Düsünceli перевод на французский
1,242 параллельный перевод
Bu kadar düşünceli olduğun için çok teşekkürler. Evet, işte ben buyum Bay düşünceli.
Il a refusé de boire du café dans une scène parce que dans la vie, Raymond ne boit pas de café.
Bay Martin'in olamayacağı kadar da düşünceli.
Bien plus prévenant que M. Martin.
Bayan Woodhouse, Bay Martin'in hataları olabilir ama o düşünceli biridir.
Malgré ses défauts, M. Martin est prévenant.
- Bu kadar düşünceli olduğunuz için teşekkür ederim.
- Merci de votre prévenance.
- Hayır. Düşünceli olduğumu düşündüğünüz için ben teşekkür ederim.
- Non... merci à vous de penser que je le suis.
Evet, ben çok düşünceli biriyimdir. Bunu annem öğretti bana.
- Ma mère m'a appris à être aimable.
Düşünceli olmadığımı mı sanıyorsun?
Je ne suis pas aimable?
Halkın bu çarpık düşünceli kişilerden korunmaya ihtiyacı var.
Notre société doit être protégée contre ces esprits tordus.
Düşünceli gözlerle bana bakanların hiçbiri benim yanımda değil.
Ils ne sont pas pour moi, ceux qui me regardent d'un œil inquisiteur.
Düşünceli bir baban var, yavrum.
Tu as un excellent père, ma fille.
Vaktim var, düşünceli kızım, gel.
Mon loisir est à toi, pensive Juliette.
İki saniye düşünceli olsan ölür müsün?
Ca te tuerait de ne pas gêner les autres une seule fois dans ta vie?
Affedersin, bir dahaki sefere kardeşimden daha düşünceli olmasını isterim.
J'ai mangé Mexican à midi. La prochaine fois je dirais d'être pis prévenant à votre égard.
Senden anlayışlı ve düşünceli bir sevgili olmanı bekliyorum.
Je veux que tu sois attentif et prévenant.
Çok hoş. Çok düşünceli.
C'est gentil, délicat.
Düşünceli misin?
.. t'as de la considération pour qui?
Her biriniz, bir öğrenciden sorumlu olacaksınız. Nazik ve düşünceli olacaksınız.
Chacun de vous sera responsable d'un de ses membres.
Bu enstrümanı kim göndermişse çok düşünceli davranmış.
Cela a été réfléchi par celui qui a envoyé l'instrument
Çok düşünceli bir davranış.
Très gentil.
Güvenilir, düşünceli, senin tam zıttın.
On peut compter sur lui. Il est attentionné, tout le contraire de toi.
- Çok düşünceli.
- C'est quand même gentil.
Bu zamana kadar yapılan en düşünceli şeydi...
C'est la plus gentille chose qu'on...
Düşünceli bir hediye.
C'est gentil à vous.
Belki de o biraz daha düşünceli olsa daha iyi olur.
- Il pourrait avoir un peu plus de respect.
Çoğu insan, yazılarına, çok soğuk, analitik ve detaylı derdi, ama... ben her zaman onun yazılarını... kısa, verimli... düşünceli bulurdum.
Beaucoup jugeraient ses lettres froides, analytiques, mais... je les ai toujours trouvées concises, efficaces... réfléchies.
İki kişi fikirlerini bana empoze etmeye çalışırken tek bir beyefendi fikrimi soracak kadar düşünceli.
Deux personnes voulant me forcer leurs idées et seulement un gentleman qui a pris la peine de me demander à quoi j'ai pensé.
Çok düşünceli adamsın.
Un homme prévenant.
Senin hak ettiğin adam olmak istiyorum : ihtiraslı, düşünceli.
tendre.
Bu kadar düşünceli olan kişi kim acaba?
Qui est cette homme, pour être si prévenant?
Verdiğin nimetler için teşekkür ediyoruz ve bu haneyi kutsamanı ve içinde yaşayan insanları daha üretken daha düşünceli ve daha dürüst kılmanı diliyoruz.
Nous vous remercions pour ce que nous avons, et vous prions de bénir cette maison et d'aider ses occupants à être plus productifs, plus prévenants et plus honnêtes.
Ve bende seni reddederim. Oda benim "düşünceli," olduğumu düşünür tamam mı? Sonra da, umarım bu numarayı yutar.
Je te répondrai non, elle trouvera ça gentil de ma part et il y aura plus qu'â espérer que le poisson morde â l'hameçon.
Beni affet ama doğuştan şüpheciyim. Neden böyle düşünceli davranıyorsun?
Pardonnez mon cynisme, mais pourquoi tant d'égards?
Oğlum, bu bugüne kadar benim için yaptığın en harika ve düşünceli hareket.
Fiston, c'est le plus beau cadeau que tu m'aies jamais fait.
Bu çok düşünceli.
C'est gentil à vous.
Çünkü söylediklerinizle bu trajediyi önemsizleştiriyor ve bu iyi insanları ve yapmak zorunda oldukları bu işi bir kenara atıyorsunuz ve ben bunu yapmayacak kadar düşünceli biri olduğunuzu düşünmek istiyorum.
Ce que vous suggérez banalise cette tragédie et ridiculise ces gens et leur travail, je vous conseille de l'éviter.
Ama bu arada eski, önceki yaşlıca olanlar tarihi insanlar göklere bakabilirlerdi ki onların akıllarında yer alan düşünceli,... derin düşünceli bilirsin derin düşünülmüş. belki önemsiz ne yapacağı bilinmez gazap dolu ama yine de bu yukarıda olan bu cennetimsi yeri gözlemleyenler vardı.
Alors que, plus tôt, des gens plus vieux, Ies anciens, pouvaient regarder les cieux qui, à leurs yeux, étaient habités par cet... être profond, méditatif, peut-être rien, imprévisible et courroucé, mais neanmoins Ià-haut... ce divin spectateur.
Jack için ne diyebilirim ki? Çok düşünceli biri. lşıklar açıkken mi kapalıyken mi?
Un truc chez Jack, il est très attentionné.
Bu çok düşünceli bir davranış, Beyler fakat, aklımızda biraz daha farklı bir düşünce var.
- Vous êtes très aimables, messieurs. Mais nous avions autre chose en tête.
Fakat tanıdığım en düşünceli insanlardan biriydi.
Mais c'était aussi un des mecs les plus coincés que j'aie rencontrés.
Hadi gidelim. Ne düşünceli dadı.
Brave nourrice...
Dün gece Brakiri sınırları içinde olanlar daha düşünceli ve huzurlular.
Ceux qui ont passé la nuit en territoire Télépathe... plus détendus.
Daha düşünceli olacağını sanmıştım.
Je croyais juste que tu aurais plus de bon sens.
Sen beraber olduğum en düşünceli adamsın.
Tu es le petit ami le plus adorable que j'aie jamais eu.
Bu düşünceli tavrın cazibenin bir parçası ama bunun ötesine geçtiğimi sanıyordum.
Cet air sombre fait partie de ton charme, mais je pensais l'avoir percé à jour.
Düşünceli, nazik, seksle ilgilenmeyen birini belirsiz, penisinden başka bir şey düşünmeyen tek istediği yatmak olan birine tercih etmez misin?
Tu ne préfères pas avoir un gars gentil et généreux... qui ne s'intéresse pas trop au sexe... plutôt qu'un con instable et obsédé qui veut juste baiser?
Ve çok düşünceli.
- Il est si attentionné.
Çok düşünceli bir insan.
- Quel homme attentionné.
Bu çok düşünceli bir davranış.
Je veux dire, c'est vraiment très gentil et chaleureux et...
Düşünceli gibi durayım demiştim.
- J'allais dire réfléchi.
Nasıl "Bay düşünceli" olacağım ben acaba?
Comment je suis censé devenir compréhensif et respectueux?
Asla düşünceli davranamazlar.
On est jamais tranquille.
düşünceli 20
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşüneceğim 105
düşünceler 16
düşünmek 24
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşünmüyorum 81
düşüneceğim 105
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünemiyorum 69
düşünürüm 38
düşünme 63
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünmeliyim 39
düşünüyorum ki 20
düşünüyordum 129
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünüyor musun 27
düşünsene 342
düşünsenize 76
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35