Bizimle geliyorsun перевод на испанский
594 параллельный перевод
Bizimle geliyorsun. Yardım çağıracağım.
Aguanta, te conseguiremos ayuda...
Bu kez sen de bizimle geliyorsun.
Esta vez irás con nosotros.
Pikniğe gidiyoruz, fakat sen de bizimle geliyorsun.
Vámonos de picnic, pero no la tomes con nosotros.
Bizimle geliyorsun.
- Acompáñenos.
Sus, sen de bizimle geliyorsun!
Cállate, tú vienes con nosotros.
Bizimle geliyorsun.
Limítate a acompañarnos.
Gidiyorsak sen de bizimle geliyorsun pislik torbası.
¡ Si vamos, tú vendrás con nosotros, gordinflón!
- Bizimle geliyorsun, değil mi?
- Irás con nosotros, ¿ no?
Sen bizimle geliyorsun
¿ Viene con nosotros?
Bizimle geliyorsun, babalık. Hadi! Sabaha kadar bekleyemeyiz.
¡ Vamos, deprisa!
Bizimle geliyorsun.
Te vienes con nosotros.
- Bizimle geliyorsun, Matt.
- Nos acompañarás, Matt.
- Bizimle geliyorsun.
Iré a por él. - ¡ Vienes con nosotros!
Valiant. Kralın emriyle bizimle geliyorsun.
Escudero, nos acompañarás por orden del rey.
Bizimle geliyorsun, değil mi?
¿ Me llamabas? - ¿ Te vienes con nosotros? - ¿ Dónde?
Bizimle geliyorsun. Gelmeni istiyoruz!
Vas a venir, ¡ queremos que vengas!
- Bizimle geliyorsun.
- Acompáñanos.
Bizimle geliyorsun.
Acompáñenos ahora mismo.
Yarın bizimle geliyorsun.
- Mañana te vienes a vivir con nosotros.
Bizimle geliyorsun, değil mi?
Vendrás a la fiesta, ¿ no?
Bizimle geliyorsun.
Acompáñenos.
Bizimle geliyorsun.
Vendrás con nosotros.
- Sen bizimle geliyorsun.
- Nos acompañarás tú. - ¡ Él es mi hijo!
Saçmalama bizimle geliyorsun.
Déjate de tonterías. Vendrás con nosotros.
Bizimle geliyorsun, değil mi?
Vendrás con nosotros, ¿ no?
- Ve sen de bizimle geliyorsun.
- Y usted a venir con nosotros.
- Bizimle geliyorsun.
¡ Qué mal educado eres! ¡ Te enseñaremos modales!
Bizimle geliyorsun.
Vienes con nosotros.
Bizimle geliyorsun.
- Vienes con nosotros.
Bizimle geliyorsun, Watson.
Venga con nosotros, Watson.
- Sen de bizimle geliyorsun sanıyordum.
¡ Qué decepción! Pensé que venías con nosotros.
Sen de bizimle geliyorsun.
Más vale que vengas.
Bizimle geliyorsun Wilson.
Ven con nosotros, Wilson.
Bizimle geliyorsun. Gerçekten bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum.
De verdad que no lo sé.
Belgemiz var ya da yok, sen bizimle geliyorsun.
Con o sin, tú vienes. Yo no voy.
Caldwell, bizimle geliyorsun. Steward, sen ne yapmak istiyorsun?
Camarero, ¿ Ud. Qué quiere hacer?
Sen bizimle geliyorsun.
Tú vienes con nosotros.
Sen de bizimle geliyorsun.
¡ Ven!
- Bizimle mi geliyorsun?
- ¿ General, viene con nosotros?
Üstelik, aynı arabada bizimle birlikte geliyorsun.
Y tú vendrás en el coche con nosotros.
Sen de bizimle kasabaya geliyorsun.
Ahora vamos todos a la ciudad.
- Bizimle geliyorsun. - Ne, sizinle mi?
- Se viene con nosotros.
Sen de bizimle geliyorsun.
Irá con nosotros.
- Bizimle mi geliyorsun?
- ¿ Vendrá con nosotros?
Bizimle geliyorsun.
Tienes que venir con nosotros.
Sende bizimle mi geliyorsun?
¿ Tú también vienes?
Bizimle mi geliyorsun?
¿ Vienes con nosotros? No, no.
- Bizimle mi geliyorsun?
- ¿ Nos acompaña?
Bizimle mi geliyorsun, yoksa daha iyi bir işin mi var?
¿ Vienes con nosotros o tienes algo mejor que hacer?
Bizimle Belem'e geliyorsun.
vendrán con nosotros a Belem.
Bizimle geliyorsun.
Ven conmigo de vuelta a la cárcel.
geliyorsun 30
bizim 255
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim gibi 50
bizim değil 34
bizimle misin 23
bizim 255
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim gibi 50
bizim değil 34
bizimle misin 23