Onun gibi перевод на испанский
15,095 параллельный перевод
Bir profesyonel onun gibi yapar.
Esa es la forma en que un profesional lo hace.
- Tam onun gibi konuşuyorsun.
Suenas... justo como ella.
Neden onun gibi davrandin?
¿ Y por qué lo fingías?
Angela ve onun gibi batıl inançlılar işleri değiştiremez.
Angela y los que son como ella no cambian nada con sus supersticiones.
Ben de onun gibi bir hastalık başlangıcı yaşıyor olabilirim.
Creo que me he contagiado de lo que tiene él.
Dr. Reid izinde olduğundan onun gibi araştırma yaptım.
He investigado al estilo Dr. Reid dado que él está de vacaciones.
Jeneratörler ya da onun gibi bir şeyleri elimize geçirebiliriz.
Hacernos con algunos generadores o lo que caiga en nuestras manos.
- Onun gibi bir şey.
Algo de eso.
Ben de onun gibi hatıralarını canlı tutmak için kullandığın biri miyim?
¿ Soy como ella...? ¿ Alguien a quien aferrarte para mantener vivo el recuerdo?
Onun gibi bir kız istiyorum.
Quiero una chica como ella.
Kendinden emindi, onun gibi.
Pagado de sí mismo.
Demek istediğim ; bir daha asla onun gibi yardıma muhtaç olmayacağıma söz verdim ve bu yüzden kimsenin yardımına ihtiyacım yok.
El punto es que me prometí que lo haría Nunca haber un caso de caridad como él y es por eso que no necesito la ayuda de nadie.
- Aynı onun gibi konuşmaya başladın.
Estás empezando a hablar igual a él.
Neyse, biliyorum sen onun gibi değilsin ve sana yaptığım konuşma hiç adil değildi.
En fin, me he dado cuenta de que no eres él y no fue justo hablarte así.
Onun gibi bir şeydi.
Algo en ese reino.
Öyle duydum ama onun gibi adamların CFD'de dokuz canı vardır.
Es lo que escuché, pero tipos como él, tienden a tener nueve vidas
İcabına bakarız, onun gibi bir şey.
- Ya sabes, bum. Cargárnoslo, algo así.
Bu yüzden, özellikle itiraf konularında onun gibi geniş olanaklara sahip tecrübeli ve itibar sahibi birinin davayı üstlenmesine çok memnun oldum.
CENTRO DE CONDENAS INJUSTAS ABOGADO DE BRENDAN EN SEGUNDA INSTANCIA... su experiencia y credibilidad, sobre todo en materia de confesiones, tomara el caso.
- Onun gibi bir şey.
Algo así.
- Benim gibiler onun gibi bir kızı kapamaz.
Un tipo como yo no conquista a una chica como ella.
Allah size onun gibi bir evlat nasip etsin!
¡ Que nuestros hijos sean como ella!
- Onun gibi bir şey.
- De alguna manera.
Bilmiyorum, gerçekten onun gibi birini bir daha nasıl bulacağımı bilmiyorum.
No entiendo. No sé dónde habrá otra como ella. Sí.
Onun gibi eğitimli, iyi bir aileden gelen zengin, hayatta herşeye sahip biri neden kendini beğenmiş olsun ki.
No es sorpresa que un joven tan bueno con familia, fortuna y todo a su favor tenga un buen concepto de sí mismo.
Küçük bir marul parçası veya onun gibi bir şey.
Un pedacito de lechuga romana o algo así.
Keşke onun gibi iyileşebilsem.
Ojalá sanara como él.
Açık bir alan ya da onun gibi bir şey gördün mü?
¿ Algo así?
Evet ya da onun gibi bir şey. Bilmiyorum.
Sí, o algo así.
Onun yüzünden kendi evimde kendimi yabancı gibi hissediyorum. Şimdi düşündüm de, yukarıdaki daireyi kiraya vermeye başladığımızdan beri...
Me hace sentir como un forastero en mi propia casa, y ahora que lo pienso, desde que empezamos a alquilar el apartamento de arriba...
Niye sanki liseye gizli bir göreve gidermiş gibi giyindin? Onun üzerinde havalı duruyordu.
¿ Por qué estás vestido como si estuvieras de encubierto en una secundaria? Se veía lindo en él.
Diğerleri gibi, onun için geliyordu.
Venía a por ella... como los otros.
Onun arkasına ucuz deri bir koltuk gibi yerleştiğinde ofisindeki nahoş lavabonun karşısında duruyordunuz.
Ella estaba parada frente a ese sucio lavabo en tu oficina cuando intentaste pegarte a su espalda como una silla de cuero barata.
Buraya Isabela'nın hayatını mahvetmek için geldim onun benimkini mahvettiği gibi.
Estoy aquí para arruinarle la vida a Isabela como ella me la arruinó a mí.
Onun yanında dururken böyle sanki liseye dönmüşüm de mezuniyet balosu kralı oylamasında tek oy almışım gibi hissediyorum.
Mira, cuando estoy a su lado, tengo la sensación de estar de vuelta en el instituto, intentando conseguir un voto por lástima para ser el rey de la fiesta.
- Onun gibi bir şey.
En cierto modo.
Buraya hayatta kalmak için geldim. Ancak onun yüzünden buradan cesedim çıkacak gibi.
Vine aquí para vivir... pero creo que me iré como un cadáver por culpa de ella.
Onun dışında bu daha çok bana kadın işi gibi gözüktü
Aunque, pienso que soy más el tipo de chico con lanzallamas.
Patronu aşağılamak gibi olmasın da ben onun hep daha şey...
Digo, no es por subestimar a la jefa. Como que pensé que ella...
Molly ve Flakka onun yanında bebek aspirini gibi kalıyor.
Hace que las anfetaminas y el flakka parezcan aspirinas infantiles.
Kendini kötü bir baba gibi hissettiğini biliyorum ama onun iyi bir baba olmasına yardım ettin.
Sé que te sientes como un mal padre, Pero usted ayudó a ese tipo sea una buena, así que...
Sanki hepsi onun fikriymiş gibi.
Fue su idea todo el tiempo.
Onun da tıpkı kızı gibi güzel, kahverengi gözleri vardı.
Me he fijado que son marrones y adorables, como los de su hija.
Fakat bukalemun gibi onun da avını hareketsizken görme sorunu var.
Pero como el camaleón, su problema es ver a la presa cuando se congela.
Onun da dediği gibi, yollar yalnız yerlerdir.
Como dijo, la ruta es un lugar solitario.
Onun yaptığı gibi gider dava açardım.
Yo los demandaría, como lo estaba haciendo él.
Aynen, bu adam beni çok iyi tanıyor gibi, onun söylediğine uyalım bence.
Bueno, se ve que él me conoce muy bien, así que hay que hacer lo que él diga.
Onun sandığı gibi on dakikalık bir görüşme olmayacaktı.
No sería una charla de diez minutos sobre lo que había visto.
Onun sana saygı duyduğu gibi bana da saygı duymasını istedim.
Quiero que ella me respete como te respeta a ti.
Akışına teslim olman ve onun gücünü kendi gücün gibi kullanman gerekir.
Tienes que rendirte ante su corriente y usar su poder.
Onun senin esnekliğine ihtiyacı var, tıpkı senin onun gücüne ihtiyacın olduğu gibi.
Él necesita tu flexibilidad tanto como tú necesitas su fortaleza.
Onun hayatını da kendiminki gibi çirkin yapamam.
No haré su vida tan horrible como la mía.
onun gibi bir şey 154
onun gibi birşey 22
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun gibi birşey 22
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun için 179
onun yerine 89
onun da 23
onun adı 76
onun babası 21
onun mu 44
onun yüzünden 27
onun nesi var 154
onun için endişeleniyorum 35
onun adı neydi 18
onun yerine 89
onun da 23
onun adı 76
onun babası 21
onun mu 44
onun yüzünden 27
onun nesi var 154
onun için endişeleniyorum 35
onun adı neydi 18