Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ O ] / Onu bulamadım

Onu bulamadım перевод на французский

451 параллельный перевод
Onu bulamadım ama Gustavsson da arıyor.
"Je n'ai pu le trouver, mais Gustavsson est à sa recherche aussi."
Pimenov? Neler oluyor? Hayır, onu bulamadım.
Non, je ne l'ai pas trouvée.
Onu bulamadım.
Je ne le trouvais pas.
Sise doğru koştum ama onu bulamadım.
Je courais dans la brume sans le trouver.
- Bileziğimi almak için o gece Barrow'a gittim. Ama yemin ederim onu bulamadım.
- J'ai cherché Whitey à cause du bracelet, mais je ne l'ai pas trouvé!
Her yere baktım, Bay Creighton, ama onu bulamadım.
Je le trouve nulle part, M. Creighton.
- Chicago'da onu son kez o zaman gördüm. Geri dönmedi ve ben de onu bulamadım.
Je ne l'ai plus revue à Chicago, ne sachant où la joindre.
kadar onu takip ettim. Ama akıntı çok kuvvetliydi ve onu bulamadım.
La marée était trop rapide.
- Onu bulamadım.
- Pas pu la localiser.
- Evet, onu bulamadım.
- Oui, je ne l'ai pas trouvée.
- Onu bulamadım.
- Pas moyen de le trouver.
Ama yalnızlıktan kurtulmanın tek çaresi sevgi. Ben de onu bulamadım.
J'étais aussi seule parce que je n'avais pas d'amour.
Islık çalarken onu duyabiliyordum ama o gitmiş onu bulamadım.
Je l'entendais siffler, mais il était parti, et je ne l'ai pas retrouvé.
Onu bulamadım.
Disparu.
Onu bulamadım.
Je ne l'ai pas trouvé.
Onu bulamadım.
Je ne l'ai pas trouvée.
Onu bulamadım hala.
Je n'arrive pas à le retrouver.
Burada biriyle buluşacaktım, ama onu bulamadım.
Je dois voir un type, mais je n'arrive pas à le trouver.
Morga gittim ama onu bulamadım.
Je suis allé à la morgue et elle n'y était pas.
Canım, durumun kötüleştiği sırada, onu bulmaya çalıştık, ama bulamadık.
Ma chère, alors que votre état empirait... nous l'avons cherché, en vain.
Onu asla evde bulamadım.
Elle n'était jamais chez elle.
— Onu bulamadılar mı?
- On ne l'a pas retrouvé?
Dün gece onu suçüstü yakaladım, ama bunu bildirme cesaretini bulamadım.
Je l'ai surprise hier soir, et je n'ai pas eu le courage de téléphoner au parquet.
Onu evinde bulamadım. Arazideydi! Üzerinde satış senedi yoktu.
Il n'avait pas son carnet sur lui et il devait m'envoyer le reçu.
Ben değildim. Onu hiç bulamadım.
Non, je ne l'ai jamais retrouvé.
Bay Charles, onu hiçbir yerde bulamadık.
M. Charles, il est introuvable.
Ve onu asla bulamadınız mı?
Vous ne l'avez pas trouvée?
- Henüz bulamadık. - Evde onu bekleyenler var mı?
- Quelqu'un l'attend chez elle?
- Yangından sonra onu bulamadılar mı?
- Aucune trace de lui.
Onu o kadar çok düşündüm ki, ama ne yazık ki uygun bir kelime bulamadım.
On me l'a dit tant de fois. C'est un mot que j'oublie constamment.
Onu daha bulamadın mı?
Tu ne l'as pas encore trouvé?
- Onu henüz bulamadım ama...
- Je vais le trouver...
Ya Aziz Petrus? Hala bulamadınız mı onu?
Et de Saint Pierre, pas de nouvelles?
Bu onu niçin bulamadığımızı açıklıyor.
Normal qu'on le trouve pas.
Onu öpecek cesareti hiç bulamadım.
Je n'aurai pas le courage de l'embrasser.
Gereken parayı bulamadım. Ama onu yine de öldürmeni istiyorum.
Je n'ai pas trouvé l'argent, mais je tiens à ma vengeance.
Dört aydır onu bulamadıysam, başkasına nasıl bulacağını tavsiye etmem!
Si j'avais fait 4 mois de recherches, je m'abstiendrais de donner des conseils!
Onu çantamda bulamadım, koymayı unutmuşlar.
Je n'en ai pas, je ne l'ai pas trouvé dans mon bagage.
onu asla bulamadım.
nous ne sûmes plus jamais rien d'elle.
- Daha bulamadım onu.
Je ne le retrouve plus.
Onu hiçbir yerde bulamadım.
Je ne l'ai trouvée nulle part.
Onu görmek istedim ve bunun için daha iyi bir yer bulamadım.
Je voulais la voir, et il n'y a aucun meilleur endroit pour cela.
O bulamadığınız Bay Jesse James bizden onu ziyaret etmemizi istedi.
Hé bien, M. Jesse James, sur qui vous ne pouvez pas mettre la main, vient de nous demander de passer le voir.
Onu 7 denizde aradım... ve hala bulamadım.
J'l'ai cherché sur les sept mers, Et j'l'ai pô encore trouvé.
Onu buldun mu? Bulamadım.
- L'as-tu trouvé?
Bay doğruyu henüz bulamadım. Fakat onu bulduğumda, bütün dünya mutluluk şarkımızı dinleyecek.....
Mais quand je trouverais tout le monde va nous entendre chanter...
- Hayır bulamadım onu. Nerede olduğunu bilmiyorum.
Je ne l'ai pas trouvée.
Onu hala arıyor musun? Daha bulamadın mı?
Tu la cherches toujours?
Yapacak başka bir şey bulamadık, ve onu yanımıza aldık.
Nous ne savions pas quoi faire, alors, nous l'avons gardé.
Onu bulmaya çalıştım, her yolu denedim, ama bulamadım.
J'ai tout essayé pour la retrouver.
Onu hiç bir yerde bulamadım, ve çay vakti geldi.
La cave? Je ne le trouve pas, et c'est l'heure de son thé!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]