Ne söyleyebilirim ki перевод на французский
333 параллельный перевод
Size ne söyleyebilirim ki? Her şeyi tersinden anladığınızı mı?
Que puis-je vous dire, sinon que vous vous trompez.
'Daha ne söyleyebilirim ki? '
Que puis-je encore espérer?
Başka ne söyleyebilirim ki?
Que puis-je dire d'autre?
Ne söyleyebilirim ki?
Que puis-je dire?
Size ne söyleyebilirim ki?
Je ne sais plus quoi dire.
Ne söyleyebilirim ki?
Et pour dire quoi?
Ne söyleyebilirim ki?
Attendez-moi. Je n'ai rien à dire.
Ne söyleyebilirim ki? - Gerçeği anlat.
- Dis-moi la vérité.
Ne söyleyebilirim ki?
J'étais saoul.
Ne söyleyebilirim ki?
Ce qui ne va pas?
Ne söyleyebilirim ki, Doktor?
Que voulez-vous que je vous dise, docteur?
- Size ne söyleyebilirim ki?
- Que devrais-je vous dire?
Daha ne söyleyebilirim ki?
Que puis-je vous dire de plus?
Sana ne söyleyebilirim ki?
Que puis-je te dire?
- Ne söyleyebilirim ki?
- Que dois-je dire?
İşte bu konuda ayrılıyoruz. Ne söyleyebilirim ki..
Toi et moi, on n'est pas pareils, c'est tout.
Ne söyleyebilirim ki?
Que dire?
Bizi rehin tutuyorlar, daha ne söyleyebilirim ki?
Ils nous retiennent, quoi.
Bize 90 saniye ayırır mısınız? - 90 saniyede size ne söyleyebilirim ki?
- Que dire en une minute?
Ne söyleyebilirim ki?
Que veux-tu que je dise?
- Sana ne söyleyebilirim ki?
- Qu'est-ce que je peux dire?
Ne söyleyebilirim ki? Şimdi mutlu oldun mu?
Ça va, tu es content?
Ne söyleyebilirim ki?
Qu'est-ce que vous en dites? Que puis-je dire?
30 yılı aşkın bir süre görmediğim birine ne söyleyebilirim ki?
Qu'est-ce que je pourrais dire après... plus de 30 ans?
Ama onlara ne söyleyebilirim ki?
Que pouvais-je leur dire?
Ne söyleyebilirim ki o beni vurmadan önce ben onu vurdum.
Y'a rien à en dire. Je l'ai descendu, parce que sinon c'était moi.
Sana ne söyleyebilirim ki?
Que vous dire?
Ne söyleyebilirim ki? Bu konuda sana yardımcı olamam.
Je regrette, je peux rien pour toi dans ce domaine.
Yedinci oğul kehanet güçlerine gerek kalmadan sana söyleyebilirim ki artık seni görmek istemiyor.
Sans avoir le pouvoir prophétique d'une pythie, j'hasarderais qu'elle ne veut pas te revoir.
Ne söyleyebilirim ki?
- Si je savais quoi vous dire...
Ama rahatça söyleyebilirim ki tüm hayatım kötü davranışlar silsilesiydi. Sevgili Bay Van Cleve, belirsizlikler ile cehenneme pasaport alınamıyor.
Un passeport pour l'enfer ne s'obtient pas facilement.
Evet, hak ettiği de bu zaten - 5 sentleri bu şekilde harcaması. Asterbrookları iyi tanıdığımdan söyleyebilirim ki o 5 sentin üzerine soğuk su içebiliriz.
Avec les Asterbrook, jamais on ne reverra cet argent.
Sanırım şunu güvenle söyleyebilirim ki, Bugandi'ye giden kervan, bundan böyle katil leoparlar tarafından rahatsız edilmeyecek.
Je pense que la caravane pour le Bugandi ne sera plus ennuyée par les léopards.
- senin bisikletini mi? sana ne söyleyebilirim ki oğlum?
Que veux-tu que je te dise?
Şunu söyleyebilirim ki bir gün sende yeni Güney Galler'e gelmelisin.
"que je ne pourrais l'exprimer. " Un jour, il faudra que tu viennes en Nouvelle-Galles du Sud.
Ayrıca şunu da söyleyebilirim ki, JJ böyle şeylere asla tenezzül etmez.
Puisque qu'on parle de choses qui fâchent, JJ ne va pas aimer ça du tout.
Söyleyebilirim ki Townsend ve McMillan ıslıklandıklarına çok üzüldüler.
Je crains que Townsend et McMillan ne souffrent de surexposition.
Şunu söyleyebilirim ki... AGIP her yerde arama yapıyor. Bir taraftan bütçede de tabii.
.. Et tant qu'on avait rien trouvé, il n'était pas injuste de dire que les trépans ne creusaient que dans les ressources de l'Etat
36 yılda dört kez soyuldum ve şunu söyleyebilirim ki önemli olan panik yapmamak ve direnmeye çalışmamaktır.
J'ai été victime quatre fois d'un hold-up en 36 ans et je peux vous dire que l'essentiel est de ne pas paniquer et de ne pas leur résister.
Ve size şunu söyleyebilirim ki Nate Salsbury, kariyeri boyunca hiç bu geçeki kadar gurur duymamıştı çünkü bugün özel istek üzerine ilk gece şovumuzu sunuyoruz ve bunu size yani Amerika'nın en iyi vatandaşına ve güzel, yeni eşinize adıyoruz.
Et je peux vous dire que Nate Salsbury... n'a jamais été aussifier... dans sa longue carrière dans le spectacle... qu'il ne l'est cette nuit... de présenter notre premier spectacle nocturne... et de vous le dédier, à vous, notre américain le plus estimé... et sa ravissante épouse.
Ama, içtenlikle söyleyebilirim ki Hing-wei Okulu en iyisidir.
Mais aucune d'elles ne conteste la suprématie de l'École Hongwei.
Sizi bilmem ama, kendi adıma söyleyebilirim ki....
Je ne sais pas vous, mais moi...
Ancak gururla söyleyebilirim ki örneğin artık hokey kavgası izlerken gözlerimi kapatmak zorunda kalmıyorum.
Mais je peux dire que, par exemple, je ne me cache plus les yeux quand des joueurs de hockey se battent.
Pek dindar biri olduğumu söyleyemem ama şunu söyleyebilirim ki eğer Tanrı sana bir armağan vermişse onu kullanman gerekir.
Je ne suis pas vraiment croyant, il faut l'admettre, mais il y a une chose que je crois, si Dieu à jugé bon de vous faire ce don, il faut l'utiliser.
Şunu söyleyebilirim ki, Holmes'ün bakışlarını incelediğimde biz nereye gidersek gidelim o inatla bizim adımlarımızı takip eden tehlikeden uzaklaşamayacağımız endişesi anlaşılyordu.
Au vu de la manière dont il scrutait chaque visage, j'ai compris qu'il pensait que, où que nous allions, nous ne serions jamais à l'abri du danger qui nous guettait à chaque instant.
Ancak şunu söyleyebilirim ki sizin bekar bir avukat, bir farmason ve astım olduğunuz her hâlinizden anlaşılıyor.
Et asthmatique. Je ne connais rien de vous.
Geçmiş deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki, plan ne kadar sıkı olursa, beklenmedik birşeylerle karşılaşma olasılığın o kadar artar.
D'expérience je sais que plus la stratégie est élaborée, plus on a de chances de tomber sur un imprévu.
Ne söyleyebilirim ki...
Que puis-je dire?
Ne söyleyebilirim ki?
Qu'est-ce que je peux dire?
Bu hayatımın en yalnız günleri ama dürüstçe söyleyebilirim ki mutsuz değilim. "
"Je vis dans une solitude profonde, " mais je peux dire avec sincérité que je ne suis pas malheureux. "
Şunu söyleyebilirim ki kont kendini savunmuyor.
Il ne se défend vraiment pas.