Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ B ] / Bu kadardı

Bu kadardı перевод на французский

714 параллельный перевод
Diyeceklerim bu kadardı.
C'est tout ce que j'avais â dire
Ayrılırken benim oğlum da bu kadardı.
Mon fils était comme ca ç quand je suis parti.
— Ezberlememiz gereken bu kadardı efendim.
- C'est ce que je dois dire!
- Söyleyeceklerim bu kadardır.
Je n'ai rien à ajouter!
Büyüklüğü bu kadardı. Bıçak bile denemezdi.
Il faisait à peu près cette taille.
Ama tümümüz bu kadardık.
- Mais on est les seuls.
Bu kadardı.
C'est tout.
Bu kadardı.
Ce sera tout.
Bu kadardı.
Elle est comme ça.
Bu kadardı çocuklar. Sanırım.
Eh bien, amigos, la course s'est finie sous les ovations de la foule ou presque.
Gidebilirsiniz Bay Grunbach. Size soracaklarımız bu kadardı.
Vous pouvez rentrer, nous n'avons plus besoin de vous.
Ve belki yaptığımın hepsi bu kadardı.
Et j'ai peut-être fait ça pour ça.
Hepsi bu kadardı kardeşim.
Plus de munitions.
Bu kadardı.
C'est fait.
Evet, benim gördüklerim bu kadardı.
J'en ai vu que deux.
Aslında, elimizdekinin hepsi bu kadardı ta ki siz...
En fait, c'est la seule piste qu'on avait jusqu'à ce que vous -
Şey hepsi bu kadardır umarım.
Alors, c'est fichu!
Eski Pavni kampında annen seni yıkarken görmüştüm, o zaman boyun bu kadardı.
J'ai vu ta mère te laver quand tu étais petite.
İlk önce boyu bu kadardı.
Bien, d'abord elle était de cette taille.
Sekiz gün önce boyu bu kadardı.
Il y a huit jours, il était de cette taille.
Ve sen de bu kadardın.
Et toi, grand comme ça.
Olan biten bu kadardı.
Voilà, c'est tout.
Savcılığın soruları bu kadardı.
J'ai terminé.
Sanırım hepsi bu kadardı çavuş.
On a assez attendu, sergent.
Sevgili Blair, cezaevi turumuz bu kadardı, şimdi hücrenize geçelim.
Mon cher Blaireau je n'ai pas grande chose de disponible en ce moment, mais je vais vous faire visiter, et vous choisirez vous meme.
Hepsi bu kadardı.
Ce sera tout.
Hepsi bu kadardı. - lsobel'den mi?
Isabelle?
Ama hepsi bu kadardı.
Mais c'est tout.
Umarım hepsi bu kadardır. Şehir dışına çıkmam gerekiyor da.
J'espère que c'est tout, je dois partir.
Julia bir miktar duyma zorluğu yaşamıştı. Ama hepsi bu kadardı.
Julia était devenue un peu sourde, mais c'était tout.
Bu şey üzerinde ne kadardır çalışıyorsunuz?
Depuis combien de temps?
Peder bu işkenceye ne kadardır dayandığımı bilmiyorum.
Oh, Père, je ne sais combien de temps je supporterai cette douleur.
- Neden bu sözüm ona yaşlı adam sana, ne kadardı...
- Ce supposé vieil homme t'a donné... - Combien?
Bu ne kadardır böyle devam ediyor?
Depuis quand cela dure-t-il?
Pekâlâ, bu seferkinin büyüklüğü ne kadardı?
Il était gros comment, celui-là?
- Bu ne kadardır böyle devam ediyordu? - Ona cevap verme!
Ne réponds pas.
Bu, bu ne kadardı?
Combien c'était?
Bu kasabada böylesi bir elin parmağı kadardır, hatta daha az bile.
On les compte sur les doigts d'une seule main dans cette ville.
Bu ne kadardır devam ediyor?
Y a-t-il longtemps que ça dure?
- Ne kadardır bu işi yapıyorsun Steve?
- Ça fait combien de temps?
Bu tesadüf darbeden sonra su yüzüne çıktığında aranızdaki mesafe ne kadardı?
Après ce choc, à quelle distance étiez-vous d'elle?
- Hepsi bu kadardı.
- Il n'y en avait pas plus.
İşte bu bebek kadardım!
J'ai été comme ce bébé.
Bu tür sorular sorunca insan kendini aptalmış gibi hissedebilir ama ne kadardır şeysiniz, ortalardasınız?
Ce sont des questions difficiles à poser sans avoir l'air idiot, mais depuis combien de temps existez-vous?
Pekala, Ama sanmıyorum, onun bu kadar değerli olabileceğini, ne kadardı 20,000 Dolar mı?
A propos, par hasard... Même toi tu ne dirais pas qu'il vaut bien dans les... disons 20000 dollars?
Nah bu kadardı!
Un monstre!
Bu kadardı.
Comme ça.
Ne kadardır ağzında bu? Yaklaşık üç dakikadır.
Moins de trois minutes.
Bu ne kadardır devam ediyor?
Depuis quand cela dure?
Bu ne kadardır sürüyor?
Depuis combien de temps?
Bu adamlarla ne kadardır birliktesin.
Depuis combien de temps vous connaissez ces hommes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]