Bir yerde okumuştum перевод на французский
171 параллельный перевод
- Bir yerde okumuştum.
- J'ai lu ça.
Bu ay biteceğini bir yerde okumuştum galiba.
Il me semble avoir lu qu'ils allaient le terminer ce mois-ci.
Bir yerde okumuştum, bu sesi bacaklarını sürterek yapıyorlarmış.
Ils font ce bruit en se frottant les pattes.
Bir yerde okumuştum, kalp daha çabuk yıpranıyormuş o zaman.
J'ai lu que le cœur se fatiguait plus vite.
Tanıdık geliyor. Bir yerde okumuştum.
Ce nom ne m'est pas inconnu, je l'ai lu quelque part.
Bir yerde okumuştum, bilimkurgu aslında kurgu değildir diye.
J'ai lu que la science-fiction n'est pas de la fiction.
Bir yerde okumuştum bu şeyle işleyen arabayı nerede icat ettiklerini şeyle işleyen... Su kaynayınca ne olur?
Au fait, j'ai lu qu'ils ont inventé une voiture qui marche... comment on dit... avec de l'eau?
- Bir yerde okumuştum...
- Je lisais...
Bunu bir yerde okumuştum : Kadınlar aşkı erkeklerden daha genel olarak düşünür.
Je me souviens plus exactement. Les femmes pensent à l'amour d'une façon plus générale que les hommes.
Bunu bir yerde okumuştum "S" harfiyle başlayan isimler yılanların adlarıymış.
J'ai déjà lu ces noms... qui commencent par un "S"... ce sont les noms des serpents.
- Evet. Galiba bir yerde okumuştum.
- Oui, c'est là que j'ai eu l'idée.
Hatırladım geçen gün bir yerde okumuştum.
Je m'en suis souvenue l'autre jour.
Bir yerde okumuştum.
Il paraît que c'est fantastique.
Bir yerde okumuştum. Kendine bir pueblo evi yapabilirmişsin.
On peut s'y construire une maison.
Bir yerde okumuştum. Gotik Katedral kiliselerin inşası gizli bir düğmeye basınca hepsi bir anda çökecek şekilde yapılırmış.
J'ai lu que les bâtisseurs de cathédrales gothiques les construisaient de façon à ce qu'on puisse les faire s'effondrer en appuyant sur un point secret.
Bir yerde okumuştum, eğer bazı şeyler böyle tıkandıysa... yapabileceğin şeylerden biri de seks için randevu ayarlamakmış.
J'ai lu que si ce côté-là ne marche pas, on se fixe un rendez-vous pour baiser.
Bir yerde okumuştum, başkasının yanında kendini iyi hissetmek yerine yalnızken kendini iyi hissetmeliymişsin.
Mais j'ai lu qu'il faut se sentir bien avec soi-même pour être bien avec quelqu'un d'autre.
Bir yerde okumuştum.
Je l'ai lu quelque part.
Bunu bir yerde okumuştum.
Je suis sûr d'avoir lu ça une fois.
Bir yerde okumuştum.
J'ai lu ça quelque part.
Bir yerde okumuştum... Hindistan'daki şu hızlı adamlar hakkında.
J'ai lu qu'il y a des gens en Inde qui jeûnent.
Bir yerde okumuştum.
J'ai lu que...
Galiba ineklerin öldürülmekten hoşlandıklarını bir yerde okumuştum.
J'ai lu que les vaches aiment être tuées.
- Bir yerde okumuştum eğer gardını düşürdüğünde yakalarsan - ---- Kes şunu!
Il paraît qu'en les prenant au dépourvu...
Bunu bir yerde okumuştum.
J'ai lu ca quelque part. C'est vrai.
Bir yerde okumuştum
Je l'ai deviné.
Bir yerde okumuştum.
Je crois avoir lu ça quelque part.
Bunu bir yerde okumuştum.
J'ai lu des trucs là-dessus.
Biliyor musun bunu ben de bir yerde okumuştum.
J'ai lu un truc là-dessus.
Bir yerde okumuştum, duygular için yapılan test buymuş.
J'ai lu quelque part que c'était un test de sincérité.
Bir yerde okumuştum, bir erkeğin gerçek karakter testi savunmasız bir yaratığa davranışında saklıymış.
J'ai lu que la vraie nature d'un homme se devine... à sa façon de traiter une créature sans défense.
Sanırım dediğini bir yerde okumuştum.
J'ai lu ça quelque part.
Ve üstelik, bir yerde okumuştum, neydi o kendi silahım muhtemelen bana karşı kullanılabilirmiş.
De plus, j'ai lu quelque part Qu'il est plus probable que ma propre arme soit utilisée contre moi
Bunu bir yerde okumuştum.
J'ai lu ça une fois.
Bir yerde anneyle tanışmanın en iyi yolunun çocuğa karşı... sevecen olmak olduğunu okumuştum.
Pour approcher la mère, il faut apprivoiser l'enfant.
Bir yerde, benim yaşımdaki kızların kendilerinde olup bitenden tam emin olmadıklarını okumuştum.
J'aí lu que les fílles de mon âge manquent de confíance en elles.
Yani, sanırım bir yerde, yunusların bizim kadar zeki olduklarını okumuştum.
comme je l'ai lu quelque part que les dauphins soient aussi intelligents que nous?
Üstelik, bir yerde o ilaçların halüsinasyona yol açtığını okumuştum.
De plus, j'ai lu quelque part que ces cachets peuvent provoquer des hallucinations.
Galiba bunu bir yerde bir el kitabında okumuştum.
Je l'ai lu dans un manuel
Bir yerde, onları sersemletmek için üzerlerine limon suyu döktüklerini okumuştum.
J'ai lu qu'on ne met le jus de citron que pour les sonner.
Bir yerde bir şey okumuştum... Şeyden bahsediyordu...
J'ai lu un truc quelque part, à propos de, vous savez...
Bir yerde kendilerini kapatan insanların sıkıntı çektiklerini okumuştum.
Et ce n'est pas bon.
Bir yerde böyle bir şey okumuştum.
C'est ce qu'on dit.
Bir yerde okumuştum.
Je l'ai lu.
Bir yerde şöyle okumuştum : Çocuk annesinden doğumda bile ayrılsa, annesinin sesini asla unutmazmış.
Il paraît qu'un enfant séparé de sa mère dès sa naissance n'oublie jamais le son de sa voix.
İnsan unsuru nedeniyle, bazen en güvenilmez ifadelerin görgü tanıklarından geldiğini okumuştum bir yerde.
J'ai lu quelque part que parfois le témoignage visuel n'est pas fiable, à cause du facteur humain.
Yani, bir yerde öyle okumuştum.
- Qui veut un piercing, alors?
Bir yerde, her orgazmdan sonra bir yumurta sarısı yenmeli diye okumuştum.
J'ai lu quelque part qu'il faut manger un jaune d'oeuf cru après chaque orgasme
- Bir yerde kaplanları sevdiğinizi okumuştum.
- J'ai lu que vous aimiez les tigres.
Bir yerde insanın rüyasında gördüğü herkesin aslındam kendi olduğunu okumuştum.
Toutes les personnes dont tu rêves sont en fait toi-même.
Bir yerde adetlerinin ayıları çektiğini okumuştum.
J'ai lu que leurs règles attiraient les ours.
bir yerde 60
okumuştum 25
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yıl sonra 30
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yolunu buluruz 32
okumuştum 25
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yıl sonra 30
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yolunu buluruz 32
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yıl önce 51
bir yere gitmiyorsun 28
bir yolu var 41
bir yıldız 18
bir yer biliyorum 28
bir yahudi 27
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yıl önce 51
bir yere gitmiyorsun 28
bir yolu var 41
bir yıldız 18
bir yer biliyorum 28
bir yahudi 27