Bir oğlum var перевод на испанский
994 параллельный перевод
Ve bir de bir yıI sonra doğmuş bir oğlum var.
También tenemos un hijo que nació unos años después.
İki kızım ve bir oğlum var.
Tengo dos hijas y un hijo.
Biliyor musun Phillipe, benim de senin gibi bir oğlum var.
Sabes, Phillipe, tengo en casa un chico como tú.
Bizi maymun gibi önüne katıp "Bana acıyın. Bir karım ve sakat bir oğlum var." diyebilir.
Puede exhibirnos por ahí y decir, "Sentidlo por mí tengo familia y un hijo inválido".
İngiltere'de bir oğlum var ve babaya ihtiyacı var ; benim baba olmamın zamanı geldi.
Tengo un hijo en Inglaterra que creo que necesita un padre... y ya es hora de que me convierta en uno.
- Genç bir oğlum var, onu al.
- Tengo un hijo joven para ti.
Princeton'da okuyan bir oğlum var.
Tengo un hijo en Princeton.
Doğu tarafında bir oğlum var.
Tengo un hijo allá en el Este.
Lund'da yaşayan, aynı zamanda doktor olan bir oğlum var.
Tengo un hijo, también médico, que vive en Lund.
Kardeş Godwin, bir oğlum var. Ama Edwin'den değil. Çocuk, Viking Ragnar'dan.
Hermano Godwin, estoy encinta, pero el hijo no es de Edwin, sino de Ragnar, el vikingo.
Şanslı Ally. Benim de Ally adında bir oğlum var.
Tengo un hijo llamado Ally.
Albay, bir karım ve bir oğlum var. Onları dün gördüm.
Coronel, tengo esposa e hijo, les he visto hoy.
Bak Audrey. Benim de bir oğlum var.
Mira, Audrey, tengo un hijo.
Oturma odasında uyuyan bir oğlum var.
Tengo un hijo que duerme en la sala.
Bir oğlum var ve Ronnie'nin kahraman olarak Mel'e tapmasını istemiyorum.
Yo tengo un hijo. No voy a dejar que Mel sea el héroe de Ronnie sabiendo lo que sé.
- Bir oğlum var.
- Ya tengo uno.
Benim de 16 yaşında bir oğlum var.
Yo también tengo un hijo de dieciséis años.
10 yaşında bir kızım ve 6 yaşında bir oğlum var.
Tengo una hija de 10 años y uno de seis años, un niñito.
Neredeyse senin yaşında bir oğlum var.
Tengo un hijo que será de tu edad.
Evliyim. Harika bir oğlum var.
Estoy casado, y tengo un hijo estupendo.
Hasta bir oğlum var.
Un hijo enfermo...
Ne biçim bir oğlum var.
Ahora es un moralista.
Bir oğlum var.
Sí, tengo un hijo.
- Benim de bir oğlum var.
- Yo también tengo un hijo- -
Beş yaşında bir oğlum var.
Tengo un hijo de 5 años.
Bakmam gereken bir kocam ve oğlum var.
Debo cuidar de un esposo y un hijo.
"Senin tek bir kızın var"... "ve benim de tek bir oğlum" derdi hep bana.
"Tú sólo tienes una hija", solía decirme, "y yo tengo un único hijo."
Bu dünyada istediğin... arzu ettiğin bir şey mi var oğlum?
Hay un par de ojos brillantes, ¿ eh? Un par de ojos que adoras ver, ¿ no?
Bir çok güzel kitap var, değil mi oğlum?
Sí, hay muchos libros, verdad?
Öyle mi? İki oğlum ve bir kızım var.
Tengo dos niños y un bebe.
- Evet, bir tane de oğlum var.
- Sí, y tengo un hijo.
Vadide çok güzel bir evim var oğlum, artık orada yaşayacağız.
Labraremos, cazaremos y pescaremos. ¿ Qué te parece?
Oğlum evden kaçtı ve bir de silahı var.
Mi chico se ha escapado y tiene una pistola.
Benim de bir oğlum var.
Yo también tengo un hijo.
Artık bir oğlum yok ama sizin bir cesediniz var.
Yo ya no tengo un hijo.
Bir oğlum daha var, Otis.
Tengo otro hijo, Otis. Fue arrollado en la estampida.
Oğlum, acayip bir kızın var.
Muchacho, tienes a una extraña.
Bir de oğlum var.
Tengo un hijo.
Sır değil ki, aptal bir oğlum var.
Tengo un hijo estúpido.
Harika bir eşim,... 2 oğlum var.
Una esposa maravillosa, dos buenos hijos.
Roosevelt hakkında herhangi bir bilgin var mı oğlum?
¿ Sabes quién es el Sr. Roosevelt, hijo?
Bir de oğlum var.
También tengo un niño.
Oğlum dinleyeceği tek bir şey var.
Hijo mío... él sólo va a escuchar una cosa.
Siz Amerikalılardan öğrendiğimiz bir şey var, oğlum sorumluluğu başkasına yükle artık sana dönmek istemez.
. - De ustedes, americanos, hemos aprendido que cuanto más alto lanzas la pelota, más tarda en volver a ti.
Tanrı'ya şükür ki, bir oğlum daha var!
Por suerte era el otro.
Benim bakmam gereken bir kaynanam ve oğlum var.
En primera, tengo un hijo y una suegra que cuidar.
Sana söylemediğim bir şey var sevgili oğlum.
Hay algo que no te he dicho, querido muchacho.
"O korkunç gecenin sonucu başka bir oğlum daha var."
"Como resultado de aquella terrible noche, tuve otro hijo."
Tanrı'ya şükür, başka bir oğlum daha var.
- Gracias a Dios que tengo otro hijo.
Okula giden başka bir oğlum daha var. Okulla ilgili eşyalarını odasında bir çantada saklar.
, ya sabe que tengo a otro chico, que estudia en el mismo colegio, guarda las cosas del colegio en una cartera.
Seni rahatsız eden bir şey mi var, oğlum?
¿ Qué es lo que te preocupa, hijo mío?
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
bir önemi yok 44
bir oyun 38
bir öpücük ver 95
bir oğlan 76
bir oda 17
bir otel 16
bir oda istiyorum 30
bir oyun daha 18
bir öpücük 47
bir önemi yok 44
bir oyun 38
bir öpücük ver 95
bir oğlan 76
bir oda 17
bir otel 16
bir oda istiyorum 30
bir oyun daha 18
bir öpücük 47