Belki de vardır перевод на испанский
3,116 параллельный перевод
Belki de vardır.
Tal vez lo necesites.
Belki de vardır.
Quizás si lo tengas.
Belki de vardır.
Quizás tú si la tengas.
Peki, belki de vardır.
Ok, puede que sí.
Belki de bu sorunu çözmenin bir yolu vardır. Atrocitus'un garip dişlerinin arasından çıkanların birer yalan olduğunu Kırmızı Fenerlere göstermeliyiz.
Quizá haya un modo de apaciguar la situación, demostrar a los Linternas Roja que Atrocitus les ha estado engañando todo este tiempo con esos dientes raros.
Askeri unsurlarımızı yabancı sahaya gönderdik. Belki henüz çıkamamışlardır. Belki yaralananlar vardır.
Si enviamos personal militar a espacio aéreo soberano tal vez aún no han salido, tal vez hay heridos en tierra tal vez alguien fue tomado prisionero y una operación de rescate está en proceso tal vez estamos en guerra con Pakistán.
Houdini onu arka taraftan sokmuştur belki. Yük asansörünün ya da yükleme platformunun kayıtları vardır belki.
Podría haber grabaciones de un montacargas o una entrada de mercancías.
Bunu duymak belki seni şok edecek ama bazen kocalar karılarını öldürür. Hatta çocuklara pek iyi davranmayan rahipler bile vardır.
Sí, bien, tal vez esté asombrado de escuchar que algunos maridos matan a sus esposas y que curas no siempre hacen grandes niñeras.
Belki de bana neden mezarlıkta öyle kaçtığın ya da karının bizi burada görmesinden neden korktuğunla alakalı söylemek istediğin başka şeyler vardır.
Bueno, puede que haya un par de cosas que me puedas contar, como por qué huiste en el cementerio, o por qué te asusta que tu mujer nos pudiera encontrar aquí.
Belki de sadece biraz zamana ihtiyacın vardır.
Quizás solo necesites más tiempo.
Belki de sadece beni oyalayacak bir şeylere ihtiyacım vardır.
Tal vez necesite algo en lo que estar ocupado.
Belki bildiğinden fazlası vardır.
Quizás ella es más de lo que piensas.
Belki de yeniden programlanmaya ihtiyacın vardır.
Quizás necesitas reprogramarte.
Kira kontratında belki erkek arkadaşının adı vardır?
Entonces este posible novio... ¿ Está su nombre en el contrato de alquiler?
Belki de bunu başarmak için bir şansı vardır.
Quizá tenga una oportunidad con esto.
Belki de halkın bilmesi gereken başka şeyler de vardır.
Creo que quizá exista algo de información aquí que podría ser de un serio interés público.
Yani belki bir imkânı vardır.
De lo que yo y J.R. fuimos a su edad así que quizá haya una posibilidad
Belki başka güvenli evler de vardır.
¿ tal vez otros escondites?
Belki de cüzdanında yoktur, ama belki başka yerlerde vardır.
Bueno, quizás no en la cartera, en sí, pero... en alguna otra parte.
Belki de lisans süresinin bir yılı geçmesine izin vermesinin bir sebebi vardır.
Quizá hay una razón por la que lleva sin carnet un año.
Siyaset ya da sermaye yüzünden. Belki de küçük bir beyniniz vardır.
Política, capital de inversión, quizás tengas el cerebro pequeño.
Belki Iris ve hakimin, kardeşinin sınırdışı davasından daha büyük bir bağları vardır.
Bueno, tal vez Iris y el juez estaban conectados por algo más que el caso de deportación de su hermano.
Veya belki üçüncü bir sorun da vardır.
O tal vez sea una fiesta de tres.
Belki orada bir şey vardır.
Quizá tenga algo de relación.
Adam hâlâ hayatta olduğuna göre, belki diğer kurbanlardan da yaşanalar vardır.
Si Adam sigue vivo, puede que alguna de las otras víctimas también.
Belki de başka bir bakış açısı vardır.
Puede que haya otro modo de verlo.
Belki de tarihin tüm bu gerçeklere, siğillere ve diğer şeylere ihtiyacı vardır.
Tal vez la historia es la única verdad, las guerras y eso.
Belki birkaç gün önce olanlarla bir alakası vardır.
Tal vez tenga algo que ver con lo que pasó hace un par de días.
Belki de şuan göremediğimiz başka bir seçeneğimiz vardır.
Yo solo... Quizás hay otra opción que no estamos viendo aquí.
Pekâlâ, belki de saatte bir şey vardır.
Muy bien, quizás haya algo en este reloj.
Belki de endişeye mahal vardır.
Quizás todavía hay un motivo de preocupación.
Belki de mücadelemiz içinde merhamete de yer vardır.
Tal vez haya espacio para la misericordia en nuestra lucha.
Belki de bir kayıt vardır.
Quizá haya una grabación.
Belki de, son iki yılımı eski okulumdaki popüler çocuklar tarafından kabul edilmek için harcadıktan sonra, şimdi her şeye baştan başlamak zorunda olmam gerçeğiyle ilgisi vardır. Üstelik de "Yasak bölge 9" oyuncularına bitişik yaşarken.
A lo mejor es por el hecho de que he estado los dos últimos años intentando ser aceptada por gente popular en mi antiguo colegio, y ahora tengo que empezar de cero, todo mientras vivo al lado del reparto de "Distrito 9."
İkisini de sizin ayarladığınızı düşünürsek dedim ki belki elinizde gerçekten muhteşem ve güvenilir başka dadılar da vardır? 10 dakika içinde buraya gelebilecek bir dadı var mı?
De acuerdo, ¿ tiene alguna otra niñera increíble y de súper confianza que pueda venir ahora, en los próximos diez minutos?
Nazir'in bu ülkede belki de 6-7 tane adamı vardır.
Nazir tiene igual media docena de personas sobre el terreno aquí.
Belki her şeyin normale dönmesi için, biraz zamana ihtiyacınız vardır.
Quizás deberías tomarte un poco de tiempo. deja que las cosas vuelvan a la normalidad.
Belki de boynundan çıkardığı bu şeyle bir ilgisi vardır.
Tal vez tenía algo que ver con esta cosa... que sacó de su cuello.
Bilmem ki, belki öğrenebileceğimiz başka şeyler de vardır.
No lo sé, tal vez hay algo más que pudiéramos descubrir.
Belki de suda bir şey vardır.
Tal vez sea algo en el agua. Oh!
Belki de ona acısını müziğine katmasını sağlayan bir objesi vardır gerçek bir jazz sanatçısı olabilmesi için.
Tal vez tenga un artefacto que le permita tocar a través del dolor, para convertirse en un verdadero músico de jazz.
Belki de aklında bir şeyler vardır.
Quizás algo le ronda en la cabeza.
belki orada senden başka yaşayan birisi vardır.
Tal vez hay alguien más viviendo, además de usted.
Belki sizde ona ulaşabileceğimiz adresi veya telefon numarası vardır.
Tal vez tiene su dirección, o su número de contacto, para poder...
Belki birden fazla kişi vardır.
Quizá haya más de una persona implicada.
Ama belki de bunun daha basit bir açıklaması vardır.
Pero tal vez haya una explicación más simple.
Demek istediğim belki daha fazlası vardır ama görünenler bunlar.
A lo mejor eres más de lo que parece pero, de momento, es lo que he visto.
Ayrıca, belki de içinde hemen açman gereken bir şey vardır.
Además, puede haber algo allí que tengas que abrir ya mismo.
Ya da belki benim de bir randevum vardır Chris?
¿ O es porque yo también tengo una cita, Chris?
O yüzden belki ikimizin de istediğini alabileceği bir yol vardır.
Puede haber una forma de que ambos consigamos lo que queremos.
Belki de buna sebep olan bir şeyi vardır.
A lo mejor tiene algo que ver con esto.
belki de 1259
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de hayır 17
belki de ben 23
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de daha fazla 40
belki de öyleyim 25
belki de değil 95
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de hayır 17
belki de ben 23
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de daha fazla 40
belki de öyleyim 25
belki de değil 95
belki de bu 32
belki de öyledir 60
belki değildir 19
belki de değildir 39
belki de haklısındır 24
belki de haklısın 174
belki de haklıdır 22
vardır 53
belki 3654
belki bir gün 64
belki de öyledir 60
belki değildir 19
belki de değildir 39
belki de haklısındır 24
belki de haklısın 174
belki de haklıdır 22
vardır 53
belki 3654
belki bir gün 64
belki daha sonra 97
belkide 50
belki sen 32
belki mi 36
belki sonra 108
belki başka zaman 69
belki biraz 51
belki ben 27
belki bir dahaki sefere 27
belki bu 38
belkide 50
belki sen 32
belki mi 36
belki sonra 108
belki başka zaman 69
belki biraz 51
belki ben 27
belki bir dahaki sefere 27
belki bu 38