Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ A ] / Arabayı al

Arabayı al перевод на французский

612 параллельный перевод
Arabayı alıp gideceğiz...
On ira en voiture...
Ben üstümü değiştirirken sen arabayı al, ön kapıda buluşuruz.
- Dans le garage. Pendant que je m'habille, sors la voiture, je te rejoins.
Çavuş, şu arabayı alıp istasyona git Onbeş dakika sonra kalkan bir tren var - Ona binmediğinden emin ol
Allez vérifier qu'il n'essaie pas de prendre le prochain train.
Eğer illa gideceğim diyorsan arabayı alırsın.
Si tu veux partir, prends la voiture.
George ile arabayı alıp dışarıda bekleyeceğiz.
On vous attend dehors.
Sadece arabayı alıp söz verdi.
Il a pris le camion et fait des promesses.
Arabayı alıp buradan kaçacaktım.
Je voulais partir. J'avais peur.
FCC'yi arayın. Ellerindeki her yön bulucu-arabayı alın.
Prévenez toutes les voitures disponibles.
Neden orada durmuş bana bakıp duruyorsun? Bizim arabayı alın.
Qu'avez-vous à me regarder?
Ben önden giderim, sen arabayı al.
Suis-moi en voiture.
İzin ver arabayı alıp onu oraya götüreyim.
Laissez-moi l'emmener dans le fourgon.
Daha sonra da bidonla benzin alıp gelir arabayı alırım.
J'irai chercher de l'essence après.
- Long Tom! Son arabayı al.
Prends le dernier chariot.
Sen arabayı al ve kıyıya git.
Va jusqu'à la plage en voiture.
Bayan Agda, lütfen kahvaltı hazırlayın. Arabayı alıyorum.
Servez-moi le petit-déjeuner, je prendrai la voiture.
Her şeyi gayet iyi ayarlamıştık, siz şimdi arabayı alıyorsunuz. Tören 5'e kadar başlamayacak.
Tout avait été prévu et voilà que vous prenez l'auto!
Eğer arabayı alırsanız, ben gelmiyorum.
Alors, je ne vous accompagnerai pas!
Arabayı alın ve hayatımın en mükemmel gününü mahvedin.
Prenez la voiture! Vous allez gâcher le plus beau jour de ma vie.
Yine de ben arabayı alıyorum, siz canınız nasıl istersen öyle yapın.
Je prends l'auto et vous faites comme vous l'entendez.
Sen arabayı al Jessie.
Prenez les chevaux.
Arabayı alın. Gel bakalım, seni küçük Irgun domuzu.
Sale petit porc de l'Irgoun.
Şimdi git buradan ve şu arabayı alarak aşağıdaki savaktan su al ve kulubeleri temizle, böylece açılırsın
Conduis le chariot aux drains et décharge-le.
Sen arabayı al.
Prends-la.
Filumè, ben bu akşam arabayı alıp, çocuklarının yanına gideceğim ve doğruyu anlatacağım.
Ce soir, j'irai voir tes enfants. Je leur dirai la vérité...
Kahrolası arabayı al. Ben yürüyeceğim.
C'est meilleur pour la santé.
Bu arabayı al ve Sierra, San Miguel'e sür ve bunu bizzat Senyor Santilliana'ya ver.
Fais attention à cette machine. Va vers la Sierra San Miguel, et remets-la au général Santillana en personne.
Arabayı alıp, kilise kalıntılarını görmek istiyordum.
Je voulais prendre la voiture pour voir l'église en ruine.
Arabayı alırım.
Je vais chercher la roulotte.
Onlara daha ihtiyacımız yok. Boğazlarını keser arabayı alırız.
On pourrait les buter, et garder la voiture.
Kaçmış, arabayı da alıp gitmiş.
Il a pris la voiture et a filé.
Ruby arabayı çalıştırsın. Jackie'yi de al.
Dis à Ruby de démarrer et trouve Jackie.
Şuna ne dersin? Beni bir yerde indirip yoluna devam edersin. Arabayı sonra alırım.
Je descends ici et vous gardez la voiture pour rentrer.
İnmezseniz her iki atı ve arabayı da alırım.
Si vous ne descendez pas, je prends le tout.
Arabayı yıkama ve cilalama için alıyorum. - Pekâlâ.
- pour la laver et la faire cirer.
- İlk arabayı biz alırız. Kay'le peşimizden gelirsiniz. - Ellie!
Tante Hattie, elle veut savoir comment arriver à l'église.
Üstelik Orsini arabayı alıp gitti.
Orsini a pris la voiture.
Biz arabayı falan alıp, orada toplanır, geceye kadar orada saklanırız.
On s'y planque avec la voiture.
- Birkaç gönüllü ile o arabayı içeri alın. - Emredersiniz efendim.
Faites dégager le chariot!
Bir arabayı mahvediyor ve gidip bir başkasını satın alıyor, işte böyle.
Il démolit une voiture et s'en achète une autre, juste comme ça.
Tamam o zaman, Henry'i siz alın, arabayı ben kendim sürerim.
Eh bien, va avec Henry. Je vais aller dans ma voiture.
" Durdur arabayı... Biraz daha viski alır mıydınız?
"À ta place, je ne le ferais pas."
Bilirsin amigo, Sanırım buradaki Yüzbaşı arabayı senin alıp kaçırdığını zannedip kaygılandı.
Le capitaine était un peu inquiet.
Sen arabayı al.
- Bon, trés bien.
- Ya arabayı satın alırsam?
- Et si j'achète le fourgon?
Yarın arabayı alırım.
Je viendrai la chercher mercredi.
Sen arabayı al.
Tu vas conduire le chariot.
- Sadece arabayı alıp gideceğiz.
Nous venons juste prendre la voiture.
Bu arabayı sizden ödünç alıyorum.
Je vous emprunte ce chariot.
Ormanda arabayı değiştirirken parayı da alıp kaçtılar onları bir daha görmedim.
Quand on s'est séparés dans le bois, pour changer de voiture, ils se sont tirés avec le magot et adieu!
Alın arabayı!
Gardez la voiture.
Arabayı alın.
Vous pouvez garder la voiture.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]