Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ H ] / Hayatımı

Hayatımı перевод на испанский

97,752 параллельный перевод
Hemen şu an, kocam ve çocuklarımla eski hayatımızda sadece tek bir gün geçirebilmek için sana herşeyi verirdim.
En este momento te daría lo que fuera por un día con mi esposo y mis hijos en mi vieja casa.
Benim hayatımı kurtardı, belki seninkini de.
Me salvó la vida y tal vez la tuya también.
Will, sana yalan söylemek hayatımın en büyük hatasıydı.
Will, el mentirte fue el peor error de mi vida.
Artık hayatımızda olmamalı.
Ya no debería estar en nuestras vidas.
Her şeyi çok daha açık bir şekilde... görmemizi sağladı. Hayatımızın bu kadar felaket bir durumda olmasından tamamen sorumlu olduğumuzunun farkına vardık.
Él nos ha hecho ver las cosas más claramente y ahora nos damos cuenta lo absolutamente responsables que somos por lo desastrosa que se ha vuelto tu vida.
Çünkü bir şekilde bunun adil olduğunu düşündüm. Çünkü Noah hayatımı mahvetmişti. Ve belki bu onu yola getirir diye düşündüm.
Porque pensé que de algún modo era lo justo porque Noah me había arruinado la vida y pensé que quizá con eso quedaríamos a mano.
Son 2 ay muhteşemdi ve ben de düşündüm ki hayatımın geri kalanını seninle geçirebilirim.
Estos dos meses han sido increíbles. Y no dejo de pensar que quiero compartir mi vida contigo.
Bir ilişkinin tüm hayatımızı belirlemesine izin veremeyiz.
No podemos dejar que una relación defina toda nuestra vida.
Hayatımı değiştiren bir seçimden dolayı pişmanlık duyuyordum.
Cuando lamenté una decisión que cambió mi vida.
Bu tarz şeylerle uğraşmayayım diye hayatımı gayet dürüstçe yaşadım.
He vivido mi vida como un ejemplo de rectitud para no tratar nunca con este tipo de cosas.
Hayatımı birden fazla kez kurtardığını biliyorum tamam mı?
Sé que me ha salvado la vida más de una vez, ¿ si?
Mike'ın ve hayatımı kurtaran kafesin hatrına tek bir şeyler söyleyeceğim ama hepsi o.
Bueno, gracias a Mike y a esa jaula que me salvaron la vida, te diré esto, pero eso es todo.
Size bir parça buz getirmek için vahşi kutuplarda hayatımı riske atacağım.
Arriesgar mi vida en la selva ártica solo para traerle un poco de hielo.
Hayatımı yaşayamadım.
Nunca he vivido.
Pekala, babanız gıda zehirlenmesinden hastanede yatarken bu kitabı okudum ve hayatımı değiştirdi.
De acuerdo, leí todo el libro mientras su padre era hospitalizado por envenenamiento, y cambió mi vida.
Hayatımızın musikisi.
La música de nuestras vidas.
Lis, bir önemi varsa, bir zamanlar ben de hayatımın korkunç olduğunu düşünüyordum.
Lis, si sirve de algo, hubo un tiempo - en que pensé que mi vida también era horrible. - ¿ En serio?
Sizin için hayatımızı tehlikeye attık.
Pusimos nuestras vidas en riesgo por ti.
Ganymede'de birlikte çalıştık ve hayatımı kurtardı.
Era amigo de tu prima, Doris. Trabajábamos juntos en Ganímedes. Ella salvó mi vida.
Senin çubuğun ve elemanların, beni rahatlatıyorlar, Şüphesiz merhametin iyiliği Hayatımın her günü beni takip edecektir.
Tu vara y tu cayado, me consuelan, en verdad la bondad de la misericordia me seguirán todos los días de mi vida.
Hayatım boyunca hiçbir fikrim yoktu.
Durante toda mi vida no he sabido nada.
Sanırım artık hayatının aşkı değilim.
Supongo que ya no soy el amor de tu vida.
Tüm bu hayatı inşa ettim..... ve bir ev yapıyorum....... sadece insanlara seni artık sevmediğimi sana ihtiyacım olmadığını...
Creé esta vida. Estoy construyendo una casa para demostrarles a todos que ya no te amo que no te necesito, que no te deseo y que no te extraño.
Çünkü altı ay içinde buradan çıkacağım ve sen hayatının geri kalanında burada kalacaksın.
Porque me iré de aquí en seis meses y tú te quedarás aquí el resto de tu patética vida.
Biliyorsun, mesele, hayatım boyunca bu fikrimi yaşadım ben kimim?
El tema es que durante toda mi vida siempre tuve un concepto de mí de quien soy.
"Make-A-Match" tüm hayatım boyunca aradığım eşi bulmamı sağladı.
Make-A-Match me ayudó a conseguir lo que estuve buscando toda mi vida.
Öyle, ama sanki hayatım boyunca onu tanıyormuşum gibi.
Sí, pero siento que la he conocido toda mi vida.
Onun hayatım boyunca bana bana rehberlik eden elini biliyorum.
Ahora sé que su mano ha guiado mi vida entera.
Hayatım boyunca ilk defa, birinden gerçekten hoşlanmıştım...
Por primera vez en la vida, de verdad me gustaba alguien...
Hayatında hiç B aldın mı Kate?
¿ Alguna vez sacaste una "B", Kate?
Bütün hayatım boyunca bunu hayal etmiştim.
Soñé esto toda mi vida.
Benim hayatım zaten bitmiş.
Mi vida terminó de todos modos.
Hayatımızın bu kısmı bitti.
Esa parte de nuestras vidas ha terminado.
Hayatım, seni temin ederim...
Y, te aseguro, querida...
Sadece... Sana söylediğim gibi. Hayatım önceden daha farklıydı.
Es solo que, ya te lo dije, mi vida era muy diferente antes.
Sanırım hayat yeni tecrübeler demek. Daha önce hiç amcık tokatlamamıştım, yani...
Supongo que la vida significa nuevas experiencias y jamás he sido un pisado, así que...
Çok güzel bir şey söyledin hayatım.
Bonito escucharlo, querida.
Biraz acelemiz var hayatım.
Estamos contra el tiempo, querida.
Tabi ki hatırlıyorum hayatım.
Claro que sí, querida. Por supuesto.
Harika bir şey bu hayatım.
Y huele delicioso, linda.
- Özür dilerim hayatım.
- Lo siento, cariño.
Bilmiyorum. Hayatım burada.
No lo sé, mi vida está aquí.
Hayatım tehlikede.
Mi vida está en riesgo.
Cinsel hayatım bitik.
Simpson, hay algo muy diferente en usted.
Hayatım eskiden çok eğlenceli, heyecan doluydu.
Mi vida solía ser tan vivaz, tan llena de emoción.
Hayatım şahane
* - Mi vida es fabulosa * * - Fideicomiso de azúcar. *
Çat bana hayatının rap'ini yazayım sana.
* Enfréntame y escribiré el rap para ti *
Senin hayatını kurtardım aptal ördek!
¡ Salvé tu vida, estúpido pato!
- Hayatımda ilk kez oldu Bana rehberlik ettiğim olayları kontrol altında tutardım.
Bueno, fue la primera vez en mi vida que estuve en control de los eventos que me guiaban.
Hayatım boyunca oldum, Ve hiç hokey bileti kadar olamadım.
He pasado toda mi vida, y nunca tuve tanto como un billete de hockey.
Sabah benle otelde buluşurdu, Ve parasını yeni hayatım için değiştireceğim.
Él se encontraría conmigo en el hotel en la mañana, y yo cambiaría su dinero por mi nueva vida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]