Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ O ] / Onu buldular

Onu buldular перевод на испанский

382 параллельный перевод
- Onu buldular mı? - Buldular.
- ¿ Lo han encontrado?
- Onu buldular mı?
- ¿ Lo han encontrado?
Eğer dört süvari alayı Custer adlı generali arıyorsa onu buldular.
Si hay cuatro regimientos de caballería esperando a un tal general Custer yo soy ese general.
- Onu buldular mı yani?
- ¿ Lo han atrapado?
- Onu buldular.
- ¡ Lo han encontrado!
- Eminim onu buldular.
- Seguro que Io han cogido.
Sanırım onu buldular.
Creo que la han descubierto.
Onu buldular, rüşvet verdiler...
- Lo encontraron, lo sobornaron, lo...
Çok geçmeden, onu buldular.
Muy pronto después, la encontraron.
Maktulün ses kaydını dinledikten birkaç dakika sonra onu buldular.
Al asesino, un ex seminarista, lo encontraron a los pocos minutos escuchando la voz de la víctima frente a un juke-box.
Daha sonra onu buldular.
Lo encontraron más tarde.
Ama onu buldular ve öldürdüler.
Pero estaban tras él. Y lo mataron.
- Onu buldular. - Gidelim.
- Lo han encontrado.
Onu buldular.
Lo han cazado.
Onu buldular, değil mi?
La encontraron, ¿ no?
Saraya giren bir yol buldular ve güç fark edilen bir ilaçla, onu uyutup götürdüler.
Ellos encontraron un camino al palacio y, con una droga sutil, la hicieron dormir y se la llevaron.
Ve onu enkazın içinde elleri gaz kolunda buhardan haşlanarak ölmüş buldular.
♪ Y lo encontraron en los restos ♪ ♪ Con las manos en el acelerador ♪ ♪ Muerto por la escaldadura del vapor ♪
Buraya gelmek için yola çıktığımda buldular onu.
Le encontraron cuando me disponía a venir aquí.
Sanırım onu arabada buldular
Supongo que la encontraron en el coche.
Nerede buldular onu?
¿ Dónde la encontraron?
Onu Schwegler'i vurmaktan suçsuz buldular.
Dijeron que era inocente de la muerte de Schwegler.
Onu düşman dedikoduları yaymaktan suçlu buldular.
Pero la culparon de extender rumores enemigos.
- Evet, onu nereden buldular? - Broadway'deki ikinci sınıf bir otelde.
Ya. ¿ Dónde la han encontrado?
- Nasıl olacak? Söylediğim gibi, çocuklar iyi bir damar buldular, dağın boyunca onu izle.
Los chicos encontraron un buen filón y lo fueron siguiendo por la montaña.
Onu buldular mı?
¿ Le han encontrado?
Onu nerede buldular, acaba?
¿ Oónde lo pillaron?
Fakat yıllar sonra onu bir yerliyle yaşarken buldular.
Pero años después lo encontraron. Viviendo con una nativa.
Tabi ki buldular onu.
Ya lo creo que la encontraron.
Parayı nereden buldular, onu merak ediyorum.
Me pregunto dónde consiguieron el dinero.
Bir Montagnard bebeğini teslim ettikten sonra, bir ay önce arkadaşları onu kampa dönüş yolunda 3 km ötede kötü şekilde yaralanmış ve kafası kesilmiş halde buldular.
Después de traer un montañés al mundo, regresaba al campo hace un mes y sus amigos lo hallaron a 3 yardas de aquí. Decapitado. Mutilado.
Onu bu kez biraz erken buldular.
Esta vez, lo encontraron más pronto.
Bence en iyisi onu biraz dinlendirmeniz. - Yani karınızı buldular.
Encontraron a a su esposa?
Güçlü bir adam aradılar ve onu Adolf Hitler'de buldular. Değişken karakterli bu Avusturyalı ressam ve tahrikçi Nazi Partisi üyelerine askeri üniforma giydirdi.
Así encontraron la figura del hombre fuerte en Adolf Hitler, un pintor y agitador austríaco que impuso el uniforme militar en su Partido Nazi, y que, en enero de 1933, tomó posesión del cargo de Canciller,
Sonunda, onu bir yıl önceki başka bir banka soygunundan suçlu buldular.
Acabaron cargándole otro atraco que se cometió años antes.
Onu paramparça vaziyette buldular.
Lo encontraron medio reventado.
Birkaç ay önce, Chandernagore'de, onu ucuz bir otelde buldular.
Hace unos meses, en Chandernagor, los encontraron en un hotel de citas.
Felç diyorlar. Onu masasında yığılmış halde buldular.
Creen que fue un infarto lo que le llevó a la muerte.
Onu kumulda buldular.
Lo encontraron en los médanos.
Annie'yi buldular ve onu sevgili Eddy'sine götüreceklerine söz vererek kandırdılar.
Buscaron a Annie y la engañaron, prometiendo llevarla hasta Eddy.
Onu evinde 10 parça halinde buldular.
Lo encontraron en su apartamento como en diez pedazos.
Onu küvette çıplak buldular.
Se la han encontrado desnuda en la bañera.
Onu saat kulesinin orada buldular. Polis olayın açık bir intihar olduğu görüşünde.
Fue encontrada allá, por la torre del reloj... la policía cree que fue un aparente suicidio.
Nasıl buldular onu?
¿ Cómo lo han encontrado?
- Onu çöp tenekesinin içinde buldular.
- Lo encontraron en la basura.
Onu dün buldular.
La encontraron ayer.
Onu gördükten bir gün sonra, inzibatlar onu parmaklıklara asılı buldular.
Al día siguiente de visitarlo, la PM le encontró colgando de los barrotes.
Onu küvette buldular... hem de çıplak.
Los encontraron en la bañera, desnudos.
Fili buldular ve onu öldüren ufak yara izlerini gördüler.
Encontraron al elefante con las pequeñas heridas que lo mataron.
Onu bu sabah buldular.
Lo encontraron esta mañana.
Onu bir tuvaletin içinde buldular.
Lo encontraron flotando en un retrete.
Onu ölü buldular.
- Lo encontraron muerto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]