Öyleyse gidelim перевод на английский
393 параллельный перевод
- Öyleyse gidelim.
- Take me to him.
Öyleyse gidelim.
Let's go, then.
Öyleyse gidelim.
- Well, let's go
Öyleyse gidelim.
Well, let's go!
Haydi öyleyse gidelim!
Come on, then. Let's go!
Öyleyse gidelim.
Then let's leave.
- Hadi öyleyse gidelim
- Yeah, Iet's go.
Öyleyse gidelim.
Then let's go.
Madem ayaktayız, gidelim öyleyse.
We're up now, so we may as well get going.
Öyleyse Kaliforniya'ya gidelim.
All right then, let's go to California.
- Ali benim evimde güvende. Öyleyse hemen gidelim.
Ali is safely hidden in my own house.
Öyleyse hemen gidelim.
- Then let's go quickly.
Öyleyse İzmir'e gidelim. 1922 de Conrad adında bir tefeci ~
In 1922, a moneylender named conrad - the murderer of conrad was hanged.
Öyleyse oraya gidelim.
- No. - No?
Buradan kalkalım öyleyse, ilgimizi çekecek bir yere gidelim.
So we get out of here, go some place where they got some interest.
- Peki, gidelim öyleyse.
- Great. Let's go.
- Evet. Sanırım bu taraftaydı. - Gidelim öyleyse.
- Yeah, I think it's out this way
Peki öyleyse, gidelim.
Okay, then. Let's go.
Öyleyse dediğimi yap, buradan gidelim.
Then do the next thing, get away from here.
Tamam, gidelim öyleyse.
Let's go then.
Öyleyse, hadi gidelim.
So, let's get at it.
Gidelim öyleyse.
Why don't we go for it?
Pekala, gidelim öyleyse.
Okay, then let's go.
Gidelim öyleyse!
So let's go!
Tamam öyleyse, sopayla avlanmaya gidelim.
All right, then we'll go and hunt some with my "Rufle".
Öyleyse neden bahsettiğimi biliyorsundur. Gidelim.
Let's go.
- Öyleyse ne bekliyoruz? Gidelim!
Well, away we go like whooping cranes.
- Öyleyse güzel kızlara gidelim.
- Elegant stuff!
Öyleyse kötülüğün kaynağına, Efendimizin arpacığına gidelim.
Let us then go to the root of the evil to the sty of the Master
Öyleyse hemen gidelim buradan.
I'LL GET OUR BAGS.
Hadi gidelim öyleyse.
Let's go then.
- Gherardini'ye gidelim öyleyse.
- Let's go to the Gherardini's.
Gidelim öyleyse.
Then let's go!
Öyleyse uzaklara gidelim.
- Then we'll get away.
Haydi gidelim öyleyse! Saat ikide ekstram var!
So let's go because I've got overtime at 2!
Gidelim, öyleyse.
Let's go, then.
Öyleyse yarın gidelim mi?
So, tomorrow?
- Gidelim öyleyse.
- Then we'll go on in.
Gidelim öyleyse.
Off we go, then.
Gidelim öyleyse.
Let's go then.
İyi öyleyse, gidelim bakalım, Sadece Antoine!
Well then, let's go Simply Antoine.
Öyleyse, gidelim.
Let's go, then.
Tamam öyleyse, hadi gidelim.
OK, then, let's go.
Gidelim öyleyse.
Fine. Let's go then.
Gidelim mi öyleyse?
Shall we then?
Gidelim mi öyleyse Bayan Montgomery?
Shall we then, Mrs. Montgomery?
Yarın, gidelim öyleyse!
Tomorrow! Let's go then!
"Kanepeye gidelim öyleyse", dedi.
"Let's go to the sofa then", he said to me.
Gidelim yakalayalım öyleyse!
The Brain.
- Hayır. Sonuçlar üzerinden gidelim öyleyse.
So let's go straight to our results.
Öyleyse, gidelim.
Let's go then.
gidelim 9268
gidelim mi 423
gidelim o zaman 67
gidelim kızlar 16
gidelim buradan 590
gidelim haydi 48
gidelim burdan 22
gidelim hadi 154
gidelim o halde 18
gidelim dostum 17
gidelim mi 423
gidelim o zaman 67
gidelim kızlar 16
gidelim buradan 590
gidelim haydi 48
gidelim burdan 22
gidelim hadi 154
gidelim o halde 18
gidelim dostum 17
gidelim öyleyse 31
gidelim artık 91
gidelim çocuklar 46
gidelim beyler 30
öyleyse 1938
öyleydi 571
öyleyim 490
öyleymiş 51
öyleyiz 77
öyleydim 119
gidelim artık 91
gidelim çocuklar 46
gidelim beyler 30
öyleyse 1938
öyleydi 571
öyleyim 490
öyleymiş 51
öyleyiz 77
öyleydim 119