Oradaki перевод на французский
7,790 параллельный перевод
- Oradaki sığınağa gidiyoruz.
Nous nous abriterons ici.
Oradaki de Louis. Benim çocuğum.
C'est Louis là-bas, c'est le mien.
4 numaralı masa... Oradaki biriyle yattın mı?
Table 4... tu n'as couché avec personne là bas?
Oradaki adam bana bunu tavsiye etti.
Le libraire me l'a recommandé.
Oradaki "şey" her neyse... O "şey" her neyse, onu çok dikkatlice koruyorlardı. Yeniden konuşmaya başladı.
Quelle que soit cette chose qu'ils cachent, qu'ils gardent si précieusement... elle a recommencé à parler.
Oradaki herkese, sevdiklerine ne gerekiyorsa onu söyle.
À toutes ces personnes que tu aimes, tu dois raconter ce qu'il faut raconter.
Ama ya kötü adamlar ana şebekeye gidip oradaki kabloları keserse?
Mais si les cambrioleurs les coupaient dans les tableaux électriques?
Oradaki evi bulmuşlar ve yiyip bitirmişler.
Ils ont trouvé cette maison. Ils l'ont avalée.
Bir türlü bitmek bilmeyecek, oradaki insanları bile tanımıyoruz.
Tu peux me surveiller quand je bois du Bourbon. Je suis sûre que ça va être super chiant. On connaît même pas ces gens.
Oradaki şeyler, R.L. Stine'ın canavarları.
Ces choses, dehors, ce sont les monstres de R.L. Stine.
Oradaki şey ayıysa ve sana doğru gelirse ne yapmayı düşünüyorsun? Pedikür mü yapacaksın?
Mais si c'est un ours et qu'il s'en prend à nous, qu'est-ce que tu comptes lui faire?
Oradaki durum değişiyordu.
La situation évoluait, là-bas.
Oradaki herifi görüyor musun?
T'as vu dans quel état il est?
Oradaki Hızlı arkadaşlar.
Vous êtes rapidement devenus amis.
Oradaki, iyi.
C'est bien.
Oradaki, bana doğru kesti.
Ça m'a vraiment blessé.
Oradaki bebek beni?
- C'est moi bébé?
Olmak istiyorumŞimdi gerçek bir ebeveyn? Oradaki bu ne?
Tu veux être un vrai parent, maintenant?
Sen, oradaki!
Vous là-bas!
Oradaki kazaklı adamı görüyor musun?
Tu vois le type avec le pull?
Bu filmin sermayesini biz verdik. Ve bence oradaki sevimli çocuğun beni sikmesine izin verilmemeli.
On a financé ce film, et je ne pense pas que l'autre beau gosse là ne devrait pas me chier dessus comme ça.
Oradaki lambanın kordonuyla boğ gitsin o zaman.
Elmina avec cette chaîne.
Oradaki Kan Chow tavuğu mu?
C'est vraiment du poulet Kan Chow?
Hyde Park'ın oradaki Konutlarda.
Dans les Projects près de Hyde Park.
- Stop Shop'ın oradaki mi?
- Près de Stop'n Shop?
Ama şimdi, böyle devam et oraya çıkalım. Restoran oradaki tepede.
Au-dessus de la colline, il y a un restaurant.
Efendim, avukatımıza göre oradaki kızın varlığı operasyonumuzun meşruluğunu bozmamakta.
- Monsieur, selon notre avocat, la présence de la petite fille n'a pas nécessairement affecté la légitimité de notre opération.
- Oradaki göt McGee gibi miyim?
- Non. Peut-être que je ne mérite pas d'être heureuse?
Oradaki o.
Il arrive.
Ve oradaki her şey mükemmel ve tam tamınadır.
et tout est là... parfait... et complet.
Oradaki kurtarma göreviyle buradaki işiniz arasındaki en büyük fark nedir?
Alors, quelle est la plus grande différence entre faire des sauvetages il. Et ce que vous faites ici?
Oradaki her bir çizgi bir mucize.
Donc chacun de ces bâtons est réellement un miracle.
Sen bayıldıktan sonra oradaki insanlardan seni buraya getirmeleri için yardım istedim.
Alors, j'ai demandé de l'aide à l'hôtel pour vous ramener.
satmak istemiyorum Dostlarım, Bazı oradaki dostlar gelen ikna var.
Ceux qui ne veulent pas vendre... ces types se montrent persuasifs avec eux.
Oradaki o noktaya kaçırmayın.
- N'oublie pas la tache, là.
Male hakkında yazdığım şeyler oradaki çocuklardan en az birinin başına gelmiştir.
Tout ce que j'ai écrit sur Malé est arrivé à au moins un des deux.
Oradaki birim sentetik himotrip odacıklı banyolarda besini işliyor.
Cette unité-là transforme la nourriture à travers des bains chambrés de hymotripes synthétiques dans un elastice.
Oradaki her şey buraya kıyasla çok ilginç ve yeni gibi.
On dirait que tout est nouveau est excitant comparé à la vie ici.
Ancak buradaki hayatın da oradaki kadar iyi olabilir.
Mais ta vie ici pourrait être tout aussi bien.
Oradaki baş şef'in ismi Millet olabilir mi?
Le grand patron là, son nom était Miller?
Eğer istiyorsanız bağırmaya ve kavga etmeye devam edin. Oradaki o şey bunu sizin için yapar.
Si oui, continuez à gémir et à vous disputer comme ça en attendant que cette chose, là-dehors, vienne s'occuper de vous.
Bütün gün silah kaçakçılarıyla mücadele edebiliriz ama oradaki şey var ya, oyunun sonu o işte.
On peut coffrer des trafiquants d'arme à longueur de journée mais ça au-dessus, c'est... C'est la fin.
- Oradaki çetelerle kanlı bıçaklıydı.
Il a eu des embrouilles avec un gang chinois.
Jawbone Şelalesi'nin oradaki barakayı biliyor musunuz?
En fait, vous connaissez l'abri à Jawbone Falls?
Oradaki hedefi al.
Va chercher cette cible.
Oradaki adamın yanına. Orada duranın yanına. Hemen ayağa kalkıp oraya gidiyor ve kibarca sakso çekip çekemeyeceğini soruyorsun.
Ce type, là, juste devant, tu vas le voir et lui demander gentiment si tu peux le sucer.
Evet, oradaki benim.
Yep, c'est moi.
- Oradaki ne?
Qu'est-ce qu'il y a, là?
Oradaki pencereyi kırabiliriz.
- Il faudrait casser cette fenêtre.
- Oradaki zencilerin yanına geri git bakalım oğlum.
- Vas-y.
Oradaki zenci adam o işte.
C'est le Noir.
oradaki kim 37
oradakiler 66
orada 2281
oradaydım 213
orada mısın 598
oradayım 18
oradaydı 145
oradasın 44
oradan 69
orada kimse yok 63
oradakiler 66
orada 2281
oradaydım 213
orada mısın 598
oradayım 18
oradaydı 145
oradasın 44
oradan 69
orada kimse yok 63
orada dur 223
orada biri var 50
orada ne var 123
oradadır 18
orada olacağım 346
orada neler oluyor 224
orada ne yapıyorsun 161
orada bekleyin 25
orada duruyor 22
orada biri mi var 55
orada biri var 50
orada ne var 123
oradadır 18
orada olacağım 346
orada neler oluyor 224
orada ne yapıyorsun 161
orada bekleyin 25
orada duruyor 22
orada biri mi var 55
orada olurum 25
orada kal 348
orada mı 137
orada mısınız 104
oradan uzak dur 20
orada olduğunu biliyorum 100
orada durun 51
oradan çık 18
orada değil 122
orada kalsın 17
orada kal 348
orada mı 137
orada mısınız 104
oradan uzak dur 20
orada olduğunu biliyorum 100
orada durun 51
oradan çık 18
orada değil 122
orada kalsın 17