Bu da senin перевод на французский
2,810 параллельный перевод
Eğer bu da senin komplo olaylarınla ilgiliyse...
Si c'est pour ta conspiration...
Sutyen askında görünmese modadan sınıfta kalırsın ve bu da senin dikiş setin mi?
Tu feras une bombe avec une bretelle de soutien-gorge et une trousse de suture?
Ve bu da senin için.
Et pour toi...
Sağol. - Bu da senin için.
- Et pour toi.
Bu da senin uydurduğun bir kelime mi?
- Tu l'as inventé?
Bu da senin en sevdiğin.
Sans oublier tes préférés. D'horribles rouleaux!
Bu da senin kafesin.
Et ceci est ta cage.
Ben Goldman'ın davasının daha yumuşak bir versiyonunu anlatıyorum ve sen ona, bana davrandığın gibi davranacak olursan... LAPD daha maliyetli bir gözaltı prosedürü hayata geçirmek durumunda kalacak. Bu da senin ve Fritz'in parasını son kurşuna kadar tehlikeye atacak.
C'est juste une version édulcorée des arguments de Goldman, et si vous lui répondez comme à moi, la police devra instaurer de nouvelles procédures de détention et Fritz et vous pourriez débourser jusqu'à vos derniers sous en dommages-intérêts.
Bu da senin hatan.
C'est aussi ta faute.
Ve bu da senin hediyen. Beni böyle sıcak karşıladığına göre senin de hediyen olabilirim.
Et voilà ton cadeau. je serai aussi ton cadeau à toi.
- Bu da senin birazcık tehlikeli yapıyor.
- Donc dangereuse.
Bu da senin zıpçıktı tokan!
Et la tienne, bordel.
Bu Blanche'in payı bu, şu götün payı, bana olan borcunu düşünce tabii bu da senin payın.
Cette part pour Blanche, cette part pour ce connard... moins ce qu'il me doit. Et cette part pour toi.
- Bu da senin olsun. - Hayır, bedavaya yaparım. - Öğrenmeliyim.
Je veux pas être payée, j'apprends.
Bu da senin minik egonu çok acıtır.
Et ça fait mal votre petit ego beaucoup.
Ancak sen onu'64'ün sonlarına doğru ağzına almışsın ki benim hesaplarıma göre bu da senin evindeki Noel partisine denk geliyor.
Mais tu le suçais en 1964, et selon mes calculs, ça comprend la fête chez toi dans le temps de Noël.
Ve bu da senin küçük, karanlık hapishanen.
C'est ta petite prison.
İyi insanların, senin de bu işin içinde olduğunu düşünmesini ya da Lori Futcher'ın neredeyse öleceğini öğrenmelerini istemezsin.
Faudrait pas qu'on pense que vous êtes mêlé à ça. - Au supplice de Lori Futcher.
Başka tedarikçilerle de görüşeceğiz, senin malına da yer kalır umarım. Aramızda kalsın bu mevzu tabii, anlaştık mı?
On va bientôt avoir d'autres produits, et je détesterais passer à côté de toi, donc, on garde ça entre nous.
senin komutların arasında yok. Bu demek oluyor ki Mishima Zaibatsu'da bu olayın arkasında değil.
Et tes ordres n'ont pas changé, donc ce n'est pas la Mishima Zaibatsu non plus.
Bu da n - Senin derdin ne, gerzek?
Qu'est-ce...? T'as un problème, mec?
Senin huyun da bu.
Pour toi aussi, c'est un réflexe.
Bu da ortakların gözünde senin durumuna zarar veriyor.
Et ça fragilisera ta position auprès des associés.
Ben... Senin canını yakmış olmasından nefret ediyorum. Bu aileyi parçalamış olmasından da.
Je le déteste de t'avoir fait du mal, d'avoir détruit cette famille.
Nasil oldu da bu senin odandan çikti?
Comment l'as-tu sorti de ta chambre?
Zor da olsa, yapman gerekiyor Bayan Lee Young Eun. Çünkü bu senin vazifen.
Même si c'est dur, comme c'est votre travail, vous devez le faire mademoiselle Lee Yeong Eun.
Bunu mükemmel kılan da bu zaten. Tüm bunları senin için yapıyor.
Pourquoi penses-tu qu'il fait tout ça?
Frankie, eğer çocuklar yetkinin bende olduğunu düşünüyorsa, bu biraz da senin suçun.
Tu sais, si les enfants pensent que je commande, c'est de ta faute.
Bilgin olsun diye söylüyorum, senin lüks dükkânının da içinde bulunduğu bu çok lüks binalardaki, bazı lüks kimseler,... geçenlerde bize bu çöreklerin harika olduğunu söyledi.
Pour votre information, certains riches résidents de cet très haut gamme immeuble, où votre magasin haut de gamme est en faite situé nous ont dit récemment qu'ils étaient fabuleux.
Bunu yaparsan herkese anlatırım o zaman da bu senin sonun olur Taylor.
Alors je vais dire à tout le monde... Et ce sera terminé pour toi, Taylor.
Öyleyse nasıl oldu da tüm bu çalıntı mallar senin dairene girdi?
Comment ce matériel volé a-t-il fini...
Turell ve J-Rock öldüler, ve Goldman'da ölünce- -... senin de dikkat çektiğin gibi, bu ikimiz için de gerekli- -... sonra küçük ortaklığımız sona erecek.
Turell et J-Rock sont morts, et quand Goldman le sera... ce qui, comme vous l'avez remarqué, nous est nécessaire... notre petite association s'arrêtera.
Ve, sana da beni desteklemeni öneririm çünkü bu iş benim başıma yıkılırsa yaşadığın o şatafatlı hayatı senin o açgözlü küçük pençelerinden almalarını sağlarım.
Tu devrais commencer à me soutenir, { \ pos ( 190,210 ) } car si on me soupçonne dans cette affaire, je ferai en sorte que tout ce à quoi tu tiens { \ pos ( 190,210 ) } soit retiré de tes petites mains avides.
Senin bu küçük özgür kuşun ne kadar hoş da olsa bu kreş olayını tam olarak ne kadar sürdürmem gerek?
Bien que ton petit oiseau soit mignon, je vais devoir jouer à la baby-sitter pendant combien de temps?
Peki, bak... Şu son birkaç günde farkettiğim bir şey varsa o da senin Alex'in hayatında vazgeçilmez bir parça olduğun. Dolayısıyla bu durum seni benim hayatımın da vazgeçilmez bir parçası yapıyor.
Écoutes, si je n'ai rien compris au cours des deux derniers jours, c'est que tu es un élément indispensable de la vie d'Alex, qui... fait de toi un élément essentiel de ma vie.
Hey, Bu da bir egzersiz sayılır senin için.
C'est déjà un bon début.
Bu operasyonu diriltmek ve başına da senin geçmeni istiyorum.
je voulais exhumer le projet'ministry'et le gérer
- Ama 12 farklı hademe çalışıyor burada bu nedenle ilk hademenin senin ne hakkında konuştuğuna dair hiçbir fikri olmasa da, işin peşini bırakma.
Ils sont au moins douze, si le premier sait rien, parle aux autres.
Tyler ile senin için bu kadarını da söyleyemiyorum.
Je peux pas en dire autant pour Tyler.
Küçük bir evrak meselesi ve bir tokalaşma ya da bu senin son görevin olur... ve son uçuşun.
Cela peut-être une simple formalité : deux trois papiers et une poignée de mains Ou nous pouvons faire en sorte que cela soit votre dernière mission Et votre dernier vol.
Bu senin ya da onun hayatı.
C'est ta vie ou la sienne.
Bu konuda da senin yapabileceğin bir şey yok. - Aynen.
Et il n'y a rien que tu puisses faire.
Jeff, düşünüyordum da her ne kadar bu koltuktan hoşlansam da senin sevmediğini bilerek bundan zevk alamam.
Burk. Tu sais, Jeff, je pensais... Même si j'aime vraiment ce fauteil,
Beni aldattığın gerçeği yüzünden etmeliyim ama senden nefret etmiyorum. Senin sevdiğim tarafın da bu sanırım.
mais je ne te hais pas. mais je ne te hais pas.
Senin için fark etmeyebilir ama benim geldiğim yerde 350,000 $ deli para ve bana göre tüm bu trajedinin yalnızca olumsuz sonucu değil, olumlu bir sonucu var. Ne kadar vahim olsa da sırf tek bir hata yüzünden birinin kovulması değil.
Je ne sais pas pour toi, mais là d'où je viens, 350 000 $, c'est une sacrée somme, et je pense que c'est un meilleur résultat que de faire licencier quelqu'un pour une erreur, même grave.
Bu da demek oluyor ki, senin de burada olmanın bir sebebi var.
Ça signifie que tu dois être ici pour une bonne raison, toi aussi.
Bu yüzden benim istediğim şeyi senin istediğinle kıyasladım da?
Ce que je te demande, comparé à ce que tu m'as demandé...
Kuartet senin çaldığın şekilde çalıyor ve bu da tekrar tekrar aynı şey!
La façon dont vous jouez est le moyen le quatuor joue, et c'est la même chose encore et encore et encore et encore!
Büyük bir mangal partisi yapmıştık ve ben gıda zehirlenmesi geçirdim. Bütün gece çadırın dışına çıkıp kustum. Bu arada senin Laurie'yle birlikte yüzdüğünü gördüm.
On a fait un gros barbecue, j'ai eu un empoisonnement alimentaire et j'ai passé la nuit à vomir hors de ma tente, et c'est là que je vous ai vus ensemble dans le lac.
Cinayet masam senin yardımın olmaksızın da bu vakayı çözmeye fazlasıyla yetkin.
Mes hommes peuvent gérer cette affaire sans vous.
Bu da, babamı senin yönettiğin o ölüm kampından kurtaran askerindi.
Ça, c'était au soldat qui l'a sorti de votre camp de la mort.
bu da senin için 26
bu da ne 2329
bu da ne demek 442
bu da değil 27
bu da 414
bu daha iyi 394
bu da demek oluyor ki 33
bu da kim 384
bu daha kötü 16
bu da neyin nesi 120
bu da ne 2329
bu da ne demek 442
bu da değil 27
bu da 414
bu daha iyi 394
bu da demek oluyor ki 33
bu da kim 384
bu daha kötü 16
bu da neyin nesi 120