Öyle yapıyorum перевод на английский
745 параллельный перевод
- Evet, öyle yapıyorum.
- Yes, I sleep here, too.
- Evet, aynen öyle yapıyorum!
- Yes, I have!
Hep öyle yapıyorum, biliyorsun.
Always do, you know?
- Teşekkür ederim. - Öyle yapıyorum. - Sensiz ne yapardım ben?
Something that requires a clear eye, a steady head?
Evet, öyle yapıyorum. Buraya ilk gelişiniz mi?
- What've people got to do with it?
Sayın Başkan, ben de öyle yapıyorum.
Mr President, I so direct.
- Hayır, ben öyle yapıyorum.
- No, it's me that does.
Evet, öyle yapıyorum.
Yes, I pretend not to.
- Ben de öyle yapıyorum efendim.
- Yes, sir, that's just what I'm doing, sir.
Sanırım öyle yapıyorum.
I guess I have.
Yıllardır öyle yapıyorum.
I've been keeping my name out of the papers for years.
Öyle yapıyorum Bayan Brent.
I mean to, Miss Brent.
Ben hep öyle yapıyorum.
That's what I always do.
Bütün gün öyle yapıyorum zaten.
What I'm doing now, all day.
Ben de öyle yapıyorum.
That's what I been doing all the time.
Ben öyle yapıyorum.
So do I.
Her zaman öyle yapıyorum, değil mi?
I always do, don't I?
Ama ben gerçeği söylüyorum. Öyle yapıyorum.
But I am telling you the truth.
Yapmak zorunda olduğunu yaptın. Ben de öyle yapıyorum.
You did what you had to, so am I.
İster inan ister inanma, öyle yapıyorum.
Believe it or not, I am making the best of it.
Bir önceki emriniz uyarınca öyle yapıyorum.
I am doing that, captain, as per your previous order.
Öyle yapıyorum.
I'm doing just that.
Ben de öyle yapıyorum zaten!
It's what I'm doing!
Öyle yapıyorum.
I am.
- Ben de öyle yapıyorum zaten.
- I already did.
- Zaten öyle yapıyorum.
- That's how I make it
Niçin rakamla yapmıyorum. Federico ile öyle yapıyorum.
I'll use numbers, the way I do with Fellini!
Ben de öyle yapıyorum.
That's what I'm doing.
Zaten öyle yapıyorum!
Is a kettle round?
Paranı akıllı işlerde kullan. Ben öyle yapıyorum.
One has to invest his money wisely.
Ben de öyle yapıyorum.
So that's what I been doin'.
- Öyle yapıyorum zaten.
- You betcha. I will.
- Öyle yapıyorum zaten.
- You betcha.
Öyle yapıyorum zaten.
- I will. You betcha.
Ben öyle yapıyorum.
That's what I've been doing.
Öyle mi yapıyorum, Babbie?
Am I, Babbie?
- Öyle yapıyorum.
- I am.
Ben elimden geleni yapıyorum, bu iş öyle kolay değil.
I do my best. It's not easy.
Öyle yapıyorum.
I do.
Bana öyle bakmandan hoşlanmıyorum. Sanki kıyaslama yapıyormuş gibi...
I don't like you looking at me like that, like you're comparing.
Yine de ben arabayı alıyorum, siz canınız nasıl istersen öyle yapın.
I'm going by car anyway, and you can do as you damn well please.
Ben öyle mi yapıyorum?
- ls that What I do?
Ben öyle mi yapıyorum?
Is that what I'm doing?
Bende öyle yapıyorum!
So do I!
Savaş bitiyor, öyle ya da böyle bunu zaten şimdilik yapıyorum.
The war's over, and anyway I'm only doing this temporarily... I hope
- Bunu ben de yapıyorum, sen de öyle.
Well, so can I. Or you.
Makara yapıyorsun ve seni bulamıyorum, öyle mi?
You've been skylarking, and I can't find you?
- Sence öyle mi yapıyorum?
- Is that what you think I'm doing?
Umurumda değilmiş gibi yapıyorum hep, ama öyle değil!
I always pretend I don't care, but I do. I do care!
Ben öyle yapıyorum.
It's what I do.
Öyle yapıyorum.
You betcha.
yapıyorum 103
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65