging them to kill you.
Öldürün!
Dead!
Eğer kaçmaya kalkarsa, öldürün.
If she tries to escape, finish her.
- Öldürün!
Kill them!
Öldürün onu. Tam Verrat tarzı değil mi?
Well, isn't that just like the Verrat?
Yolunuza çıkan olursa... öldürün.
If anything gets in the way, kill it.
Onları hücrelerine götürün ve yanlış bir şey yaparsa, en ufak ters hareketinde iki çocuğu da öldürün.
Take them back to the holding cell, and if she steps out of line, if she even breathes funny, kill both the kids.
Öldürün onu.
Kill him.
- Öldürün beni.
Kill me.
Lütfen önce bizi öldürün efendim.
Kill us both first, instead.
Öldürün beni.
Oh, kill me.
Beni kazıp çıkartın ve yine öldürün.
Oh, dig me up and kill me again.
Son kurşunla da kendinizi öldürün.
"and shoot yourself with the last bullet."
Ateşle öldürün!
Kill it with fire!
Sadece onu öldürün.
Just kill him.
Öldürün onu!
Kill her!
Öldürün onu!
kill her!
Öldürün onu!
Kill her! Kill her!
Öldürün beni daha iyi.
Kill me instead.
Polisin talebi üzerine, bu çocuğu gördüğünüz yerde öldürün ve bedenini yakın.
Police request that if you see this boy you immediately kill him and burn his body.
Birini öldürün.
Kill someone.
Beni şimdi öldürün.
♪ When the working day is done ♪ ♪ Oh, girls, they want to have fun ♪
Ayrıca durum umutsuz görünürse etrafındakilerden ne yapmalarını beklediğini anlattı. Beraber durarak çok yönlü bir savunma hattı oluşturun. Son kurşunla da kendinizi öldürün.
We can get an idea of just how Hitler had been working at turning around public opinion from a secret speech he gave here in Munich to leading German journalists.
Onları öldürün.
Kill them all.
öldürün beni 29
öldürün onları 56
öldürün onu 203
öldürdü 16
öldür 344
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
öldürür 25
öldürün onları 56
öldürün onu 203
öldürdü 16
öldür 344
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecekler 16
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldür beni 219
öldürmedim 32
öldürme 33
öldüreceğim seni 65
öldürürler 23
öldürülmüş 50
öldürecekler 16
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldür beni 219
öldürmedim 32
öldürme 33
öldüreceğim seni 65
öldürürler 23