Ben bir kadınım перевод на французский
1,296 параллельный перевод
Gerry, ben bir kadınım.
Je suis une femme.
Beni hor görüyorsun çünkü ben bir kadınım.
Tu me mépriserais parce que je suis une femme.
- Ben bir kadınım.
- Je suis une femme.
Ben şerefli ve saygıdeğer bir kadınım.
Je suis une femme digne, honnête.
Ben günün 24 saati bir baş nedimeyle geziyorum. Ve ben gelinini çıkartmak şansına ulaşmış tek kadınım.
J'ai une demoiselle d'honneur prête 24 h sur 24 et je suis la seule dont la robe de mariée tombe en morceaux!
Ben yetişkin bir kadınım. Hatta yaşlı bile sayılırım.
- Non, mes enfants sont grands.
Masanın önünde bir kadın vardı, değil mi? Kendi kendime konuşmadım ben.
Il y avait une femme à cette table, je n'ai pas rêvé?
Eğer arazi sahibi sorarsa Ben VCR'dan korkan 87 yaşında yaşlı bir kadınım.
Si le proprio demande... j'ai 87 ans et peur de mon magnétoscope. T'as soif?
Bırak? ! Ben küçük zayıf bir kadınım!
Je suis une faible petite femme.
Ben güzel ve duyarlı genç bir kadınım ki gelişen... O nedir?
Je suis une magnifique jeune femme qui aime qu'on...
Yetişkin bir kadınım ben.
Je suis une adulte.
İnanıyorum, çünkü ben inançlı bir kadınım.
Parce que je suis croyante.
Ama eğer ben 44 yaşında siyahi bir kadın olsaydım ve hayatıma devam edebilmem için işime ihtiyaç olsaydı sanırım bir senemi çöpe atmazdım.
Mais je serais une noire de 44 ans qui s'accroche désespérément au seul job que j'ai pu trouver, je pense pas que j'aurais un an à foutre en l'air.
Ben tutkulu ve yalnız bir kadınım Sen de hayatımın aşkısın.
"Je suis une femme passionnée et seule, et tu es l'amour de ma vie."
Ve ben uzun süredir bir kadına bu kadar nazik davranmamıştım. Uzun süredir.
Je n'ai pas connu la chaleur d'une femme depuis... un certain temps.
Ben şanslı bir kadınım.
- Je suis une femme chanceuse.
Ben Komutan Kevin Dunne'ım! Kadın ülke güvenliği için bir tehdit!
Je suis le commandant Dunne, et cette femme menace la sécurité des Etats-Unis!
Ben istekleri olan bir kadınım.
Qui sache Vraiment faire l'amour.
Ben tutkulu bir kadınım.
Je suis une femme passionnée.
Ama ben âşık bir kadınım sadece.
Pourtant, je ne suis qu'une femme amoureuse.
Ben sadece âşık bir kadınım, Alexandre.
Je ne suis qu'une femme amoureuse, Alexandre.
Ben bir gün yapışacak birini bulurum ümidiyle, kendimi erkeklere atan bir kadınım.
Je me jette régulièrement au cou des hommes... dans l'espoir d'en garder un, parfois. Je joue le jeu.
Hey, kayıp bir iblisimiz var, ve ben hala o kadını bulmalıyım.
Non. Il y a un démon en liberté et je dois trouver cette femme.
- Ben de neredeyse yalnız kariyer yapan bir kadınım.
J'en suis virtuellement une.
" Sevgili Abby Ben, 30 yaşındaki kocamın aynı zamanda kuzenim olduğunu öğrenen 60 yaşında bir kadınım.
"Chère Abby, je suis une femme de 60 ans. " J'ai découvert que mon mari depuis 30 ans " était en fait mon cousin
Ben şöyle yaparım, kadını baştan aşağıya şöyle bir süzerim ve " Hey.
Moi, je mate une femme de haut en bas et je lui fais :
Ben gerçek bir kadınım. Ve bunu size kanıtlayacağım.
Je suis une femelle et je vais te le prouver.
Ben artık evli bir kadınım.
Et je lui ai donné ma parole.
Ben inancı kuvvetli olmayan bir kadınım.
Je suis une femme de peu de foi.
Ben özgür bir kadınım.
Je suis une femme libre.
Bu kadının evinde bulundum. Onunla çay içtim. Ve Ben, o evde bir yerlerdeydi ve Onu kaçırdım.
J'ai pris le thé dans sa maison... et Ben s'y trouvait... et je ne l'ai pas vu.
Pekâlâ, ben meyve sineğinin hafızasına sahip, kuş beyinli bir kadınım ama seni seviyorum, ve asla seni incitecek bir şey yapmam.
D'accord, je suis étourdie et j'ai une cervelle d'oiseau... mais je t'aime et je ne ferais rien pour te blesser, jamais.
Şey, evet, ben unutulmayacak bir kadınım.
Oui, soit, je suis inoubliable.
Çok uzak olmayan bir günde, görünüşüm gidecek ve benim oyunculuk yapamadığımı keşfedecekler. Ben de eskiden bir aralar ünlüymüş gibi gözüken üzüntülü bir orta-yaş kadını olacağım.
Et un jour, dans pas longtemps, je me flétrirai, on s'apercevra que je joue mal, et je deviendrai une vieille femme aigrie
Tanımadığım çıplak bir kadın... etrafımda dans ediyor ve bu arada arkadaşlarım bağırıyor :
"Vas-y, Ben"!
Ben de tepede çılgın bir kadın görmeyi beklemiyordum.
Je ne m'attendais pas à te voir là.
Çünkü ben bir erkeğin vücuduna hapsolmuş bir kadınım tatlım.
Parce que... je suis une femme prisonnière d'un corps d'homme.
Ben sofistike bir seks makinesiyim. Ve geleceği değiştirmek için yaratıldım. - Sadece şanslı bir tek kadının.
Super robot sexuel, on m'a expédié dans le passé pour changer l'avenir d'une petite veinarde.
Bunu muhtemelen bütün kızlara söylüyorsundur, ama ben hamile bir kadınım.
Tu dis ça à toutes les filles. Mais je suis une femme enceinte.
Haydi, sana tüm yaptıklarımdan sonra... başka bir kadın gelip keyfini sürecek ve ben bir şey... almayacağım öyle mi? Hayır!
Après tout ce que j'ai fait pour toi... tu crois que je laisserai une autre femme en profiter... et que je partirai les mains vides?
Benim gibi bir kadını kesinlikle parçalamak isterdi. Bir kez daha eve son giren ben olmak için etrafta takıldım.
C'est certain qu'il ouvrirait en deux une femme comme moi... j'ai été foutue d'attendre une heure pour être la dernière à rentrer.
Ben kadını olan bir adam değilim, Sen istersen kadınım olabilirsin ;
Je ne suis pas un homme a femmes Si tu veux je ferai de toi
O akıllı bir kadın. Ben de buna Billy ileyken sahip olduğumu sandım.
Moi aussi, avec Billy!
Ben basit bir kadınım.
Je suis facile.
Dawson, 13 yaşımdan beri o kadın bana önemsizmişim gibi bakmaktan başka bir şey yapmadı. Sanki ben halısına kokteyl döken bir yabancıymışım gibi.
Depuis que j'ai 1 3 ans, cette femme m'a regardée d'un air méprisant, comme une étrangère qui aurait taché la moquette.
Ben küçük bir kız değilim. Biyonik kadınım.
Je suis pas une petite fille, je suis la Femme Bionique!
Ben genç bir kadınım. İhtiyaçlarım var.
J'ai des pulsions.
Ben bir kadınım!
Une femme.
Ben heteroseksüel bir kadınım.
OK. mais je suis une femme hétéro.
Ben... - ben daha çok bir aksiyon kadınıyım.
Je suis plutôt une femme d'action.
Buraya bir kadını hamile bırakıp, dönmek üzere yollandım. Liderimiz Graydon, bana söylemeden gelip bebeği almış. Ben de onu geri çaldım.
Je devais féconder une femme et rentrer... mais Graydon, notre chef, a volé le bébé sans que je le sache... alors je l'ai revolé.
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben biraz 32
ben bir kızım 25
ben bir askerim 29
ben bir erkeğim 58
ben bir profesyonelim 32
ben bıraktım 27
ben bir oyuncuyum 24
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben biraz 32
ben bir kızım 25
ben bir askerim 29
ben bir erkeğim 58
ben bir profesyonelim 32
ben bıraktım 27
ben bir oyuncuyum 24