Orada olacağım перевод на французский
2,627 параллельный перевод
Hemen orada olacağım.
- Oui, monsieur.
Ben orada olacağım, Crystal.
Je serai là-bas, Crystal.
Onlara en kısa sürede orada olacağımı söyle.
Dites-leur que je passe dès que possible.
Westburn Malikanesi. Saat 5'te. Orada olacağım.
La cité Westburn, à cinq heures.
Evet, orada olacağım.
Ouais, je viendrai.
Tabii ki, orada olacağım. Mükemmel.
J'y serai.
Seni bırakmayacağım. Tam orada olacağım.
Je pars pas, je reste à côté.
İyi, orada olacağım.
Ouais. Je serai là.
Orada olacağım.
- Je te prends au mot.
Oh, harika, orada olacağım.
J'en suis.
O mezarı açtığında orada olacağım, sen ve Katherine gideceksiniz diğer 26 vampir ölecek.
Je serai là quand tu ouvriras cette tombe, toi et Katherine pourrez partir, mais les 26 autres vampires doivent mourir.
- Orada olacağım.
- Je serai là.
Bak ben de orada olacağım o yüzden sakın batırma.
J'y serai, ne déconne pas.
Ben de o vırt sesinden sonra teyzelik görevi için orada olacağım.
Je serais la tante de service à travers toute les "crash" de la vie.
Birkaç dakika sonra orada olacağımı söyle.
Bien, dis-leur que j'arrive dans un moment.
O zaman geldiğinde de bunu açığa çıkarmak için orada olacağım.
Ce jour-là, je serai là pour le démasquer.
Akşam yemeğinde orada olacağım.
Je serai rentrée pour le dîner.
Orada olacağım.
[J'y serai]
Orada olacağım, o da öyle.
J'y serai et il y sera.
Pekâlâ, kapıları kitle, mümkün olduğu kadar çabuk orada olacağım.
Bon. Verrouille les portes, j'arrive aussi vite que possible.
Umarım orada olacağımızı söylemişsindir.
Tu lui as dit qu'on viendrait?
Birazdan orada olacağım.
Oui j'arrive tout de suite.
Nerede zengin, beyaz bir adam vergi kaçırmaya ihtiyacı varsa orada olacağım.
Lorsqu'un riche homme blanc aura besoin une réduction d'impôt, je serai là.
Nerede beyin ölümü gerçekleşmiş bir kadın kocası istemese de... pahalı yaşam destek ünitesine ihtiyacı varsa, orada olacağım.
Lorsqu'une décérébrée nécessitera un coûteux train de vie que son mari ne peut lui payer, je serai là.
Nerede sebepsiz yere işgal edilecek bir ülke varsa, orada olacağım.
Lorsqu'un pays devra être envahi pour des raisons qui ne collent pas vraiment, je serai là aussi.
Orada olacağım.
Oui, je serai là.
En kısa zamanda orada olacağım. Bu güzel sözleriniz için çok teşekkür ediyorum.
Merci beaucoup pour votre gentillesse.
Ben 10 : 00'da orada olacağım.
Je serai là à 10 : 00.
Bana ihtiyacınız olursa orada olacağım.
Vous savez où me trouver si besoin.
Hayatınızdaki herkesin ne avantacı olduğunuzu anlamasını sağlayacağım. Yarın işe gittiğinizde, orada olacağım.
Je veillerai à ce qu'on sache que vous êtes un parasite.
Kankalarınızla bovlinge gittiğinizde, orada olacağım.
Quand vous irez travailler, demain, je serai là. Quand vous ferez du bowling avec vos amis, je serai là.
Birazdan orada olacağım.
Je le rejoins dans un instant.
Acaba ona haber verebilir misiniz? Birazdan orada olacağım.
{ \ pos ( 192,210 ) } Dites-lui que je descendrai lui parler dans une minute.
Bu akşam orada olacağım.
Je serai là ce soir.
Beni bir daha gördüğünde seni öldürmek için orada olacağım.
Et la prochaine fois que je te verrai, ce sera pour te tuer.
Bak Sue, orada olacağım.
Sue, je serai là.
Git ve harika oyna perde açılana kadar orada olacağım.
Vas-y et sois super, et je serai là avant le lever de rideau.
- Dert etme Arkadaşa ihtiyaç duyduğunda orada olacağım - Kendimi sereceğim.
l'll be there when you need a friend
Orada Omar'ı bekliyor olacağım.
J'attendrai Omar là-dedans.
Orada olacağım.
J'y serai.
Onlara bakmak istersem, orada olduklarını biliyor olacağım.
Que je saches où ils sont si jamais je veux les regarder.
Oradaki herkes için en zor olanı da akıllarının bir köşesinde oluşan orada en iyi adamlarımızdan biri ölüyorsa Allah bilir ben ne olacağım, düşüncesiydi.
Et je pense que ce que pensaient beaucoup de gens, vous savez, comme si ils savaient ça au fond d'eux même, et bien, si le meilleur gars qu'on a ici viens juste d'être tué, où est ce que ça va m'arriver?
Orada olacağım.
Je serai là.
Ben gidip orada olduklarından emin olacağım.
Je vais d'abord m'assurer qu'ils sont à l'hôtel.
Parçalarımızdan kapmak için orada olacağını söyledi.
Oui, il dit qu'il sera là pour ramasser les morceaux.
Peki, orada olacağım.
Je serai là.
Orada olacağım.
Je serais là.
Sanırım sadece ben ve görgü tanığım orada olacağız.
Je serai seul avec mon témoin oculaire.
Bunu bana Kelly'nin de orada olacağını, Bildiğin için mi daha önce söylemedin?
Tu m'en as pas parlé plus tôt parce que Kelly y sera?
- Orada olacağım.
J'y serai.
Orada işler nasıl gidiyor? İyi olacağım.
Ça va?
olacağım 136
orada 2281
oradaki 168
oradaydım 213
orada mısın 598
oradayım 18
oradaydı 145
oradasın 44
oradan 69
orada kimse yok 63
orada 2281
oradaki 168
oradaydım 213
orada mısın 598
oradayım 18
oradaydı 145
oradasın 44
oradan 69
orada kimse yok 63
orada dur 223
orada biri var 50
orada ne var 123
oradadır 18
orada neler oluyor 224
orada ne yapıyorsun 161
orada bekleyin 25
orada duruyor 22
orada biri mi var 55
orada olurum 25
orada biri var 50
orada ne var 123
oradadır 18
orada neler oluyor 224
orada ne yapıyorsun 161
orada bekleyin 25
orada duruyor 22
orada biri mi var 55
orada olurum 25
orada kal 348
orada mı 137
oradan uzak dur 20
orada mısınız 104
oradaki kim 37
orada olduğunu biliyorum 100
orada durun 51
oradan çık 18
orada değil 122
orada kalsın 17
orada mı 137
oradan uzak dur 20
orada mısınız 104
oradaki kim 37
orada olduğunu biliyorum 100
orada durun 51
oradan çık 18
orada değil 122
orada kalsın 17