Ne bekliyorsun ki перевод на французский
165 параллельный перевод
Bağımsızlıktan ne bekliyorsun ki? Kötü bir fikir değil, Coroki.
Qu'espérez-vous, l'indépendance?
Aç gözlü olma Moyzisch. 20,000 pounda ne bekliyorsun ki?
Ne soyez pas avide. Qu'espérez-vous pour 20,000 pounds?
10 dolara ne bekliyorsun ki?
Que veux-tu pour 10 $?
- Ne bekliyorsun ki?
Qu'attend-t-il?
Başka ne bekliyorsun ki?
Que voulez-vous qu'ils fassent?
- Bundan daha iyi ne bekliyorsun ki?
- Que peut-on esperer de mieux?
- Ne bekliyorsun ki?
C'est normal, non?
Ayrıca, doğuştan sporcu birinden ne bekliyorsun ki?
A quoi tu t'attendais, de la part d'un athlète?
Hepsi aynı. Ne bekliyorsun ki?
Tous les mêmes.
- Ne bekliyorsun ki? Hapisten yeni çıktım.
- C'est le tailleur de la taule!
Bak, Hurst, ne bekliyorsun ki?
Ça vous étonne?
Ne bekliyorsun ki? Sadece 7 yaşındayım.
Je te rappelle que je n'ai que sept ans.
Ne bekliyorsun ki?
Que veux-tu?
Ne bekliyorsun ki?
Ben, t'attends quoi?
Çöp toplayıcısı olduğuna göre başka ne bekliyorsun ki?
II faut s'y attendre, quand on est éboueur de l'espace.
Azı dişlerimin arasında çürümüş... eski şövalyelerden ne bekliyorsun ki?
C'est normal, avec ces vieux chevaliers qui pourrissent entre mes molaires...
Kaçakları işe alıyorsun, ne bekliyorsun ki?
Avec des clandestins, à quoi tu t'attends?
Daha ne bekliyorsun ki? Sadece bir kolum boşta.
- C'est difficile avec un seul bras.
Ne bekliyorsun ki?
Qu'est-ce que tu crois?
Ne bekliyorsun ki? 14 yaşında görünüyordu.
Ben quoi, elle avait 14 ans...
Ne bekliyorsun ki?
C'est normal.
38 yıl dikişten sonra, ne bekliyorsun ki?
Apres 38 ans de couture, c'est bien normal.
Ne bekliyorsun ki?
Qu'est-ce que tu attends?
Evet, ne bekliyorsun ki?
C'ets tres bien... Qu'est-ce que tu attends?
- Ne bekliyorsun ki?
Eh bien, qu'est ce que tu attends?
Ne bekliyorsun ki.
Qu'est-ce que tu attends?
Onlara anlattığın hikayeden sonra ne bekliyorsun ki?
Ce n'est pas étonnant, après ce que vous leur avez raconté.
Pekala, muhtemelen lezbiyendir. Ne bekliyorsun ki?
C'est sûrement une gouine.
Ne bekliyorsun ki? Vizon kürkle dans ediyorsun.
- Pas étonnant avec ton vison.
- Ne bekliyorsun ki?
Qu'attendiez-vous?
- Ne bekliyorsun ki?
- Tu t'attendais à quoi?
lshu, sen problemin ne olduğunu benden daha iyi biliyorsun daha ne bekliyorsun ki?
Ishu, tu sais par quels problèmes nous passons. Et alors que veux-tu?
- Bunu başaramayacaklar. - Ne yapmamı bekliyorsun ki?
Ils n'y arriveront pas.
Ne bekliyorsun ki?
Qu'est-ce que t'attends?
Karışmış gibi olmak istemem ama bütün gün bu karanlık odada otururken nasıl iyileşebilmeyi bekliyorsun ki?
Pardonne-moi, mais je dois te dire que je ne vois vraiment pas comment ton état va s'améliorer si tu restes dans cette pièce sombre toute la journée.
Ne söylememi bekliyorsun ki?
Que veux-tu que je dise?
Daha önceden dikkatlice süzmediğim birini nasıl hatırlamamı bekliyorsun ki?
- Je ne t'ai jamais vu.
Zaten benden ne bekliyorsun ki?
Que peux-tu attendre de moi?
Ne olmayı bekliyorsun ki, salon züppesi falan mı?
On dirait un de ces types qui traînent dans les bars.
Benden ne dememi bekliyorsun ki?
Que voulez-vous donc que je dise?
Ne yapmamı bekliyorsun ki?
Qu'est-ce que tu veux que je fasse?
- Ne yapmamı bekliyorsun ki?
Faire quoi?
Ne söylememi bekliyorsun ki?
Je pourrais te raconter!
- Ne dememi bekliyorsun ki?
- Que veux-tu que je te dise?
- Ama onu hiç görmedim ki, nasıl... ona güvenmemi bekliyorsun.
Qu'Il soit toujours avec vous. - Mais je ne l'ai pas même vu.
Ne söylememi bekliyorsun ki?
Que veux-tu que je te dise?
İşlerini Vegas'ta yürütüyormuş. Yani, ne bekliyorsun ki?
Il a fait son trou à Las Vegas.
Nereye gitmemi bekliyorsun ki?
Les choses ne seront pas vraiment différentes.
Sorun şu ki, sizin boktan çarşaflarınızda midemin iyileşmesini nasıl bekliyorsun?
Je ne vois pas comment vous imaginez que je vais me remettre d'un lifting abdominal avec des draps de merde.
Mucize kadın gibi giyinmişken ne düşünmemi bekliyorsun ki?
Qu'est-ce que je dois penser, quand tu sors habillée comme Wonder Woman?
Ne dememi bekliyorsun ki? Elbise işte!
Un costume, c'est un costume.