Şunu dinle перевод на английский
1,804 параллельный перевод
Şunu dinle.
Check this out.
Şunu dinle.
Listen to this.
Şunu dinle.Sosyal çevrede macera, lüx ve iyi bir yaşam için bir temeldi.
Listen to this.A staple on the social circuit with a taste forluxury, adventure, and the good life.
Hey şunu dinle.... daha kitap yazılmadan desteğini hiç esirgemeyen kişiye, Jean'e adanmıştır
Hey, listen to this dediation- - "to jean, withoutwhose loving support this book could not have been written."
Saçma geliyor biliyorum ama şunu dinle.
I know it sounds hokey. But listen.
Ve şunu dinle ; telefon numarasını değiştirmiş.
And get this, she changed her number.
Şunu dinle.
So get this :
Şunu dinle.
listen to that.
Şunu dinle
Listen to this.
- Hayır ama şunu dinle.
Does mcguinness ever get rough with her?
Şunu dinle son savaştaydık, Almanlarla.
Now listen to this one. It was the last war, the German one.
- Natalie, şunu dinle.
- Natalie, listen to this.
Şunu dinle
- Hey! Listen to this.
Şunu dinle. Ocean Ray Sundancer.
Listen to this. " Ocean Ray Sundancer.
Nine Thirty Club'da,.. ... the Black Cat'te ve First Unitarian'da çalacağız. Şunu dinle, aletlerimizi götürmemize bile gerek yok.
We're playing at the 930 club, the Black Cat, and the first Unitarian, and we don't even have to bring our own backline.
Evet ve şunu dinle..
No! BREE ON PHONE : Yes.
Ağzını açıp bana neden yapamayacağını anlatmadan önce, şunu dinle : Bunu yapmana ihtiyacım var, çünkü orada aptal intörnler var, anlıyor musun Grey?
Before you open your mouth and tell me all the reasons why you can't, just--just let me say this- - i need this, because I have idiots- - you understand me, grey?
- Şunu dinle.
- Listen to that.
Şunu dinle.
Listen up.
Şunu dinle.
Because check this out.
Şunu dinle, o siteden :
Listen to this. It's from the blog.
Hayır, hayır.Şunu dinle,.
No, no. Just listen, listen to this.
Şunu dinle...
Listen to this- -
Şunu dinle.
Just hear me out.
Peki, şunu dinle.
All right, listen to this.
Aynen öyle. Bir de şunu dinle : Tecavüz mağduru Queen of Mercy'de hemşirelik yapan Fern Lazlow idi.
One and the same, and get this - the vic in that case, Fern Lazlow, an ER nurse over at Queen of Mercy, was seen running from this crime scene to her apartment.
Evet, şunu dinle.
Yeah, good, right, listen to this.
Jack'in ilk kaçırılma davasından... dört ay önce tahliye edilmiş. Ve şunu dinle, tahliye edildiğinde, Gina Farentino'yla evliymiş.
He got out four months before Jack's original kidnapping, and get this, when he was sent up, he was married to Gina Farentino.
Ama şunu dinle.
And get this.
Şunu dinle. Yıl 1968...
Look at this... 1968...
Fena değil ama şunu dinle.
Not bad, but check this out :
Komiser şimdi dinle şunu.
Captain, listen to that.
Dinle köpek. Şunu hemen kesmezsen seni alnının ortasından vuracağım.
Listen, dog, I'll have to shoot you in the head if you don't cut it out right now!
Şunu dinle bak.
They're coming to kill you, Karim.
Şunu bir dinle.
Listen to this.
Dinle şunu.
Listen to that.
Evet, şunu bir dinle.
Yeah, well, listen to this.
dinle şunu, gösteri ayarı?
Listen to show tunes.
Şunu bir dinle. Tapınağın 5 sütunu 5 rahibi ifade etmek için tasarlanmıştı...
"Five pillars of the Temple were fashioned after"
Şunu dinle
Get this :
Dinle şunu.
Listen to it.
Dinle şunu, duymuyor musun?
You hear it, don't you?
Kızlar. Katy, şunu taşıyayım. Jan dinle.
Guys... katy, let me carry... janet.
Kırılmasını istemiyoruz. Dinle, şunu sormak istiyorum. Bugün saat 3 : 00'teki terapim için beni dışarı çıkarabilir misin?
Listen, I was just wondering... uh, any chance I can get out of here... for therapy at 3 : 00 today?
Dinle, işte şunu yapman gerekiyor.
Um, hey, listen, here's what you're gonna have to do.
Dinle, sadece şunu oradan al,... A noktasından B noktasına.
Listen, Just pick the thing up, Point "a" to point "b," Ffft!
- Fargo, dinle. Hemen şunu kapat ve mahzene geri götür.
- Fargo, look... turn that thing off and take it back to the vault right now.
Şunu dinle.
Get this.
Şunu bi dinle,
Mmm, listen to this :
En çok şunu dersin ; "Hey dinle" "fikrimin yaradılıştan mantıksal bir tutarlılığı var."
At best you can say, "Hey, look, my idea has an internal logical consistency."
Şunu bir dinle.
Oh, listen to this.
şunu dinleyin 96
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinlemek istiyorum 18
dinle beni 1110
dinledim 33
dinlenin 36
dinlenmen gerek 19
dinlen biraz 26
dinlemek istemiyorum 29
dinleme onu 24
dinlenmelisin 59
dinlemek istiyorum 18
dinle beni 1110
dinledim 33
dinlenin 36
dinlenmen gerek 19
dinlen biraz 26
dinlemek istemiyorum 29
dinleme onu 24
dinlenmelisin 59