Süs перевод на испанский
761 параллельный перевод
Her türlü süs malzemesini getirdim.
He traído todos los caprichos.
Ona süs ağaçlarımı falan gösterirdim.
Le enseñaba mis árboles preferidos y esas cosas.
Güzel bir süs olur, benim cesur Norman güzelim.
Bonita decoración, mi bella y audaz normanda.
Ben altı aydır bu rakamları süs olsun diye toplamıyorum.
No me he pasado 6 meses haciendo cálculos por diversión
Süs diye taşımıyorum bunu!
No llevo esto de adorno.
Hoş bir süs olmalarını bir tarafa bırakırsak, bu oyuncaklarla kimseye zarar vermeden de eğlenebilirsiniz.
Aparte de ser buenos adornos... un tipo puede divertirse inocentemente con estos juguetes.
Basit bir süs eşyası satıcısıyım.
Soy un humilde vendedor de baratijas.
- Süs eşyaları, sahib.
- Baratijas, sahib.
O koltukta süs eşyası gibi oturuyorum.
Estoy adornando una silla.
Süs eşyaları, cafcaflı süsler, imzalı fotoğraflar.
Baratijas, cacharros, fotos firmadas.
Omuzların etrafına biraz daha süs tercih ederim, büzgülü kol mesela.
Me gusta que redondee más en los hombros, la manga más ablusada.
Bakin Bay Spade, yanlislikla el degistirmis... bir süs esyasini geri almak pesindeyim.
Verá, Sr. Spade, intento recuperar... un objeto de adorno, por así decirlo, que se ha extraviado.
Bu süs esyasi bir heykelcik... siyah bir kus figürü.
El objeto en cuestión es una estatuilla, una figura negra de un pájaro.
Şömine rafına koyabileceğiniz ne güzel bir süs ya da yemek masasının ortasına yerleştirilebilecek bir parça.
Un adorno precioso para su repisa... o como centro en la mesa de su comedor...
Bu yüzden paraların ortadan kaldırılmasını sağladı... erittirip süs eşyaları yaptırdı.
Entonces hizo destruir estas monedas... las fundió para hacerse adornos.
Bambudan yapılma mobilyalar ve cafcaflı Meksika süs eşyalarıyla dekore edilmiş ufak ve hoş bir yerdi.
Era una casa pequeña con adornos mexicanos.
- Otsu süs bitkisi meydana gelmiş.
- Tenemos una coreopsis.
Et yerine viski, battaniye yerine süs eşyaları.
Whisky sin carne. Baratijas en vez de mantas.
Git biraz süs bul.
Busca más enseres.
Üstelik, karşısına oturup seyretmekten başka... hiçbir işe yaramayacak... bir süs bebeğini çalmak için.
Como si robara una muñeca china, una mascota de porcelana, que no es más útil para ella misma que lo que es para otro hombre.
Onu niye taktın, süs olsun diye mi?
¿ Por qué te lo pusiste, de adorno?
Bir süre önce öldü ve bana bir kaç dekoratif süs bıraktı.
Murió hace poco y me dejó estas chucherías.
Elimde birkaç süs eşyası var. Aradığın şeyler olabilir.
- Quizá esto es lo que buscas.
1914'te sadece bellerindeki süs kamçılarıyla savaşan subayların yürekliliği.
Como en 1914, cuando los oficiales atacaron con porras.
- Bildiğimiz süs bebeği yani.
- ¿ La baratija de siempre?
Süs müsün sen?
¿ Es que estás de decorado?
O küçük süs de öyle mi oldu? - Rusya mı?
¿ Dónde obtuviste ese pequeño adorno, en Rusia?
Sadece kafasını kümese sokmaya çalışan süs köpeği gibisin.
Eres como una marioneta mareada de dar vueltas.
- Aşkının bir kısmını başkasına yöneltme iksiri yok mu, mesela süs köpeğine?
- ¿ Hay alguna poción que transfiera... un poco de este amor a alguien más, como a un lindo perrito?
Gelişigüzel konuşurduk... heykel isimlerinden, çalıların şekillerinden... süs havuzlarından.
Charlamos despreocupados... de los nombres de las estatuas, de las formas de los arbustos... de los estanques ornamentales.
Gelişigüzel konuşurduk heykel isimlerinden,.. çalıların şekillerinden, süs havuzlarından,.. göğün renginden.
Charlamos despreocupados sobre los nombres de las estatuas... la forma de los arbustos, los estanques ornamentales... el color del cielo.
Her bir mobilya, her bir süs İtalya, İspanya ve Fransa'dan bir ustanın ürünüdür.
Cada mueble y cada detalle decorativo es el trabajo de un artesano maestro de Italia, España o Francia.
Kimileri süs olsun diye takar. Ben gözlerim için takıyorum.
Algunos las llevan de adorno, yo, para ver mejor.
Boynuna taktığın şu haç... Süs olsun diye mi var yoksa gerçekten inanan bir Hristiyan mısın?
Esa cruz que llevas alrededor del cuello ¿ sólo es un adorno o eres una verdadera creyente cristiana?
Hanımefendinin süs eşyaları...
Una ropa finísima.
Hadi. Jane Russell'a saplarsan bir süs balığı kazanıyorsun.
Vamos, clávale uno a Jane Russell y gana un pez de colores.
Leningrad kahramanı, Hitler'in süs k öpeği, saygın bir subay.
Héroe de Leningrado, favorito de Hitler y un gran oficial.
- Süs kafama ağır geldi. - Kafana her şey ağır geliyor.
- Siento un peso en la cabeza.
Süs yok, abartı yok, sadece kadının kendisi.
Ni florituras, ni adornos, sólo la verdadera mujer.
Zenginler için süs eşyaları mı?
¿ Chucherías para los ricos?
O içi boş altın halkayı, o değersiz süs eşyasını.
Este anillo de oro hueco, esta baratija sin valor.
Kafanı ödül olarak koyacaklar, silahlarını süs mü sandın?
Eres la excusa que buscan. ¿ Crees que los rifles son de mentira?
Her biri bir inç boyunda iki süs balığınız varsa toplam iki inç eder iki galon suyunuz olması şart.
Así que si tiene dos peces de colores, cada uno de una pulgada, hace un total de dos pulgadas... debe tener dos galones de agua.
Süs püs yok.
No son lujosos.
Süs balığı.
- Bailar. - Pez de colores.
Bu şey çalışıyor mu? Yoksa süs diye mi konmuş?
¿ Esto funciona o sólo es decorativo?
Tabi. Vay be, onun sadece bir süs olduğunu sanmıştım.
Creí que sólo era para decoración.
Yengeçler süs balıkları ve kaplumbağalar!
Adultos 18 mon, niños 9 mon ¡ Bermejos! ¡ Carpas!
Weed'de bir adamın koyun güden bir süs köpeği vardı. Öbür köpeklerden öğrenmiş.
Separado de los otros perros.
Bilirsin, içi mısır ve süs eşyalarıyla dolu şu testilerle birlikte.
Repletas de grano y collares.
Oh, aslında, onlar benim çok sevdiğim süs çiçekleri.
- ¿ No le gustan las orquídeas?
susun lütfen 25
susun artık 25
sus lütfen 17
susar mısın 44
sus be 38
susadın mı 64
sussana 28
sus bakayım 20
susadınız mı 18
susamadım 28
susun artık 25
sus lütfen 17
susar mısın 44
sus be 38
susadın mı 64
sussana 28
sus bakayım 20
susadınız mı 18
susamadım 28