Biraz zaman alacak перевод на испанский
1,098 параллельный перевод
Buna alışmak biraz zaman alacak.
Será difícil acostumbrarse.
Kaptan, sanırım bu işe yarayacak ama biraz zaman alacak.
Creo que funcionará, pero requiere su tiempo.
Anlatması biraz zaman alacak bir numara.
Voy a necesitar tiempo para explicárselo, número uno.
Biraz zaman alacak. Ne önemi var ki?
Toma tiempo, ¿ cuál es el problema?
Bak Chazz, Bu biraz zaman alacak tamam mı?
Mira, Chazz, esto va a llevar un poco de tiempo, ¿ entiendes?
- Yani bu biraz zaman alacak? - Gün sonunda bitirmiş olabilirim.
Entonces, ¿ va a durar bastante?
Biraz zaman alacak, ama, evet, bulabilirim.
- Quizá tardemos, pero sí.
Ama o kruvazörün intikal etmesi biraz zaman alacak.
Pero puede pasar algún tiempo antes de que ese crucero llegue.
Korkarım açıklamak biraz zaman alacak.
Me temo que llevará un tiempo explicárselo.
Bu biraz zaman alacak.
Llevarä un poco de tiempo.
Girmek biraz zaman alacak.
tardará un poco.
Sadece alışmak biraz zaman alacak.
Me tomará un tiempo acostumbrarme.
ayarlamak biraz zaman alacak.
Necesito un tiempo para organizarlo.
Biraz zaman alacak ama Shang Tsung cezasını çekecek.
Esto puede sonar extraño, pero Shang Tsung será castigado.
Biraz zaman alacak.
Llevará algún tiempo.
Sadece bu inattan vazgeçmem biraz zaman alacak.
Me llevará algún tiempo descender de esta lograda arrogancia.
Önemsemeyi hatırlayacaklar. Biraz zaman alacak ve kolay olmayacak,... ama sonunda bu yüzyıldaki insanlar, insanları önemsemeyi hatırlayacaklar.
Se acordarán, les llevará tiempo y no será fácil pero al final la gente de este siglo volverá a preocuparse.
Yeni usullere alışmak biraz zaman alacak.
Tardaremos un poco en acostumbrarnos al nuevo formato.
Biraz zaman alacak.
Necesitamos tiempo.
Warp çekirdeğinden rezonans atışı ayarlayacağım. Muhtemelen alanı bloke edecektir, ama ayarlaması biraz zaman alacak.
Entretanto, yo prepararé una resonancia que lo bloquee, pero tardaré un poco.
Siparişin gelmesi biraz zaman alacak.
Mandé a pedir un cristal nuevo, pero tardará.
Biraz zaman alacak ama onu bulacağız.
Tardará un poco, pero lo atraparemos.
Ticari ilişkilerimizin Dünya Birliği'nden ayrılmadan önceki günlere dönmesi biraz zaman alacak.
Va a llevar mucho tiempo recuperar el nivel de comercio... que teníamos antes de separarnos de la Tierra.
Biraz zaman alacak ama-
Llevará un tiempo
Hey, Gary. Bu biraz zaman alacak ama inan bana onsuz daha iyi olacaksın.
Gar, mira, va a tomar algún tiempo, pero créeme, tú eres mejor sin ella.
Sağlık Bölümü ayarlandı ama Odo'yu gemiye bindirmek biraz zaman alacak. Neden ışınlayıcıyı kullanmıyorsunuz?
¿ Cree que quizá hayan hecho prisioneras a sus tripulaciones?
Sadece biraz zaman alacak.
Todo va a ir bien.
Nog, ikimiz de biliyoruz ki senin Akademiye ve Akademinin de sana alışması biraz zaman alacak.
Sabíamos que tardarías un tiempo en adaptarte a la Academia y la Academia, en adaptarse a ti.
Bu bize onları deneme ve işlevlerini yapması için bir şans verecek ama bu biraz zaman alacak.
Asi determinaremos sus funciones. - Tardaré algún tiempo.
Biraz zaman alacak...
Se tarda un poco.
Evet. Ama bu biraz zaman alacak.
Sí, pero llevará tiempo.
Alışmak biraz zaman alacak.
Sólo va a tomar un poco de tiempo para que me acostumbre.
- Onu kaybetmen biraz zaman alacak. - Çok şanslısın.
Pasará un rato hasta que se te pase.
Fakat şunu anlamalısınız ki bu biraz zaman alacak.
Pero necesitamos tiempo.
İnsanların onun değerini anlaması biraz zaman alacak.
Llevará tiempo que la gente vea su valor.
Biraz zaman alacak.
Solo tomará tiempo.
Biraz zaman alacak ama ayrılık bazı yönlerden bize yarayacak.
Podria llevar tiempo pero, en cierta forma la separacion, nos hará bien.
Biraz zaman alacak.
Tomará tiempo.
Biraz zaman alacak.
Estas cosas llevan tiempo, pero...
- Bu biraz zaman alacak.
- Es lo que va a tardar.
Evet, biraz zaman alacak.
Sí, me llevará algún tiempo.
Evet Kaptan, ama biraz zaman alacak.
- Sí, pero tardaré algún tiempo.
Tom ve Tuvok'u oradan dışarı çıkartmak biraz zaman alacak.
Torres a Kim. ¿ Cómo va todo con los transportadores?
Cevap verin. Nebulanın elektrodinamik türbülans etkisi iletişimi engelliyor. Halletmem biraz zaman alacak.
Una turbulencia procedente de la nebulosa afecta la transmisión.
ama biraz zaman alacak.
Pero tomará tiempo.
İnsanlara tekrar hastalık bulaştırman biraz zaman alacak.
¡ No veo!
- Biraz zamanımı alacak.
- Creo que tardaré un poco.
Biraz zamanını alacak.
Te tomará algo de tiempo.
Bİraz daha zaman alacak.
- Sí, señor.
Bu, biraz daha zaman alacak.
Esto va a llevar más tiempo.
Hadi ama! Bak bu kadın biraz tuhaf ama bu kadınla birlikte olacaksan alışman epey zaman alacak.
Es un poco rara, pero si esta es la mujer con la que se supone que deben estar, entonces... vas a tener que acostumbrarte a ella.
biraz zaman ver 21
biraz zaman alabilir 27
biraz zaman tanı 23
biraz zamana ihtiyacım var 20
zaman alacak 17
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
alacak 20
alacaksın 58
alacaksınız 23
biraz zaman alabilir 27
biraz zaman tanı 23
biraz zamana ihtiyacım var 20
zaman alacak 17
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
alacak 20
alacaksın 58
alacaksınız 23
alacak mısın 19
biraz 988
birazcık 224
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz ister misin 172
biraz uyu 104
biraz daha 472
biraz daha iyiyim 16
biraz 988
birazcık 224
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz ister misin 172
biraz uyu 104
biraz daha 472
biraz daha iyiyim 16
biraz sonra 59
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz dinlen 152
birazdan görüşürüz 75
biraz daha kal 33
biraz bekle 203
biraz sakin ol 53
biraz daha iyi 17
birazdan gelir 64
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz dinlen 152
birazdan görüşürüz 75
biraz daha kal 33
biraz bekle 203
biraz sakin ol 53
biraz daha iyi 17
birazdan gelir 64