Öyleyse sorun yok перевод на английский
90 параллельный перевод
- Öyleyse sorun yok.
- Then I'm all right.
- Öyleyse sorun yok demektir.
- Then we haven't any problems.
Öyleyse sorun yok, tabii tüm sorumluluk senin omuzlarında olacak.
Then it should be fine, as long as you can be responsible.
Öyleyse sorun yok.
Then it's no problem.
- Öyleyse sorun yok.
Nothing's the matter, then.
Öyleyse sorun yok. Bir şey daha var.
Then there's no problem, is there?
Öyleyse sorun yok.
- Good. So already gives.
Öyleyse sorun yok.
That's all right then.
Öyleyse sorun yok. Değil mi, anne?
That's all right, isn't it, Mama?
İyi öyleyse sorun yok.
So, what's the problem.
Öyleyse sorun yok değil mi?
So we're all straightened out?
Öyleyse sorun yok.
Then it shouldn't be a problem.
- Öyleyse sorun yok.
- Lt shouldn't be a problem.
Öyleyse sorun yok derken, altta ne duyuyorsun?
That. After "It shouldn't be a problem," what do you hear?
Öyleyse sorun yok.
It shouldn't be a problem.
Öyleyse sorun yok. Çünkü ben sıçanın tekiyimdir.
Oh, well, that's all right then,'cause I'm a dirty rat.
Öyleyse sorun yok.
That's okay, then.
Öyleyse sorun yok.
So everything ´ s OK, then.
Öyleyse sorun yok.
That's okay, I suppose.
- Öyleyse sorun yok. Nasıl olsa uyarmıştın.
Then it's okay, right?
- Eğer öyleyse sorun yok.
- It's okay if you are.
Öyleyse sorun yok Butters, umurumda değil.
It's fine if you're gay, Butters.
- Öyleyse sorun yok. Hiç değilse Fig Newtons'ı keseyim.
Just for the Fig Newtons, please.
Öyleyse sorun yok.
- Then I don't see the problem.
Öyleyse sorun yok.
Well, then there seems to be no problem.
Çünkü öyleyse sorun yok.
Because if it is, it's totally cool.
Harika, öyleyse sorun yok.
Great, everything's okay then.
Öyleyse sorun yok.
If so then that's fine
Öyleyse sorun yok?
- So we're good?
- öyleyse sorun yok?
- So we're OK?
Öyleyse sorun yok.
Well, there is no problem, then.
Öyleyse sorun yok.
Then, it is settled.
Sorun yok öyleyse.
No problem, then.
Öyleyse hiç sorun yok!
In that case there's no problem!
Sorun yok, öyleyse.
That's all right, then.
Sorun yok öyleyse.
Oh, that's okay then!
Öyleyse, şey..... tamam, bizce sorun yok.
So... well, we think it's fine.
- Öyleyse, sorun yok?
- So, you're okay?
Öyleyse, sorun yok.
Well, no problem there.
Oh, öyleyse sorun yok.
Oh, yeah, well, then that's okay.
Öyleyse, sorun yok, değil mi?
So then, that's okay, right?
- Öyleyse sorun yok.
Then we're okay.
- Sanırım benim için sorun yok, öyleyse.
- I guess it's OK for me, then. - Good.
Öyleyse, sorun yok.
There's no problem then.
Kayıt cihazında sorun yok öyleyse.
So it's not the recorder.
- Hayır. - Yok. Öyleyse sorun ne?
Then what's the problem?
Pekala, sorun yok öyleyse.
Well, that's all right then, isn't it?
Yabancı bir ülkede tek başınasın. Yalnız hissediyor olmalısın ve dayanacak birini arıyorsun. Öyleyse bence sorun yok.
You're in a foreign country by yourself, you must feel lonely and want to lean on somebody, so I think it's all okay.
Sorun yok öyleyse?
Then no problem, right?
Sorun yok öyleyse.
Don't matter.
Çünkü eğer öyleyse, o zaman... benim için sorun yok.
Because if it is, then I'm... I'm fine with that.
öyleyse sorun ne 20
sorun yok 1746
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
sorun yok 1746
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16