Ne şans перевод на французский
34,720 параллельный перевод
Ne zamandan beri kıymetli bebeğine şans veriyor?
Depuis quand son chouchou a le choix?
Falak ve Andrea da küçük bir ceza ile salınmamalıdır 6'şar ay hapis cezasına çarptırılmalıdırlar ki fuhuştan vazgeçsinler.
Et Falak et Andrea ne devraient pas s'en sortir sans encombres.. ... je demande une peine de 6 mois de prison afin qu'elles cessent la prostitution.
- Mesele daha kesin bir kanıt olmadan kazı izni alamamam.
Le problème est que je ne peux pas obtenir l'approbation pour l'excavation sans preuves plus précises.
Tüm saygımla belirteyim John o yonga olmadan hadım gibi bir şeyiz.
Avec tout notre respect John nous ne pouvons rien faire sans la puce.
O görüntüleme yongası olmadan bunu yapamayız.
Je ne peux pas faire ça sans la puce de l'imagerie.
Bence mantıksal olarak eğer zeki, güzel ve nazik bir kadınla yemeğe çıkma şansım olsa aptallık etmezdim.
Vous avez, je pense, logiquement, si j'ai l'opportunité d'aller diner avec une femme intelligente, belle et gentille, alors je serai idiot de ne pas y aller.
Elimde zeki, nazik, güzel bir kadınla yemeğe çıkma şansı vardı ben de aptallık edemezdim değil mi?
J'ai l'opportunité d'aller diner avec une intelligente, gentille, et belle femme, et je serai stupide de ne pas y aller, non?
Bilmiyordum bile. Ne yaptığımı bildiğimi sanmıyordum. Bir çanta hazırladım ve arabaya gittim.
Sans trop savoir ce que je faisais, j'ai fait mon sac et j'ai pris la voiture pour partir vers le nord.
Üniversiteden mezun olduktan sonra ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ne deneyimim ne de referansım vardı.
Après mes études, je savais pas quoi faire, sans expérience ni relations.
Savaşmadan teslim olmayız.
On ne capitulera pas sans un combat.
Bak, Sıçrama sürücüsü olmadan bunu nasıl yapacaksın bilmiyorum.
Cela dit, je ne vois pas comment tu feras sans le blink drive.
En azından bir veda etmeden gitmezdi.
Il ne partirait pas sans au moins dire au revoir.
Kollukları olmadan yüzemez.
Elle ne sait pas nager sans brassards.
Senin onayın olmadan beni haplamasının imkânı yok.
Elle ne m'aurait pas drogué sans ton autorisation.
Aramızı düzeltene kadar eve gelmek istememiştim ama düzeltemedim.
Je ne voulais pas rentrer sans avoir arrangé les choses.
"Asla bir konuşmanın iki kopyası olmadan bir etkinliğe gitme."
"Ne jamais allait à un événement sans 2 copies d'un discours."
"Us" olmadan hipotalamus diyemezsin.
Tu ne peux pas épeler "hypothalamus" sans "us".
Yedi yıldır hiçbir şey öğrenmeden Happy Quinn'le arkadaşlık ediyor olamazsın.
Tu ne peux pas être ami avec Happy Quinn pendant 7 ans sans apprendre des trucs.
Bunu, geri zekâlı bir dâhinin bana ne yapacağımı söylemeden ne halt edeceksem edeceğimin bir işareti olarak çıkartıyorum.
J'enlève ça comme un indicateur de moi faisant exactement ce que je veux sans qu'un... génie stupide me dise quoi faire. Pourquoi as-tu appelé l'hôtel? Ok.
Fakat sinyali bozsak bile fiziksel olarak gemide olmadan Corbett'in bilgisayarını yeniden programlayamazsın.
Mais même si on détourne le signal, tu ne pourras pas reprogrammer les ordinateurs du Corbett sans être physiquement à bord.
Bulgaristan'ın ortasında kalakaldık ; elimizde ne bir ipucu ne de vakit var.
Maintenant nous sommes bloqués au milieu de la Bulgarie sans guide, et sans temps à perdre.
Füze güç olmadan fırlatılamaz.
Le missile ne peut pas fonctionner sans puissance.
Ve açıkçası ırkçılıkla karşılaşmayacağım bir dönem olduğunu sanmıyorum.
Et très franchement, je ne vois pas où on pourrait aller sans que je ne sois confronté à une sorte de racisme.
Cephanemiz olmadan tüm atışlar isabet etse bile bu kadar zombiyi haklayamayız.
Sans munitions, on ne peut pas descendre tous ces zombies, même avec des tirs parfaits.
Bizim yardımımız olmadan onlara karşı koyamazsınız.
Sans nous, tu ne pourras pas les battre.
Kostümüm olmadan takımdaki yerimi sorguladığım sır değil herhalde.
C'est juste, je ne pense pas que ce soit un secret que sans ma combinaison, je me demandais quelle était ma place dans l'équipe.
Siz olmasanız ne yapardık Bay Darhk?
Que ferions-nous sans vous?
Burnumu sokmak istemem ama burada olmaktan memnun değilsiniz gibi.
Sans vouloir être indiscret vous ne semblez pas heureuse d'être là.
Siz vicdansızlar o olmadan nasıl sağ kalabildiniz?
Comment ça se fait que vous ne vous êtes pas fait tuer sans lui?
Yani dünya tehdit altında olmadan.
Je voulais dire sans que le monde ne soit menacé.
- Çünkü zaman kutsaldır. Sayısız insanın hayatına zarar vermeden herhangi birinin arzularına göre şekillendirilemez.
Car le temps est sacré et il ne peut pas être façonné par une seule personne sans en blesser de nombreuses autres.
Ama bana verilen bu ikinci şansı boşa harcamayacağım.
Et je ne gaspillerai pas la deuxième chance qui m'a été donnée.
Güçlerimi kullanmamam gerektiğini düşündüğünü biliyorum tüm kişiliğimi onların oluşturmadığını da ama sonuçta benim bir parçam onlar.
Je sais ce que tu penses que je ne devrais pas utiliser mes pouvoirs, et ce n'est pas que je ne suis rien sans eux, mais ils sont une partie de moi maintenant, tu sais?
Geçmişte Wells konusunda sorunlar yaşadığımızı biliyorum ama bu, kimseye güvenmemeni veya şans vermemeni gerektirmez.
Je sais qu'on a eu des ennuis avec les anciens Wells, mais ne cesse pas de fier aux autres ou de leur donner une chance.
Aynı şansı bana tanımıyorsun çünkü en nihayetinde bana güvenmiyorsun.
Mais tu ne me donneras jamais autant de liberté, parce que finalement, tu ne crois pas en moi.
- Sensiz bunu yapamazdım.
Je ne peux pas faire ça sans toi.
- Maskesiz halini hiç görmedim.
Je ne l'ai jamais vu sans son masque.
Bunu sensiz yapamayacağımı söylemiştim.
Je t'ai dit que je ne pourrais pas y arriver sans toi.
Çocuklar, Wally'nin Barry olduğunu düşünmesini ve etrafta düşüncesizce koşuşturarak gelecek sefer Alchemy ve ya Savitar ortaya çıktığında onları yenmeye çalıştırılmasını istemiyorum.
Je ne veux pas que Wally pense qu'il est Barry, à foncer sans être préparé, essayant d'arrêter Alchimie ou Savitar lorsque l'un des deux se montrera.
Eğitimlerde tek damla bile terlemedim fakat buradaki ilk günüm. Korkmak istemiyorum. Fakat biraz korkuyorum.
J'ai survécu à la formation initiale sans suer, mais c'est mon premier jour sur le terrain, et je ne veux pas être effrayé, mais je le suis un peu.
Sana güvenebileceğin tek kişinin kendin olduğunu, kişisel bağların olmadığında kaybedecek bir şeyin olmadığını öğretir.
Ils t'apprennent que la seule personne en qui tu peux avoir confiance c'est toi-même, que sans attaches personnelles, il ne peut pas y avoir de pertes.
Bu işi sensiz yapamayacağımızı açık bir şekilde belirttin.
Tu as été clair qu'on ne pouvait pas faire ce truc de justicier sans toi.
Oliver'ın tek başımıza onsuz dışarı çıkmamızı isteyeceğini sanmıyorum.
Je ne pense pas qu'Oliver voudrait que l'on soit là-bas sans lui.
Planının ne olduğunu bilmeden Church'ün peşinden gidemeyiz.
On ne peut pas s'en prendre à Church sans connaître son but.
Bu hayatta birlik olmadan kimsenin bir şey başaramayacağı.
Que sans unité, une seule personne ne peut rien accomplir dans la vie.
Gelini düğünden önce görmek kötü şans getirir bilmiyor musun?
Tu ne sais pas que ça porte malheur de voir la mariée avant le mariage?
Senin şansına bir internet var, bir de başka internet var ve bu sihirli parmaklar Google'ın bile bulamayacağı şeyleri bulabilir. Sihire inandığımdan veya sihirli parmaklarım olduğundan değil tabii.
et ces doigts magiques peuvent en faire sortir des choses que même Google ne peut pas trouver, pas que je croie en la magie ou que j'aie des doigts magiques.
- Yoğun saatlerde lokantayı bırakıp gidemezsin.
Tu ne peut pas laisser le restaurant sans surveillance pendant le rush.
Fakat senin lafına karşılık onun lafı yüzünden, bir grup evsizi ve çocuklarını tutuklayacak değilim.
Mais je ne suis pas prêt d'arrêter deux douzaines de sans-abri et leurs enfants. Quand c'est ta parole contre la sienne.
Tanrı karnınız tok olmadan yoğun dilencilik gününüze başlamanızı istemez. Vay canına.
Dieu ne veut pas que vous soyez dehors à mandier sans avoir le ventre plein.
Frank, burada evsiz barınağı açamazsın.
Hey Franck, tu ne peux avoir un centre de sans-abris ici.
ne şans ama 31
ne şanslısın 21
ne şanssızlık 23
şans 100
şanslı 131
şanslısın 256
şanslıyım 72
şansıma 19
şansını zorlama 45
şanslısınız 85
ne şanslısın 21
ne şanssızlık 23
şans 100
şanslı 131
şanslısın 256
şanslıyım 72
şansıma 19
şansını zorlama 45
şanslısınız 85
şanslıyız 73
şansına küs 32
şanslı adam 21
şansımıza 17
şanslı mı 26
şansın yok 21
şansımız var mı 19
şansın açık olsun 28
şanslıydım 39
şanslı günümdeyim 16
şansına küs 32
şanslı adam 21
şansımıza 17
şanslı mı 26
şansın yok 21
şansımız var mı 19
şansın açık olsun 28
şanslıydım 39
şanslı günümdeyim 16