Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ B ] / Başardık

Başardık перевод на испанский

6,172 параллельный перевод
Deme istediğim... Julia, başardık biz.
Julia, lo hicimos.
Tamam, tamam, diyelim ki almayı başardık bir şekilde almayı başardık, yaparsak bizi eve gönderecek misiniz?
Vale, vale, vamos a ver como lo conseguimos, de alguna manera lo haremos, si lo conseguimos, ¿ nos llevará a casa?
Aman Tanrım, başardık Sam, başardık!
Dios mío, lo hicimos, Sam, lo hicimos!
Pekala, millet, sanırım sonunda onu ekmeyi başardık.
Vale, chicos, creo que al fin le hemos dado esquinazo.
Su ve ben, en sonunda eski sorunlarımızı çözmeyi başardık.
Su y yo hemos resuelto finalmente nuestras riñas.
Kendimizi başka bir karışıklığa daha bulaştırmayı başardık.
Nos hemos metido en otro buen lío.
- Bugün iyi iş başardık dostum.
Hoy lo hemos hecho bien, colega.
- Evet, iyi iş başardık.
Sí, lo hemos hecho.
Başardık!
¡ Lo conseguimos!
- Başardık!
¡ Muy bien, lo hicimos!
Sibelius'u çıkarmayı başardık.
Está muy... Terminó siendo Sibelius.
Başardık! Krikoyu getirdim!
¡ Lo tenemos!
Başardık! Owen'ın beş dakikadır su altında kalıp hala hayatta olması olasılığı üzerine, yine hayatını riske atıyorsun.
¡ Lo tengo!
Kaçmayı başardık.
Pero lo hicimos. Estamos...
Zehir tayfını daraltmayı başardık ama...
Pero hemos sido capaces de reducir el espectro de...
Gerçekten imkânsızdı ve biz bunu başardık! İnanamıyorum, bu çok iyi!
Es simplemente imposible y lo filmamos, No lo puedo creer, ¡ Es tan bueno!
En sonunda Hammond ve ben kurtulmayı başardık.
Finalmente, Hammond y yo logramos liberarnos.
Kısa süre sonra üçümüz köprüyü bitirmeyi başardık.
Un rato después, los tres teníamos el puente terminado.
Aslında, hepimiz başardık.
De hecho, los tres lo conseguimos.
Saatler sonra yolu bulmayı başardık. Ama ona giden yolumuz kilitli bir kapı tarafından kesilmişti.
Después de varias horas encontramos la carretera, pero nuestro camino hasta ella estaba bloqueado por un portón cerrado.
Kahve ve ben birlikte başardık.
El café y yo, lo hicimos juntos.
Hassiktir. Başardık!
Santa madre.
- Başardık lan!
Lo logramos.
- Başardık!
- ¡ Lo logramos!
Yerçekimsel merceğin, çekim gücünün etkilerinin ve kara delik çevresindeki ışığın çok çok kesin bir temsilini kullanmayı başardık.
Pudimos utilizar una representación muy fidedigna de Ia lente gravitatoria y el efecto de Ia gravedad y Ia luz alrededor del agujero.
Başardık Sherman!
Succeed, Sherman!
- Başardık.
¡ Lo hicimos!
Sanırım başardık.
¡ Corten! Creo que lo tenemos.
Ben Yüce İsa'nın erdemi için minnettarım. Size yaşattığım acılar için hepinizden af diliyorum ve bana ve Dave'in evlilik danışmanına şükürler olsun ki tekrar evlilik trenine binmeyi başardık ve son istasyona kadar gitmeyi düşünüyoruz.
Eh, estoy agradecida que a través de la gracia de nuestro Señor Jesucristo, soy capaz de perdonar a todos ustedes por todo el dolor que me han causado, y, gracias a mí y al consejero matrimonial de Dave,
Başardık, Bryson.
Lo logramos, Bryson.
- Başardık, Jerry.
- Lo lograste, Jerry. - Lo logramos. - Gracias.
Biz hiçbir şeyi Jerry'e borçlu değiliz. Başardık. Çünkü yaptıklarımız muhteşemdi!
¡ No triunfamos gracias a Jerry, es porque nuestra música es increíble!
Başardık Victor.
Lo logramos, Víctor.
Başardık.
Lo logramos.
Galiba başardık.
Creo que sí.
Siktir, başardık işte. Reid haklıydın. İşte burası 51.
- ¿ Cómo te sientes, Charlie?
O yüzden ayrıldık. Oraya gittik, başardık. Üsse mi?
- Algo nos está siguiendo.
Ama sonunda, konuşup bir balıkçı teknesine binmeyi başardık.
Pero al final, logramos entrar a uno... de esos navíos de pesca.
4 yıllık kampanyadan sonra manta meselesini 2013 CITES toplantısında gündeme aldırmayı sonunda başardık.
Después de una campaña de 4 años... finalmente logramos llevar a las rayas a la agenda... de la reunión CITES 2013.
Başardık nihayet.
Entramos.
Başardık!
¡ Lo hicimos!
Ama nihayet olanları kabullenmeyi başardım ve sanırım, bu beni daha güçlü kılacak.
Pero al fin puedo aceptar lo que pasó y creo que eso me hará más fuerte.
Başardık, Kuvira.
Ya está, Kuvira.
- Beraber başardık arkadaşım.
Gracias, Meryt. Lo hicimos juntas, amiga.
- Başardık.
- Lo hicimos.
Esrarengiz UFO'muzun bıraktığı izin bir kısmını ayırmayı başardım.
He aislado ciertos restos de nuestro OVNI.
Eğer bu benim tepemde olsaydı, kırmızı "X" e basardım.
Yo le pegaría una "X" si dependiera de mi.
Çift kaçmayı başardı. Rakip erkekler şaşkınlık içinde dağılıyorlar.
La pareja logra realizar su escape, dejando a los machos rivales dando vueltas en la confusión.
Tam zamanında kıstırma noktasına varmayı başardım.
Justo a tiempo, logré llegar al punto seguro.
Ne yazık ki Hammond kısa süre sonra ihtişamlı gelişinin içine etmeyi başardı.
Desgraciadamente, a continuación Hammond estropeó lo grandioso de su llegada.
İşte burası, başardık.
No tengo mis medicinas para el corazón.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]