Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ E ] / Evet burada

Evet burada перевод на французский

5,410 параллельный перевод
Evet burada.
Oui, elle est ici.
- Evet, burada.
- C'est bien elle.
Evet ama burada işte.
Oui, mais c'était elle.
Evet, mermi dolu bir silahla buraya geldin ve bunun için biraz burada yatman gerekecek.
Tu es allé là-bas avec un fusil chargé et... tu vas passer quelques années au trou pour ça.
- Dur, dur, burada ayılar mı var? - Evet.
Il y a des ours ici?
Oh, burada yaşayan 10000 kişi için, evet.
- Pour les 10 000 habitants, oui.
- Evet, tabii ki. Zaten bu yüzden seni burada gördüğüme şaşırdım.
Oui, c'est pourquoi je suis surpris de te voir ici.
Evet. Taret burada.
Ah oui, la tourelle est là-haut.
- Herkes burada mı? - Evet.
Tout le monde est là?
Evet, hayır, bak bugün burada olmamın tek sebebi oda arkadaşımın yaptığı baskıdan bıkmış olmam.
Oui! Oui, non, Je veux dire, la seule raison pour laquelle je suis ici c'est parce que ma colocataire, a fait pression sur moi.
Evet, bir oradayım bir burada.
Ouais, je suis genre entre deux endroits.
- Evet, burada olduğumu biliyorlar.
Ouais, ils savent que j'y suis.
Stannum Latince teneke kutu demek, teneke kutu gümüş kalaydan yapılır ve Stannum Vadisi'nde de bir gümüş madeni var. - Evet, işte burada.
Euh, "Stannum" est le mot latin pour "étain", un dérivé du carbone, et y en a une mine dans cette vallée.
Evet... Sanırım neden burada olduğunu biliyorsun.
Vous savez donc pourquoi vous êtes ici.
Evet dostum. Aynen öyle. Burada çok daha ucuz.
C'est tellement moins cher.
- Ben de kameramla burada duracağım. - Evet anladım.
Soyez vigilants.
Evet. Ne kadar önemli olduğunu anlıyorum ama Bay Weaver şu an burada değil.
- Euh, oui, oui, je comprends très bien que c'est important, mais Μ.
Evet, özür dilerim. Burada mı yaşıyorsun?
Tu habites ici?
Evet, dostum, sanırım burada birbirimize veda ediyoruz.
Eh bien, mon ami, disons-nous au revoir.
Burada çok takılır mısınız? Evet.
Vous venez souvent ici?
- Evet, bir süreliğine burada kalacağını duydum.
- Oui, j'ai entendu dire qu'il est de retour.
evet baba. Burada mimarlık okuyor.
oui papa. il étudie l'architecture ici.
- Evet. - O burada mı?
Il est là?
Bu, evet, bu hepinizin burada bulunma sebebi.
Ouais! C'est ce que vous êtes tous venus voir.
Evet, burada pek çok yeni bitki görüyorum.
Il y a tout un tas de nouvelles plantes.
Evet, yapmak için bir şeyler var ve sen burada olmak istemiyorsun.
Ouais, j'ai des choses à faire et tu peux pas rester là.
Evet, burada bir şey beni yerse, "demiştim" demekte özgürsün.
Tu pourras dire que tu m'avais prévenu.
Evet ama benim burada işlerim var, bu yüzden görev sana kalıyor.
Non, mais j'ai des affaires ici, donc le boulot te revient.
Evet, ben burada birkaç hafta çalışıyorum.
Je suis là depuis deux semaines.
Evet, burada.
Oui.
- Burada büyüdüm, evet.
- Oui, j'ai grandi ici.
Evet. Burada takilacagiz.
Oui, on va juste rester ici.
Evet, sanırım burada sana verecek bir haberim var.
Oui, je pense que j'ai quelque chose pour vous ici.
Tamamdır. Evet, burada bileğin sarılı bir kayış var.
Eh bien, nous avons eu une sangle ici..
Evet. Kartı burada okutabilirsin.
Faites glisser juste là.
- Evet, çılgın komşum Ana burada yaşıyor.
Ma voisine cinglée. Elle habite en dessous.
Evet biliyorum, ama burada asıl soru "neden".
Eh bien, oui, je sais, mais "Pourquoi?" est la question.
Ama Keith, burada hatalısın. Evet. Selamlar.
Mais, Keith, vous avez fait une erreur, là.
- Az önce de söylediğim gibi binanın çökmesinden kaynaklanan ciddi yaralarınız yok ama- - Evet, geçen sefer burada gitmiştiniz.
Comme je vous le disais, vous n'avez subi aucune blessure sérieuse venant de l'effondrement, mais... mais, c'est là que vous vous êtes arrêter la dernière fois.
- Evet doktorum ama burada çalışmıyorum.
Êtes-vous un docteur? - Oui, Je le suis, mais je ne travaille pas ici.
- Kalbim burada mı? - Evet.
- Mon cœur est ici?
Evet, işte burada.
En effet.
Evet. O zaman ne yapıyorsun burada?
Pourquoi tu restes ici planté avec moi?
Evet, işte burada.
Oui, le voilà.
Evet. Ben burada kalıyorum.
- Ouais, je reste ici.
Evet. Herkes neden burada olduğumuzu biliyor.
Vous savez pourquoi on est là.
- Evet, onu burada istiyoruz.
On veut qu'elle vienne.
Evet, tamamen saçmalık ama Amerikalılar bundan hoşlanırlar ve şu anda burada yaşıyorsunuz bu yüzden yapmanız gereken de bu.
Oui. Mais ça plaît aux Américains. Donc vous devez le faire.
Evet, artık onu burada içemezsin.
On n'a plus le droit de faire ça ici.
Evet, yönetici burada.
Oui...
Teknik olarak, evet, ama burada sana ihtiyacım var.
Techniquement, oui, mais j'ai besoin de vous ici.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]