Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ P ] / Peki ne

Peki ne перевод на французский

40,858 параллельный перевод
Peki ne kadardır Henry ile evlisin?
Depuis combien de temps êtes-vous mariée?
Peki ne?
Alors quoi?
Hepsi öldüler. Peki ne buldular? Her yana dağılmış organlar ve kafalar buldular.
Elles ont trouvé des membres et des têtes éparpillés.
- Peki ne yapmayı düşünüyorsun?
Que vas-tu faire?
- Peki ne yapacaksın?
Alors qu'est ce que vous allez faire?
- Peki neden bana söylemedin?
Alors pourquoi tu ne me l'as pas dit?
- Peki ne yapmamı istiyorsun?
D'accord, de quoi as-tu besoin?
Peki ne giyeceksin?
Et qu'est-ce que tu porterais?
Peki neden etmiyorsun?
Pourquoi ne le faites-vous pas?
Peki, ne yapacaksan yap?
Fais ce que tu as à faire.
Peki dostum. Elden ne gelir?
Bon, c'est d'accord.
Peki ona bu küçük gezintimizden bahsetmeyeceğimi nereden biliyorsun?
Et qui te dit que je ne vais pas lui raconter notre petite sortie?
Peki, benim bundan kazancım ne olacak?
Et j'en tire quoi de tout ça?
Peki, sonra ne oluyor, Emma?
Et que se passe-t-il ensuite, Emma?
Peki, ne tür bir oyuncu olmak istiyorsun?
Quel genre d'actrice aimerais-tu devenir?
"Bahçıvan" ne anlama geliyor peki?
Et ça veut dire quoi, "le Jardinier"?
Peki Peter Lewis içerdeyken ne yaptı? - Hiçbir şey.
Qu'a fait Peter Lewis à l'intérieur?
Bu gece ne yapıyorsun peki?
Que faites-vous ce soir, chica?
Sen ne yaptın peki?
Et toi?
Peki, onlara ne diyeceğiz?
Et qu'est ce qu'on est censé leur dire?
Peki bir şeyler istediğiniz gibi gitmediyse neden geri dönüp tekrar denemiyorsunuz?
Si ça ne marche pas comme vous l'aviez espéré, pourquoi ne pas réessayer?
Format mı? Şu anki durumuna ne olacak peki?
Que deviendra sa conscience actuelle?
Plan ne peki?
Alors, quel est le plan?
Peki malzemelere ne oldu?
Et ce truc alors?
Peki şimdi ne yapacağız?
On fait quoi, maintenant?
Cidden. Geri dönüp tahta oturacaksın sonra ne olacak peki?
Tu reviens et reprends le trône, et après?
Gerçek ne peki?
Et quelle était cette vérité?
Ne yapacağız peki?
Alors que va-t-on faire?
Peki, karşılığında ne aldılar?
Et qu'obtiennent-ils en échange?
Ne amaçla peki?
Quel dessein cela servirait-il?
Birlikte geçirdiğimiz onca yıldan sonra senin en iyi arkadaşın ben değilsem, peki bu evliliğin anlamı ne ki?
Après tout ce que j'ai supporté pendant toutes ces années, si je ne suis pas ta meilleure amie, quel est le but de ce mariage?
Peki ya senin derdin ne çok bilmiş?
Et c'est quoi ton problème, pire d'huitre?
- Peki, güle güle. Ne düşünüyorsun?
Si vous avez faim,
Ne yapacağız peki?
Que fait-on alors?
- Bu sırada ben ne yapacağım peki?
Et je fais quoi en attendant?
Peki o ne dedi?
- Qu'a-t-elle répondu?
- Şirket ne olacak peki?
Et le cabinet?
Peki, size ne oldu?
Qu'est-ce qui t'est arrivé?
Peki Lucy'i bulduğumuzda ne yapacağız?
Et quand on aura trouvé Lucy? Veillez sur elle.
Peki, ne yaptılar?
Ils ont fait quoi?
Peki, ama yarın ilk iş oraya gidiyorum ve ne dersen de beni durduramazsın.
D'accord, mais j'irai à la 1re heure, et tu ne m'en empêcheras pas.
Peki buna cevap vermeyeceğim ama şunu söyleyebilirim ortak ofis olmadan birilerine kiralayabileceğin aklına geldi mi?
Je ne vais pas répondre à ça, mais as-tu pensé à louer sans l'enclos?
- Peki danışman senden ne istedi?
Alors dis-moi ce que voulait le psy.
Çünkü ikisini aynı anda yapamam ve bunu siz de biliyorsunuz. Peki evet.
Car je ne peux pas faire les deux en même temps, et vous le savez.
- Ne gösterimi var peki?
Bien, qu'est-ce qu'on entend?
- Peki tam olarak ne istediğini öğrenelim.
[MUSIQUE SOMBRE] Très bien, parlons précisément de ce dont tu as besoin.
- Peki, Harvey ne istedi?
Que voulait Harvey?
- Peki, buna ne diyeceksin?
♪ ♪
- Ne yapacaksın peki?
Qu'allez-vous y faire?
- Peki o zaman Louis Litt bu gece çıkmaya ne dersin?
Dans ce cas, Louis Litt, voudrais-tu sortir ce soir?
Peki, bu ne demek biliyorsun değil mi?
Tu sais ce que ça signifie?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]