Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ D ] / Düşünelim

Düşünelim перевод на французский

1,502 параллельный перевод
Tamam, bu olayı iyice düşünelim. Yani, bir açıklaması vardır mutlaka.
Essaie de trouver une explication.
Hadi hepimiz bunun hakkında düşünelim.
Réfléchissez à la proposition.
Bir düşünelim. Sevişmiyoruz ama kavga da etmiyoruz.
Disons qu'on s'embrasse pas et on se dispute pas non plus.
Hayır, kızmıyorum. Tamam. O zaman tekrar düşünelim.
Et revenons à ce qu'il s'est passé.
Bir düşünelim.
Réfléchissons un peu.
Biraz düşünelim.
Laisse-moi réfléchir à ça.
Tamam, düşünelim.
Réfléchissons
Şöyle düşünelim.
Laisse-moi te dire une chose...
Bir dakika düşünelim.
Réfléchissons un instant.
Bunu bir düşünelim.
Réfléchissons une seconde.
Gel şunu düşünelim.
Réfléchissons :
Hayır. Önce biraz düşünelim.
Il faut réfléchir.
Bir düşünelim, Doktor McConnelly kültürümüzdeki muhteşem etnik izlere bakarsak, Amerikan politikasında Clinton'dan sonraki dönemin kalıntılarına rastlıyoruz.
Ça alors... Dr McConnelly, votre... thèse d'éthique culturelle me fascine et s'applique si bien au paysage politique post-clintonien...
Hadi biraz düşünelim. Ben hiç kilse görmedim.
Mais j'y pense, je ne vous avais jamais vu à l'église.
Düşünelim.
Réfléchissez.
Ne diyebilirim, bir düşünelim.
Quoi dire...
-... ve ne yapacağımızı düşünelim.
- et on fait le point.
Düşünelim!
- Laissez passer! - Pardon, Milord.
- Durun bir düşünelim.
Attends! Réfléchi avant de faire ça!
Küçük Stronghold'u ve bir düşünelim Peace'i istiyoruz!
Très bien. Et on choisit Peace.
- Bu şekilde düşünelim.
On fait comme ça.
Bir düşünelim. Bu sezonun biletlerini nasıl kapatmayı düşünüyorsun?
Dis-moi, où tu vas te procurer les entrées, les tickets de cette saison?
Şimdi bir düşünelim, 3 metreden uzun, Değil mi?
A mon avis, il fait plus de 3 mètres.
- Düşünelim bakalım. Gerçekte ne diyor?
Bon, ça veut dire quoi?
Sadece güzel şeyler düşünelim ve güzel şeylerden konuşalım.
Ne parlons et ne pensons qu'à des choses agréables.
Bir düşünelim.
Alors, voyons donc.
... düşünelim.
... on ne se connaît pas.
Beş dakikalığına birbirimizi tanımadığımızı düşünelim.
Imaginons cinq minutes que tu ne me connais pas, et moi non plus.
Haklı olduğunuzu düşünelim.
Admettons que vous ayez raison.
Kuzen. Bunu tekrar düşünelim!
Cousine, réfléchissons encore un peu!
Düşünelim ki Denny'nin yerine gidiyorum ve içimde şehirden çıkmak için bir arzu oluşuyor.
Supposons que j'aille chez Denny's et que j'aie un besoin urgent de fuir la ville.
Biraz düşünelim, anne.
On va réfléchir, maman.
Çözüm odaklı düşünelim. - Kızdın mı?
J'y crois pas, mec!
Biraz düşünelim.
Ok, réfléchissons.
Bir düşünelim.
Revenons en arrière.
Geçmişi düşünelim, tanrıçalar, kraliçeler, esin perileri, cadılar.
Rappelez-vous les déesses, les reines, sorcières...
Tamam, çamur atmayı bırakalım da bunu mantıklı bir şekilde düşünelim.
Assez de diffamation, sois rationnelle.
- Dur bir düşünelim.
- Oh, voyons voir...
Bir saniye düşünelim şu işi.
Réfléchissons un moment.
Richie'nin abisi Chuck'ın kutsal sırrı üzerinde durup düşünelim, birinci sezonda basketbol topuyla merdivenlerden çıktı ve asla geri inmedi.
Arrêtons nous pour méditer sur le mystère sacré de Richie, le frère aîné de Chuck. Lui qui a monté les escaliers avec son ballon de basket dans la saison 1. Et qui n'est jamais redescendu.
- Biliyorum. Deliği ne yapacağımızı düşünelim.
Commençons par trouver quoi faire avec ce trou.
Düşünelim.
Réfléchissons.
- İyi şeyler düşünelim.
Essayons de rester positifs.
Ella, önce bir düşünelim. Hepimiz de yıldızın içindeyiz.
Tu as dit qu'Azazeal ne pouvait pas entrer dans l'hexagramme, pas vrai?
Pekâlâ, milyarder mantığıyla düşünelim.
Il faut penser comme un milliardaire.
Hayır. Ay tanrısı haricindeki ihtimalleri düşünelim.
Eliminons le Dieu lunaire et cherchons.
Düşünelim...
Voyons voir.
Dee haklı. Bunu bir düşünelim.
Sortons-nous les doigts du cul.
Onu yarın düşünelim olur mu?
Et si tu te souciais de ça demain?
Anjiyonun kan pıhtısı bulduğunu düşünelim.
Si l'angio montrait un caillot?
Cameron'ın hata yapmadığını düşünelim.
Considérons que Cameron ne s'est pas trompée. - Et si ce n'était pas la warfarine?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]