Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ K ] / Kuzeyden

Kuzeyden перевод на испанский

531 параллельный перевод
Ekip sorunu çözene kadar, kuzeyden tehditkar bir tipi geliyor.
Para el momento en que el grupo se pone en marcha, una amenazante ventisca llega desde el norte.
KUZEYDEN, GÜNEYDEN VE DOĞUDAN BİR ARAYA GELEREK BATIYI FETHETMEK ÜZERE MİSSİSSİPPİ NEHRİNİN KIYISINDA TOPLANDILAR.
PROCEDENTES DEL NORTE, EL SUR Y EL ESTE... SE REÚNEN EN LA RIBERA DEL RÍO MISISIPÍ... PARA CONQUISTAR EL OESTE.
Ya dağlara kuzeyden gidersek.
¿ Y qué tal si tomásemos las montañas al norte?
Kuzeyden az bulunan ve değerli bir şey getiriyor.
Dice que trae algo precioso del Norte
Bir hafta ya da en azından Kuzeyden gelen gemi gelene kadar.
Queda una semana o, al menos, hasta que llegue el barco con dirección norte.
Kuzeyden bildiriyorum, Cape Ross bildiriyor, büyük bir buz parçalandı — 9
... con un informe del Norte.
- Kuzeyden. Lingayen.
- Del norte, de Lingayen.
- Bir grup Japon kuzeyden yaklaştı.
- Los japoneses han aterrizado al norte.
Ve aynı demiryolu kuzeyden buralara bir sürü... yeni göçmeni de getirecek. Buna ne dersin? Onlar da oy vermeye başlayacak vergilerimiz onlara gidecek.
Y ese mismo ferrocarril enviará... a muchos emigrantes del norte hacia aquí... y comenzarán a votar y a poner impuestos.
Yılın bu zamanında kuzeyden gelen rüzgar... sert estiğinde, çölün altı üstüne gelir!
Vientos del norte de esta época. ¡ Cuando soplan fuerte, este desierto se alborota!
Eğer ben Napolyon olsaydım, Dük'ün arkasından kuzeyden baskı yapmanın iyi bir fikir olduğunu düşünürdüm.
Si fuera Napoleón, empujaría desde el noroeste, y sorprendería al duque por detrás.
- Kuzeyden.
- Fresquito.
Bizzat Doktor Carrington'dan, kuzeyden tuhaf bir mesaj aldım.
Recibí un mensaje de los exploradores, del Dr. Carrington.
Ve bahar geldiğinde, Kuzeyden yapılacak saldırı hazırlığı güneyden olacak.
Y cuando llegue la primavera, en lugar del Norte montando una ofensiva será el Sur.
Huerta, Pancho Villa'nın desteği ile kuzeyden ve sen General, güneyden bastırınca - Diaz çöktü.
Al atacar Huerta por el Norte con Pancho Villa y usted por el Sur Díaz, se hundió.
Hayvan sesleri kuzeyden geliyor.
Los mugidos vienen del norte.
Kasım'da, nükleer serpintilerin... kuzeyden gelebileceğine dair bir haber okumuş... ve inşaatı durdurmuştur.
"enterándose que radiación podría venir desde el norte... "... detuvo la construcción. " Como resultado,
Seni kuzeyden sürükleyen şey nedir?
¿ Por qué lo haces?
Ben fırtınalı bir günde doğdum ve kuzeyden geldim babam bir dağ aslanıydı.
Nací de un torbellino que venía del norte y mi padre era un puma.
Kuzeyden. Paris'ten!
Es del norte. ¡ París!
Kuzeyden gelmiş.
Era del norte.
Kuzeyden tırmanmak için yanlarına çok fazla teçhizat almışlardı.
Llevaban demasiado equipo para eso.
Yüce Tanrının üzerine yemin ederim Macar Milletini düşmanlara karşı koruyacağım. Doğudan, güneyden, batıdan veya kuzeyden gelse de...
Juro frente a Deus Todo Poderoso... proteger a Hungría de sus enemigos... de donde sea que vengan, norte, sur, este o oeste.
Doğudan ve batıdan, kuzeyden ve güneyden, her şeyleriyle geldiler, koyunlarını sığırlarını ve develerini önlerine kattılar.
De Este a Oeste, de Norte a Sur, vinieron con todo lo que tenían, conduciendo sus rebaños, sus ganados y sus camellos.
Kuzeyden mi geliyorsunuz?
Vosotros venis del norte,? verdad?
Kuzeyden, Pueblo'ya kadar her yere gittim.
He estado en todas partes. Hacia el norte hasta Pueblo.
- Kuzeyden.
- Del norte.
Küçük bir kuş kuzeyden kayığa doğru geldi.
Un pajarito vino volando hacia el bote desde el norte.
Kuzeyden gönderilen şu tuhaf vaizlerden biri.
Es uno de esos predicadores estrafalarios que nos envían del norte.
Kuzeyden gelen uçak var!
¡ Se aproxima un avión desde el norte!
Kuzeyden, doğudan ve güneyden, aynı anda, şaşırtacağız.
Un ataque simultáneo por sorpresa desde el norte, el sur y el este.
Kuzeyden güneye 9 bin kilometre doğudan batıyaysa 6 bin kilometre. Hepsi de aynı bunun gibi!
6,000 millas de norte a sur, 4,000 de este a oeste y todas así.
- Kuzeyden bu kadar uzakta?
- ¿ Tan al norte?
Kuzeyden çok uzaktasınız.
Tan al Norte.
Kuzeyden Teksas'a geldiğimde bir şeyler arıyordum ne olduğunu bilmeden.
Cuando vine aquí, a Texas, estaba buscando algo. No sabía qué.
Adamlarımı toplayıp, kuzeyden çıkacağım.
Me llevaré a mis hombres, nos iremos hacia el norte.
Öyleyse bizde kuzeyden batıya geçeceğiz, ve genç bayanın evine varmadan önce yollarını keseceğiz Tam burada İspanyol Kuyularında.
Iremos hacia el Norte por el oeste... y evitaremos que lleguen a casa de la joven... en Spanish Wells.
Doğduğumda rüzgâr kuzeyden esiyordu.
"Cuando nací yo, soplaba el viento del norte". "¿ De veras?"
Ben doğduğumda kuzeyden esiyordu.
- El viento del suroeste. - Cuando yo nací, - soplaba el viento del norte.
Ben doğduğumda rüzgâr kuzeyden esiyordu.
" Cuando yo nací, soplaba el viento del norte.
Doğduğumda, rüzgâr kuzeyden esiyordu.
Cuando nací yo, soplaba el viento del norte.
Bu ortağım Jim Gary, Kuzeyden, Montana'dan.
Éste es mi socio. Se llama Jim Gary y viene del norte, de Montana.
Sana kuzeyden bu yolara çıkan bir yol olduğunu söylemeye geldim.
Vengo a decirte que existe un sendero que las atraviesa por el norte.
Milyonlarca bizon kuzeyden geri dönecek, tıpkı atalarımızın zamanında olduğu gibi.
El búfalo volverá del norte por millones, como en los días de nuestros padres.
Kuzeyden Irun, Güneyden Badajoz, Franco tarafından işgal edildi.
Irún al norte, Badajoz al sur, son ocupadas por los franquistas.
Her zaman kuzeyden gelirler. Soğuk bastırmadan önce. Hep aynı yerde toplanırlar.
Siempre venían del norte antes que las nieves, siempre al mismo terreno.
Sioux Kızılderilileri, her zamanki gibi seçtikleri en cesur adamlarla..... kuzeyden aşağıya doğru gelirken....... Denver'lı halk milisleri, South Platte Nehrini doğuya doğru geçmeye çalışıyorlardı.
La milicia de ciudadanos de Denver atravesaba por el este del río South Platte, y los Sioux se acercaban por el norte, captando más valientes por el camino.
Kuzeyden geliyorlar. İki günlük yol.
Su tierra está al norte, cruzando el mar, a dos días de viaje.
- Kuzeyden geliyor efendim, Everytown'dan.
- Del norte, de Everytown.
Kuzeyden.
Del norte.
Ey Filistinliler, eridiniz baştanbaşa, kuzeyden toz duman yükseliyor.
Grita, oh ciudad.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]