Ne dedim перевод на французский
6,669 параллельный перевод
- Ne dedim ben sana?
Qu'est-ce que j'ai dit? !
Ne dedim ben şimdi?
Qu'est-ce que je disais?
Niye ki, ne dedim ben?
Quoi, qu'est-ce que j'ai dit? Tu sais quoi?
Az önce ne dedim ha?
Je viens de dire quoi?
Ne dedim ben?
J'ai dit quoi?
- Ben ne dedim? - "Et tatili."
- Qu'est-ce que j'ai dit?
Başından beri sana ne dedim Jerry?
Qu'est ce que je t'ai dis depuis le début, Jerry?
- Doktor Thompkins, ne dedim ben sana?
- Dr.Thompkins, qu'es-je dis plus tôt?
Ne dedim az önce?
Qu'est ce que je viens juste de dire?
Sana ne dedim, Booth? Koltukta uyuyacağımı.
Qu'est ce que je vous ai dis, Booth?
Sana ne dedim?
Qu'est-ce que je t'ai dit?
Ben ne dedim biliyor musun?
Tu sais ce que j'ai dit?
- Ne dedim lan ben az önce? Tamam.
Qu'est ce que je viens de dire?
"Nasıl dövüşüleceğini bilmiyorsan dövüşemezsin." dedim.
J'ai dit : "On ne se bat pas si on ne sait pas comment faire."
"George" dedi. "Ne var, Muhammed?" dedim. Tekrarladı.
Je dis : "Quoi, Muhammad?" "Hé, George."
Bir şey söylemek istiyordu. "Ne var?" dedim.
C'est qu'il a quelque chose à dire.
"Ben sana bir şey demedim." dedim.
Je lui réponds : "Je ne t'ai rien appelé du tout." "Si."
"Ali, ülkeden ayrılırsa seninle hiç dövüşmeyebilir." dedim.
Je lui ai dit : " Ali, s'il quitte ce pays, il ne te combattra jamais.
"Muhammed, gerçekten istemiyorsan böyle söyleme" dedim.
Je lui dis : "Il ne faut pas dire ça si ce n'est pas vrai."
"Ne demek istediğini anlıyorum" dedim.
"Je vois ce que tu veux dire." Il a cet éclat dans le regard.
- Ne dedin sen? - Kaltak dedim, kancık.
- Comment tu viens de l'appeler?
Yanlış bir şey mi dedim?
J'ai dit quelque chose qu'il ne fallait pas?
Presley, sana hiçbir şey olmadı dedim.
Presley, je t'ai dit qu'il ne s'était rien passé.
Ailesine bizden bahsetmek istiyordu ama yapamayız dedim.
Il voulait parler de nous à ses parents, mais je lui ai dit qu'on ne pouvait pas.
Cidden öylesine uğrayayım dedim, gerçekten.
Je ne faisais que passer.
Dokunmamı istemezsiniz dedim.
Je ne pensais pas que tu voudrais que je le fasse.
Kendin için endişelenme dedim.
-... et de ne pas s'inquiéter.
Yapma dedim!
Ne fais pas ça!
Ama sonra dedim ki, "işler buraya kadar geldiyse anlamı ne?"
Mais quand j'y réfléchis... Si c'est pour en arriver là, Quel intérêt?
Elinde ne var dedim...
J'ai dit, qu'avez-vous...
Üzerinde çalıştığım bu dosya kız kardeşim hakkında düşünmeme sebep oldu. Nasıl oldu da bu kadar zamandır ona ne olduğunu hiç merak etmedim. Sonrasında da iyi ki hiç aklıma gelmemiş dedim.
Ce dossier sur lequel j'étais m'a fait penser à ma soeur et que je n'avais pas pensé à elle ou à ce qui s'est passé depuis très longtemps... et j'ai aimé ne pas y penser.
Dedim sana, bu şekilde yürümeyecek.
Je te l'ai dit, on ne va pas faire ça.
Ne çalıyorum ki? Sana yardım edeyim dedim.
Qu'est-ce que je vole?
Margot'un banyosunda bir mola vereyim dedim ve doğum kontrol haplarına rast geldim.
J'ai fais un petit arrêt dans les toilettes de Margot, et je suis tombée sur des pilules pour ne pas tomber enceinte.
Sadece ne şanslı adam dedim.
Je dis juste tant mieux pour lui.
Ben de dedim ki, "ah tanrım, lütfen bugün beni yanına alma."
La chose à laquelle je n'arrêtais pas de penser était " oh, mon dieu, ne me ramenez pas chez moi.
Ne dedim ben?
Qu'est ce que je viens de dire?
Ben inancımı bırakmam dedim, ama beniyakaladılar, onlar... ruhumu benden aldılar, bunu gerçekten yaptılar, ve şeytanın içime girmesine izin verdiler.
Je ne veux pas renoncer à ma foi, mais ils m'ont maintenu, ils... ils me l'ont pris, ils ont pris mon âme, et ils ont laissé le diable entrer.
- Ne? ! - Bana darılma dedim.
- J'ai dit ne sois pas en colère.
- Kerry, Sam dedim! - Hayır, az önce ne dedin?
~ Non, qu'est-ce que tu viens de dire?
Ne yaptınız bana dedim?
Qu'est-ce que tu m'as fait?
Polisler ellerinde desibel ölçerlerle konserlere gelip yeni yapılan evlere taşınan komşuların gürültüden rahatsız olduğu için sesi kısmamızı söylemeye başladığında "Tamam." dedim.
Quand les flics ont commencé à venir avec des mesureurs de décibels aux concerts, en demandant de baisser le niveau parce que les voisins et résidents des nouveaux immeubles en copro qui se sont installés ne supportaient pas le bruit, je me suis dit, " Bon,
Dave, oraya gideceğimizi söylediğinde "Nereye gidiyoruz dedin?" "Ne?" dedim.
Quoi? " C'est comme un temple pour moi.
Kendi kendime, "Ne?" dedim.
Genre : "Oh, ça va être une très bonne semaine."
Ben de dedim, "Loretta başka bir kadının kocasının öylece bir kutunun içine atılmasına müsaade edemezsin."
j'ai dit, "Loretta, tu ne laisseras plus jamais l'homme d'une femme jeté simplement dans une boite."
- Bir şey bilmiyorum dedim!
Je te l'ai dit, je ne sais rien!
Onu öldürmedim dedim ya.
Je viens de vous dire : je ne l'ai pas tué.
Ne yaptınız bana dedim?
Que m'as-tu fait?
- Ne? Normal bir şekilde, beni iyileştirdiği için minnettarlığımı ifade etmeye çalışıyordum. "Size bir akşam yemeği borçlandım." dedim.
J'exprimais juste ma gratitude qu'elle m'ait aussi bien guéri, dit "je vous dois un diner", et elle m'a répondu,
Bunu yapmam dedim.
J'avais dit que je ne le ferais pas.
Caroline ile arkadaşlığını mahvettiğinde ben sana bir şey dedim mi?
Je ne me suis pas plaint quand tu as ruiné la tienne avec Caroline.
ne dedim ben sana 21
ne dedim ki 57
ne dedim sana 22
ne dedim ben 44
dedim 2548
dedim ki 533
dedim sana 45
dedim ya 211
dedim mi 23
ne demek 1168
ne dedim ki 57
ne dedim sana 22
ne dedim ben 44
dedim 2548
dedim ki 533
dedim sana 45
dedim ya 211
dedim mi 23
ne demek 1168
ne demek istiyorsun 3675
ne demek istedi 57
ne dersin 1648
ne demek bilmiyorum 27
ne demek istediğini anlamadım 51
ne demek istedin 139
ne demek istiyorsun sen 25
ne demek istediğinizi anlamadım 16
ne demek istediniz 39
ne demek yani 49
ne demek istedi 57
ne dersin 1648
ne demek bilmiyorum 27
ne demek istediğini anlamadım 51
ne demek istedin 139
ne demek istiyorsun sen 25
ne demek istediğinizi anlamadım 16
ne demek istediniz 39
ne demek yani 49