Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ K ] / Konuşmamız lazım

Konuşmamız lazım перевод на французский

1,802 параллельный перевод
Mike ile konuşmamız lazım.
Je dois parler à Mike.
Sadece, sadece... Konuşmamız lazım anladın mı?
Je veux juste te parler.
Koç Sylvester, konuşmamız lazım.
- Il faut qu'on parle.
Hey, Barbra Streisand biraz konuşmamız lazım.
- Il faut qu'on parle. - Je n'ai rien à te dire.
- Merhaba çocuklar. - Konuşmamız lazım.
On doit parler.
Ben küçükken küvetteki kadın hakkında konuşmamız lazım.
On doit parler... de cette femme dans la baignoire cette nuit-là, quand j'étais petite.
Baba, konuşmamız lazım.
Papa, il faut qu'on parle.
Cameron, konuşmamız lazım.
Cameron, il faut qu'on parle.
Konuşmamız lazım.
Maintenant, Norma Rae.
Dün gece hakkında konuşmamız lazım.
On doit parler d'hier soir.
- Roger'la hemen konuşmamız lazım.
- Nous devons parler à Roger maintenant. - Vous lui parlez.
Oraya gidip, onunla konuşmamız lazım.
Il faut aller là-bas - essayer de lui parler.
Seninle konuşmamız lazım.
- Je dois te parler.
Konuşmamız lazım.
Nous devons parler.
Leon, seninle şu çeten hakkında konuşmamız lazım, dostum.
On doit parler de ta bande, mon pote.
Konuşmamız lazım.
On doit vous parler.
Konuşmamız lazım.
J'ai à vous parler.
Stacey'le konuşmamız lazım.
Nous devons parler à Stacey.
- Onunla konuşmamız lazım. - Tamam.
Il faut lui parler.
Konuşmamız lazım.
- On doit parler.
Howard, konuşmamız lazım.
Howard, il faut qu'on parle.
İyi düşünün, onunla konuşmamız lazım.
Réfléchissez, on doit lui parler.
- Konuşmamız lazım.
Il faut qu'on parle.
- Sal konuşmamız lazım. - Lily ile ilgili.
- Sal, il faut parler.
Sevgilim konuşmamız lazım.
Chérie... Chérie, il faut qu'on discute.
Hey ihtiyar konuşmamız lazım.
Le vieux. Faut qu'on parle.
Oğlun hakkında konuşmamız lazım.
Madame, il m'a semblé voir les Hawks d'Atlanta.
Konuşmamız lazım. Tamam. Güzel.
Il faut qu'on parle.
Hey, konuşmamız lazım.
J'ai besoin de parler.
Konuşmamız lazım.
C'est urgent.
Tıbbî raporlarla ilgili konuşmamız lazım.
Je dois vous parler du rapport révisé.
- Konuşmamız lazım.
- Je veux te parler.
- Konuşmamız lazım.
On doit parler. Demain.
Böyle devam edemezsin. Konuşmamız lazım.
Arrêtons de nous faire la tête.
Savaş bitti. Konuşmamız lazım. Bebek hakkında.
On doit parler... du bébé.
Taze fasulyeyle biraz konuşmamız lazım.
Le petit homme vert et moi avons à parler.
- Çok kızdık, çok! - Neera, konuşmamız lazım.
Neera, il faut que je te parle.
Kitabı konuşmamız lazım Jon. - Biliyorum.
- Nous devons discuter du livre.
- Konuşmamız lazım.
- Vous et moi, faut qu'on parle.
- Konuşmamız lazım.
- Il faut qu'on se parle.
Konuşmamız lazım!
Il faut qu'on se parle!
Annen hakkında konuşmamız lazım. Bu konuda neler hissedeceğini bilmiyorum. Seni görmek istiyor.
Il faut que je te parle de ta mère, je ne sais pas comment tu vas réagir, mais elle dit qu'elle veut te voir, qu'elle veut être à nouveau avec toi et ses petits-enfants.
Pekala, grubun adı hakkında konuşmamız lazım.
Il faut parler du nom du groupe.
Franklin, dostum,... seninle Polonya'nın geleceğini konuşmamız lazım.
Franklin, mon brave homme. Nous devons avoir une conversation en privé sur le futur de la Pologne.
Konuşmamız lazım. Konuşmak istiyorum.
Je veux que nous parlons.
Konuşmamız lazım.
On doit parler.
Konuşmamız lazım.
Il faut qu'on parle.
- Seninle konuşmamız lazım.
Encore?
Konuşmamız lazım.
Il faut que je te parle.
Konuşmamız lazım.
- Si.
- Çavuş, kızınla konuşmam lazım.
- Hé, hé! - Sergent, je dois parler à votre fille!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]