Senden hoşlanıyor перевод на французский
829 параллельный перевод
Galiba kadın senden hoşlanıyor ama adam hoşlanmıyor.
Joséphine t'aime b-b-beaucoup. Mais Joseph p-p-pas du tout!
Senden hoşlanıyor.
Elle vous aime bien.
Senden hoşlanıyor ama bilekliğini hiç sevmiyor.
Il vous aime, mais il déteste le bracelet.
Senden hoşlanıyor.
Il t'aime bien.
Kadın senden hoşlanıyor. Bu işlerden anlarım.
Cette poupée t'a à la bonne.
Külkedisi de senden hoşlanıyor.
Et à Cendrillon aussi.
Senden hoşlanıyor çünkü.
Parce que tu lui plais.
Ve senden hoşlanıyor, bir aptal bile bunu farkeder.
Il est amoureux de toi. Un idiot le verrait.
Bize yakın olmak için odasını değiştirmiştir, Çünkü senden hoşlanıyor.
Cet individu cherche à se rapprocher, car tu lui plais!
- Senden hoşlanıyor gibi.
- Tu lui plais.
Senden hoşlanıyor.
Tu lui plais.
- Senden hoşlanıyor.
- Tu lui plais.
- Ernine senden hoşlanıyor olmalı.
- Tu lui plais.
Neden ben? - Senden hoşlanıyor.
- Tu lui plais.
Bak işte, senden hoşlanıyor.
Il t'aime bien, c'est certain.
Senden hoşlanıyor, Jim.
Elle vous aime bien, Jim.
Ayrıca, sanırım Keiko da senden hoşlanıyor.
Et je pense que Keiko t'aime bien.
- Senden hoşlanıyor.
- Vous lui plaisez.
Genç, sanırım Adelita senden hoşlanıyor.
Niño... je crois que tu plais à Adelita.
Pamela senden hoşlanıyor.
Dare a un faible pour vous.
- Senden hoşlanıyor muyum bilmiyorum.
- Me plais-tu?
Senden hoşlanıyor, görüyorum.
Vous lui plaisez. Je le vois.
Senden hoşlanıyor ve seni istiyorum. Evli olmana rağmen.
Vous me plaisez et je vous veux, même mariée.
- Senden hoşlanıyor bile.
- Il a même une faiblesse pour vous.
Belki senden hoşlanıyor.
Peut-être qu'elle t'aime bien.
Albay senden hoşlanıyor nedense...
Le colonel t'aime bien apparemment.
- Çünkü senden hoşlanıyor.
- Elle t'aime bien.
- Senden hoşlanıyor.
Vous lui plaisez.
- Senden hoşlanıyor.
- Elle en pince pour toi.
Dinle, Mark Ratner gerçekten senden hoşlanıyor.
Écoute, Mark Ratner t'aime vraiment beaucoup.
İnan bana... senden hoşlanıyor...
Je t'assure, elle t'aime beaucoup.
Sanırım senden hoşlanıyor, Bill.
T'as fait une touche, Bill.
- Senden hoşlanıyor.
- Elle t'aime bien.
- Bence Lucia senden hoşlanıyor.
- Lucia t'a a la bonne.
Senden hoşlanıyor, iç o zaman!
II y a quelqu'un qui t'aime!
Senden hoşlanıyor.
Elle t'aime bien.
Senden gerçekten hoşlanıyor.
Ok. Elle te fait craquer.
Bir kızın senden hoşlanıp hoşlanmadığını anlayamıyor musun?
Je plaisantais. Calmez-vous. Lequel vous va?
O senden hoşlanıyor mu?
Et tu lui plais?
Kesinlikle öyle. Ve senden de hoşlanıyor.
Oui, et elle t'aime beaucoup.
Valerie, Yüzbaşı John senden çok hoşlanıyor.
Valérie, Captain John te préfère.
Ama insanlar senden hala hoşlanıyor.
Mais les gens ont une bonne opinion de toi.
Çünkü oğlum senden çok hoşlanıyor.
Vous plaisez beaucoup à mon fils.
Bence senden çok hoşlanıyor.
Je pense qu'il est très attaché à vous.
Bay Baris, senden de hoşlanıyor.
M. Baris, ils vous aiment bien.
Galiba senden hala hoşlanıyor.
Je crois qu'elle vous aime encore.
Sanırım Mongo senden biraz hoşlanıyor.
Je crois que Mongo a le béguin pour toi.
Senden gerçekten hoşlanıyor.
Elle tient à vous.
Kardeşim senden cidden hoşlanıyor.
Ma soeur, elle est dingue de toi.
Senden göründüğü kadar hoşlanıyor mu?
Elle vous aime autant qu'elle en a l'air?
Senden oldukça hoşlanıyor.
Elle t'aime beaucoup.
senden hoşlanıyorum 151
hoşlanıyorum 43
senden çok hoşlanıyorum 54
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
hoşlanıyorum 43
senden çok hoşlanıyorum 54
senden 190
sende 162
senden nefret ediyorum 468
senden bir ricam var 16
senden rica ediyorum 16
senden hoşlandım 83
senden ne haber 103
senden önce 17
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
sende ne var 59
senden mi 32
senden n 19
senden başka 23
sende var mı 43
senden değil 18
sende mi 57
senden iğreniyorum 30
senden gerçekten hoşlanıyorum 19
sende ne var 59
senden mi 32
senden n 19
senden başka 23
sende var mı 43
senden değil 18