Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ O ] / Onlar ne olacak

Onlar ne olacak перевод на французский

300 параллельный перевод
- Onlar ne olacak?
Qu'en fait-on?
Onlar ne olacak?
Et eux?
Ya yan etkileri? Onlar ne olacak?
Quels en seront les effets secondaires?
Onlar ne olacak?
Qu'en est-il d'eux?
- Onlar ne olacak? - Kim?
Et eux?
- Onlar ne olacak?
Et eux? Qui?
Ya bilet alan insanlar, onlar ne olacak hiçbir şey çalmayan dürüst insanlar?
Et ceux qui ont acheté des billets et n'ont rien volé?
- Onlar ne olacak?
- Et elles?
Onlar ne olacak?
Qu'est-ce qu'elles font? Hein?
Ve Bayan Aimée ve ufak kız, onlar ne olacak?
Et Madame Aimée, et la petite, | qu'est-ce qu'elles deviendront?
- Peki ya askerler, onlar ne olacak?
Et les soldats, alors?
Ya "Bartevel" ler? Onlar ne olacak?
- Et les bartavelles, qu'est-ce qu'il en faisait?
Onları yakalayamazsak, o zaman ne olacak?
Admettons que nous les rattrapions. Que ferons-nous?
Ya soylu şövalyeler ne olacak? Fidye isteyeceğiz! Onları sabunla değiş-tokuş edeceğiz!
Mais messieurs les chevaliers seront échangés contre du savon.
Ya onlar ne olacak?
Mais, et eux?
ÖIdüğüm zaman onları ne kadar sevdiğimi ve beni dışladığının farkına varacaklar ama o zaman iş işten geçmiş olacak.
Ils réaliseront combien je les aimais quand je serai morte et ne te gênerai plus. Il sera trop tard.
Onları uyardım. Şarkı söyletmezlerse sana, ölüm ve yıkım olacak dedim.
J'avais promis mort et destruction s'ils ne vous laissaient pas chanter.
Onların eşlerine ne olacak? Onların çocuklarına ne olacak?
Et leurs familles?
Endişelenme. Janet onları oyalıyor olacak, zavallı kız.
Ne t'inquiète pas, Janet s'en occupera.
Pekala, umarım onlar biraz altın buldu, ne olacak?
Ils ont trouve de l'or, et alors?
Onların ne derdi olacak? Gayet iyiler.
Elles vont très bien.
Ama kendine mukayyet olmazsan sonun onlar gibi olacak.
Mais si vous ne vous reprenez pas, vous finirez comme eux tous.
- Çekebileceğin bütün kareler onlar olacak.
Nous ne pourrons pas le rapporter. Qui y a t-il?
Tabii herkesin poliçesinde çeyrek penilik bir oynama olacak ama onlar zaten sizin parayı geri istemediğinizi bunun sadece işleri karıştıracağını söylemişlerdi.
Je sais, ça ne fait qu'un 1 / 4 de penny sur les polices... Ils m'avaient dit que vous le refuseriez, que ça embrouillerait tout.
Bu yaralılar bize bilgi verebilir ve biz geri dönmeden onların uçakları üzerimizde olacak.
Personne ne doit signaler nos mouvements.
Onlar Joe'yu aldıktan sonra ne olacak?
Et après Joe, que voudrez-vous?
Ama ne kadar büyüdüğünü şimdi fark ettim. Sanırım onları bir kaç top kumaş ile değiştirsem daha iyi olacak.
Mais tu es devenue une vraie jeune femme, alors nous les échangerons contre de belles toilettes.
Onları şimdi ezmezsen eğer... Beş yıl sonra, İngiltere'nin iki kralı olacak :
Si vous ne les foudroyez pas maintenant, dans moins de cinq années il y aura deux rois d'Angleterre, l'Archevêque de Cantorbéry et vous, et dans moins de dix ans il n'y en aura plus qu'un.
- Onları bulunca ne olacak?
Sur ce que tu vas en faire.
Onlar ne olacak?
Que deviendraient-ils?
- Onlar ne olacak?
Que deviendraient-ils?
Peki, eğer onları bulursan ne olacak?
Que va-t-il se passer si vous les trouvez?
Ya kadınlar ne olacak? Onları ne zaman sorgulamaya başlayacağız? Buralarda bir kaç sağlam cadı olduğunu duydum.
Commençons à interroger les femmes, il paraît qu'il y a des sorcières.
- Londra Kulesi'nden mücevherler... polisten uzak dururuz onlar bizim dilimizi konuşmaz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneceğiz... güle güle, hemen dönün ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum, güle güle diyorum, elveda değil... fazla gecikmeyin, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın çabuk dönün... uzaklardayken bile bu şarkı kulaklarımızda olacak... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz... hoşçakalın, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum, güle güle diyorum, elveda değil... uzaklardayken bile bu şarkı kulaklarımızda olacak... hoşçakal, görüşürüz çok geçmeden döneriz...
Les joyaux de la couronne On connaît les policiers fouineurs Ils ignorent notre rengaine Au revoir À bientôt
Onları sorgulama ne olacak?
Et si on les interrogeait?
Onlar, yeni bir kararname yayınlayıp artık edebiyat da arî ırktan olacak demeden bitirsen iyi olur.
Fais-le, avant qu'ils ne décident d'établir que les belles-lettres sont également aryennes.
Onları haklamak zor olacak.
Ça ne sera pas facile de les liquider.
Ne olursa olsun, senin üzüldüklerin Amerikalılar olacak... çünkü eğer geri dönmemiz onlar için şanssa... öncelik onların demektir.
Vous vous foutez bien des Amerloques, parce que si leur survie dépend de notre retour au camp, ils sont pour ainsi dire foutus.
Peki Bayan Abigail ve babam ne olacak? Onları Albayın ayırmasına izin mi vereceksiniz?
Vous n'allez pas laisser le colonel séparer Mlle Abigail et mon père?
- eğer onlar gelirse ne olacak?
- Et s'ils viennent?
Peki bayanlar ne olacak Yargıç? Onların hassas duygusallıkları?
Pensons aux dames... à leur sensibilité.
- Onlar ne olacak?
Et elles?
Onları işlettiğimizi anlarlarsa ne olacak?
Et s'ils découvrent le pot aux roses?
Onları bulmak kolay olacak.
Ça ne devrait pas être difficile.
- Onları geride tutmak zor olacak. - Teşekkürler.
On ne sait pas combien de temps on pourra les retenir.
Onları tatlı dille ikna edemezsin Savaş kaçınılmaz olacak!
Tes paroles ne nous éviteront pas une bataille.
Ama düğün burada olacak! İnsanların sana uygun olmadığımı söylemelerini istemiyorum ama onları bir zerre olsun umursamıyorum.
Pour qu'on ne parle plus de mésalliance, qu'on ne dise pas que je suis Ia paille à laquelle se raccroche Ia noyée.
Peki ya onların teklifini kabul etmediğimizde ne olacak?
Observer, théoriser et tenter d'apporter la preuve. Activez.
Onlar ne olacak peki?
- Qu'est-ce qui va leur arriver?
Onları tanımadığını biliyorum, ama eğlenceli olacak.
Tu ne les connais pas mais ce sera bien.
Öyle diyorsun, ama... onları öldürmeye çalışmak çok daha kolay olacak.
Si ça ne tenait qu'à moi. ce serait plus simple. je les descendrais.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]