Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ S ] / Söyler misiniz

Söyler misiniz перевод на испанский

2,713 параллельный перевод
Lütfen söyler misiniz burada kaç odanız var?
Um, me lo podria decir... Cuantos dormitorios tiene en la casa?
Bekleyin Bayan Litelli... Valentina'yı nerede bulabileceğimi söyler misiniz lütfen?
Espere, Srta. Litelli, ¿ puede decirme donde puedo encontrar a Valentina?
Söyler misiniz Bay Crisp... Bu Parfümü karınıza alır mıydınız?
Dígame, Sr. Crisp, ¿ le daría este perfume a su esposa?
Ama davetiyeyi kaybettik. Partinin nerede olduğunu söyler misiniz?
Pero perdí la invitación. ¿ Puede decirme donde es la fiesta?
Ona neden olduğunu söyler misiniz?
¿ Puedes decirle por qué?
Efendim, nereniz ağrıyor, ne zaman olduğunu söyler misiniz?
Señor, ¿ Puede decirme cuándo ocurrió y dónde le duele?
Tam olarak nerenizde ağrı hissediyorsunuz söyler misiniz?
Dime si sientes dolores.
Öldüğü gece saat bir ile beş arası nerede olduğunuzu söyler misiniz?
¿ Puede confirmar dónde estuvo entre la 1 : 00 y las 5 : 00 la noche que ella murió?
Bayan Gillespie, bunların ne olduğunu söyler misiniz?
Sra. Gillespie, ¿ puede decirnos qué es esto?
Söyler misiniz Bayan Hawk, neden sol elinizin baş parmağına yüzük takıyorsunuz?
Dígame. Srta. Hawk, ¿ por qué usa un anillo en su pulgar izquierdo?
Bana, neden birisi sizi Connie Matheson'u öldürmekle suçlasın söyler misiniz?
Dime por qué alguien te acusaría de asesinar a Connie Matheson.
Şarkıcı nerede acaba, söyler misiniz?
Vale. ¿ Puede alguien decirme dónde está la vocalista?
- İçeri girmem gerekiyor. - Neden olduğunu söyler misiniz? Kayıp birini arıyoruz.
Comenzaremos con 110 voltios de nuestro inversor.
Basket maçından hemen sonra ne yaptığınızı söyler misiniz?
¿ Puede decirnos qué hizo justo después del partido?
Hemen konuya girip sonucu söyler misiniz?
Ya sabes, puedes ser directa y... y contármelo.
Bana ne halt döndüğünü söyler misiniz?
¿ Pueden decirme qué diablos sucede?
- Sizi de bana anlattı. Warrick Brown'a olanları duydum. Çok üzüldüğümü yakınlarına söyler misiniz?
Y de ti. ¿ Podría decirme cuando hable con ella que siento mucho lo de Warrick Brown?
En azından kız kardeşime onun hatası olmadığını söyler misiniz?
¿ Podría al menos decir a mi hermana que no fue su culpa?
Ajan Farnsworth'a selamımı söyler misiniz?
¿ Podría decirle de mi parte adiós al Agente Farnsworth?
Lütfen şifrenizi söyler misiniz?
¿ Me da su contraseña, por favor?
Uşağınıza valizlerimizi almasını söyler misiniz, lütfen?
¿ Podría decirle a su criado que lleve las maletas? - ¿ Cómo me llamó?
FBI neden burada bir kere daha söyler misiniz?
Una vez más. ¿ Exactamente para qué está el F.B.I. aquí?
- Pakette ne olduğunu söyler misiniz?
¿ Puede decirnos qué había en el paquete? - No.
Lütfen bunun ne olduğunu... -... mahkemeye söyler misiniz doktor?
¿ Podría usted decirle a la corte qué es esto, doctor?
Dr. Winsor, mahkemeye bu başvuru formunda kimin imzası olduğunu söyler misiniz?
Dr. Winsor le diría a la corte ¿ a quién pertenece esta firma en la aplicación?
Size yardımcı olabilmem için acil durumun ne olduğunu söyler misiniz?
- Señora, estoy intentando ayudarla. - Cual es la naturaleza exacta de su emergencia?
Burada olmadığım fark edilince eve gittiğimi söyler misiniz acaba?
¿ Sería tan amable,... cuando se den cuenta que no estoy aquí podría decirles que me ido a casa?
Mesajımı alınca beni hemen aramasını söyler misiniz?
¿ Podría decirle que me devuelva la llamada en cuanto reciba el mensaje?
Müşteri kodunuzu söyler misiniz?
¿ Puedes confirmarme el código de cliente?
Hangi odada olduklarını söyler misiniz?
¿ Podrías decirme en que habitación están?
Her şey nasıl bu kadar hızlı gelişti söyler misiniz?
¿ Chicos, pueden decirnos cómo pasó tan rápido?
McLaughlin'e nasıl ulaştınız söyler misiniz?
Dígame, ¿ cómo llegó a McLaughlin?
Bana da söyler misiniz?
¿ Pueden decirme?
Söyler misiniz "Echo'yu tecrit edin" buyruğumun hangi kısmını anlamadınız acaba? Durum acildi.
Dime, ¿ qué parte de "pon a Echo en solitario"..... no fue clara para alguno de ustedes?
Bir de Bayan Florrick, eşinizi ilk gördüğünüzde onu ne kadar takdir ettiğimizi söyler misiniz.
Y Sra. Florrick, la próxima vez que vea a su marido, por favor dígale cuan apreciado es él
Bana ne olduğunu söyler misiniz?
¿ Qué dices que me ocurrió?
- Oraya nasıl gittiğini söyler misiniz?
- ¿ Puede decirnos cómo llegó allí? - ¿ Cómo podría saberlo?
Bay Thomas, kundaklama incelemesi üzerine profesyonel görüşlerinizi söyler misiniz?
Sr. Thomas, ¿ puede darnos... su opinión profesional sobre las investigaciones del incendio?
Ona söyler misiniz?
¿ Puedes decirle algo?
Kimi öldürdüğümü düşünüyorsunuz, söyler misiniz?
¿ A quién creéis que he matado?
Lütfen kızlarıma da bu kadar havalı olduğumu düşündüğünüzü söyler misiniz, gerçekten?
¿ Por favor podrían decirle a mis hijas que creen que soy así de genial de verdad?
Onu görürseniz Sam'i aramasını söyler misiniz?
Muy gracioso. ¿ Cuando le veáis, podéis decirle que llame a Sam?
Dinleyip, tanırsanız söyler misiniz acaba?
Quizá si usted la escucha pueda decirnos si la reconoce.
Posta hane nerede söyler misiniz?
¿ Me dice, por favor, dónde queda la oficina del telégrafo?
Benim için bir kez daha söyler misiniz lütfen?
Dígalo una vez, por favor...
- Kaç yaşında olduğunuzu söyler misiniz?
¿ Puede decirme su edad?
Hareket ettirmesini söyler misiniz?
¿ Podrías pedirle que lo mueva?
Ona parmağıyla beş, üç, beş, iki, iki yapmasını söyler misiniz, lütfen?
Puedes... Puedes mostrarme. 5, 3, 5,2, 2, por favor?
Ona parmağıyla beş, üç, beş, iki, iki yapmasını söyler misiniz, lütfen?
¿ Puedes hacer que me enseñe un cinco, tres, cinco, dos, dos, por favor?
Ona poligraftan Ajan Grady'nin onu görmek istediğini söyler misiniz?
Dile que la agente Grady de polígrafo quiere verlo.
Bana söyler misiniz bu adamı ne kadardır tanıyorsunuz?
Díme algo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]