Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ G ] / Gerçekten çok kötü

Gerçekten çok kötü перевод на французский

621 параллельный перевод
Bu, olanları hatırlamaktansa onu öldürdüğünü düşünmene... -... neden oluyorsa gerçekten çok kötü bir şey olmalı. - Yeter.
Ce doit être terrible, pour que vous pensiez avoir tué Edwardes plutôt que vous rappeler un événement lointain.
Gerçekten çok kötü.
Il va très mal.
Gerçekten çok kötü hanımefendi, tek söyleyebileceğim bu.
Oh, c'est navrant miss. Je ne sais quoi dire.
Durumu gerçekten çok kötü.
II est en piteux état, ma jolie.
Ayağın gerçekten çok kötü sıkışmış, ha?
Ton pied est vraiment coincé, hein?
General Waverly'nin Noel'de burada olmaması gerçekten çok kötü.
Dommage que le General Waverly n'ait pas pu assister a notre petite fete!
Biri iyi sayilir, saniyorum. Digeri, gerçekten çok kötü.
Si l'un n'est pas mauvais... l'autre ne vaut rien.
Gerçekten çok kötü!
Pas bon ça!
Bunu söylerken üzgünüm ama, gerçekten çok kötü kokuyordun.
Je suis désolée de vous le dire, mais vous sentez vraiment mauvais.
Sizin için gerçekten çok kötü haberlerim var, Bay Evers.
J'ai une très mauvaise nouvelle à vous annoncer, M. Evers.
- Bu çok kötü. - Gerçekten çok kötü.
C'est vraiment navrant!
Kendimi gerçekten çok kötü hissediyoum.
Ne soyez pas bête. Je me suis humilié et je vous ai dérangée, j'en suis navré.
Sen gerçekten çok iyisin ikisininde hakkından geldin onlar gerçekten çok kötü müşteriydi.
Ta maîtrise du sabre est grande. Ces deux types étaient capables de vaincre plusieurs adversaires à la fois.
Kısa boylu bir erkekle uzun boylu bir kadının evlenmesi gerçekten çok kötü.
C'est terrible, un petit homme qui épouse une grande femme.
Gerçekten çok kötü...
C'est terrible.
Tanrım, 40 dakikan ve 40 dolarının olmaması gerçekten çok kötü.
Dommage que t'aies pas 40 minutes et 40 dollars.
Evet. Ve, bu gerçekten çok kötü.
Oui, parce que tu es un prolo.
Ben gerçekten çok kötü bir çocuk değilim.
Je ne suis pas un si mauvais gars.
Bir köpekte bunu görmek gerçekten çok kötü.
C'est affreux de voir ça chez un chien.
Tanrım, gerçekten çok kötü hissediyor olmalısın.
Tu dois te sentir si nul.
Bu çok kötü oldu. Gerçekten oldukça hoşunuza giderdi.
Tant pis. je crois que ça vous aurait plu.
Bu çok kötü. Gerçekten çok güzeldi.
Dommage, c'était si joli.
Çok kötü. Herb, gerçekten iyi bir adamdı.
- C'était un type bien.
Gerçekten tehlikeli olmak için çok kötü. Baron von Ramme.
Est devenu trop cynique pour être vraiment dangereux.
Bir çocuk çok kez birilerine kötü bir şeyler olmasını diler ve bir şeyler gerçekten olursa, suçluluk duyarlar.
L'enfant peut souhaiter qu'une chose terrible arrive à quelqu'un. Et si cela arrive à cette personne, l'enfant croit que c'est de sa faute.
Çok kötüsün Tom, gerçekten kötü.
Tu me joues un sale tour!
Bu çok kötü çünkü her şeyi gerçekten bilen kişi Arthur.
Dommage, car c'est Arthur qui s'y connaît.
Gerçekten de çok kötü.
Pauvre Miura.
Amerikalılar genelde Almanca'yı çok kötü bir aksanla konuşur... ama senin aksanın... gerçekten berbat.
Les Américains prononcent mal l'allemand, mais votre accent est vraiment affreux.
Gerçekten mi? Bu çok kötü.
C'est terrible, dites donc!
Gerçekten şansım çok kötü.
J'avais vraiment la poisse.
Gerçekten mi? Bu çok kötü.
C'est dommage.
Çok kötü değildi, tatlım, gerçekten.
C'était pas grave!
Hesap günü geldiğinde, tıpkı benimkinin Dunkirk'te geldiği gibi sizi temin ederim, Yarbay, gerçekten de çok kötü bir gün olabilir.
Le jour du jugement, comme ce fut le cas pour moi à Dunkerque, je vous l'assure, peut être d'une bien plus grande désolation.
Evet, efendim, bugün gerçekten de çok kötü.
Oui, la météo est mauvaise.
Çok kötü, usta bugünkü yarışmayı izleyemiyor... Gerçekten...
Dommage qu'il ne puisse assister à la compétition.
Bu gece için gerçekten üzgünüm. Buralar gerçekten çok kötü.
C'est dur ce soir.
Bu gerçekten çok ilginç. Peki ya kötü mevsimler?
Très intéressant, certes... mais qu'en est-il à la mauvaise saison?
Kendimi kötü hissettim. Adama sarılıp, "Dostum gerçekten çok üzgünüm" dedim.
Je l'ai pris dans mes bras etje lui ai dit : "Je suis désolé."
Kazia annesinin hissesini ipotek etti ama Kawecki, gerçekten Kazia'ya çok kötü davranıyor çünkü Kazia evli değil ve annesiyle birlikte yaşamak zorunda.
Kazia a même hipotéqué sa part d'heritage. Mais avec Kazia, Kawecki est très injuste, parcequ'elle n'a pas de mari et elle habite chez eux avec son gosse.
Gerçekten çok kötü durumda ve bu senin suçun.
Il faut que tu fasses quelque chose.
Eğer onu gerçekten kızdırsaydım o zaman annem olmazdı değil mi? Ve bu çok kötü olurdu.
Si elle se fâchait vraiment avec moi, j'aurais plus de maman.
Gerçekten çok mu kötü bir iş çıkardım?
Ai-je vraiment fait si mal que ça? Oui.
- Gerçekten bunu kabul etmemek çok kötü.
- Dommage que ce ne soit pas le cas.
Kötü bir evlilikten sonra bana gerçekten çok destek oldu.
Il a été sympa quand mon mariage s'est désagrégé.
Gerçekten de asabi birisi ki yaptığı işe göre, şaşırtıcı değil ama onun da karısı ve çocukları var ve tek başına geçinmeye çalışan bir çocuğa kötü davranılmaması gerektiğini çünkü dünyanın ona zaten çok haşin davrandığını bilir.
C'est certes un homme irritable, ce qui vu son service n'est pas un miracle, mais il a aussi femme et enfants et sait qu'un garçon livré à lui-même, il ne faut pas le tourmenter inutilement, mais que le reste du monde fournit à cela en suffisance.
Gerçekten çok çok kötü bir gece geçiriyorum ve benimle birazcık oturup konuşacak birini bulamıyorum.
Je suis en train de passer... une très mauvaise soirée. Je n'arrive pas à trouver quelqu'un... qui veuille bien... s'asseoir avec moi... sans me hurler après.
Bu kötü zamanda doğru sözleri bulmak ve teselli etmek gerçekten çok zor.
Il est difficile... dans un tel moment, de trouver les mots... qui apporteront le réconfort.
Bu çok kötü çünkü gerçekten çok cana yakınlar.
C'est triste. Elles sont affectueuses.
Çok kötü iş çıkardın, Mae. Gerçekten kötü iş.
C'est vraiment du travail bâclé Mae.
Bakın bay Rhoades kötü bir ev sahibi olmak istemem ama gerçekten Hef'i anlamak için çok zamana ihtiyacım var.
Ne me prenez pas pour un mauvais hôte, mais je suis sur le point de saisir le sens de la vie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]