Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ N ] / Ne dediniz

Ne dediniz перевод на французский

901 параллельный перевод
Şey, yanılıyor olabilirim... - Ne dediniz?
- Eh bien, peut-être ai-je tort.
- Ne dediniz? Hayır... Tamam buldum :
Je vous en prie!
- Domuz! - Ne dediniz?
- Pardon?
- Ne dediniz?
- Comment?
Ne dediniz? Affedersiniz.
Je vous demande pardon?
- Ne dediniz?
- Que dites-vous?
Ne dediniz?
Qui dites-vous?
- Ne dediniz?
- Qu'avez-vous dit qu'il est?
Bayan Field'e nasıl ulaşabilirim? Ne dediniz?
J'ai besoin de Miss Field!
- Afedersiniz, ne dediniz?
- Excusez-moi. Vous disiez?
- Ne dediniz bayim?
Comment?
Ne dediniz?
Vous disiez?
- Ne dediniz?
- Quoi, monsieur?
- Ne dediniz?
- Que disiez-vous?
Ne dediniz Bay Baldwin?
Vous disiez, M. Baldwin?
Yerel bir kitap arı... Ne dediniz?
Je cherche- -
- Ne dediniz?
- Quoi?
Ne dediniz?
Bragg.
- Ne dediniz?
- Que dites-vous? - Comment?
Ne dediniz küçük hanım?
Qu'est-ce que ça signifie?
Hayir. - Ne dediniz ona?
Qu'avez-vous répondu?
- Ne dediniz? - Serseriler.
Les vagabonds!
Ne dediniz?
Que dites-vous?
Ne dediniz genç adam?
En voilà des manières!
- Ev artık çok güzel görünüyor. - Ne dediniz bayan? Ev artık çok güzel görünüyor dedim...
La maison a l'air agréable. vue de l'extérieur!
- Bunu duyduğuma üzüldüm. - Ne dediniz bayan?
J'en suis navrée.
Gelin serçeler. Ne dediniz?
Vous disiez?
- Ne dediniz efendim?
- Vous dites?
Ne dediniz?
Qu'avez-vous dit?
Ne dediniz?
- Quoi?
- Ne dediniz?
- Pardon?
Bu onları daha iyi vatandaş ve müşteri yapmaz mı? Ne dediniz?
Ne sont-ils pas bons citoyens et consommateurs?
Ne dediniz bayım?
De quoi s'agit-il, monsieur?
- Nerede? Ne dediniz?
- Chez Rankin.
Ne dediniz, hanımefendi?
Comment ça, Mme?
Pardon, ne dediniz?
- Vous dites?
Ne dediniz Bayan Manleigh?
Vous dites?
- Ne dediniz?
- Vous-dites?
Sonuçta ben bir pansiyon işletiyorum. Ne işletiyorum dediniz?
Quel genre de pension?
- Ne tür bir eş dediniz?
- Quel genre de femme dites-vous?
Romero benim için son müziğini çaldı. - Ama dediniz ki...
Il ne travaille plus ici.
- Siz ne dediniz Teğmenim?
- Alors?
Ne dediniz Bay Tarzan?
Liane!
Ne dediniz?
Que dites-vous? Ah bon Dieu!
- Ne dediniz?
- Ouvrez la porte!
Bir adamın hayatı mı dediniz yani bu konunun şapkayla ne ilgisi var?
Un homme risque sa vie? Mais quel rapport?
Ne dediniz?
- Hein?
Ne dediniz madam?
- Vous disiez?
"Ne güzel güller" dediniz ve onları dudaklarınıza yaklaştırdınız.
"Quelles ravissantes roses" avez-vous dit... et vous les avez portées à vos lèvres.
Bir saniye, Leakin. Jüriye Albay'ın genellikle şarap içmediğini söylediniz. Ona uygun değildi dediniz.
M. Lakin vous avez dit au jury que le bourgogne ne convenait pas au colonel.
Ne dediniz?
Pardon?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]