Senin için iyi olur перевод на французский
372 параллельный перевод
Kızılderili saldırısına karşı birlikte gitmeniz hem onlar hem de senin için iyi olur.
Plus il y en aura, mieux ce sera au cas où les Indiens attaquent.
Şimdi istediğin şeyi öğrendin. Ülkene dönsen senin için iyi olur.
Maintenant que vous savez ce que vous savez, il serait préférable que vous retourniez dans votre pays.
Senin için iyi olur.
Ça vous fera du bien.
Şimdi silahını hazırlarsan senin için iyi olur.
Couvrez-moi. J'ai fait pareil pour vous.
Ama uyuman senin için iyi olur.
Mais c'est aussi bien comme ça.
- Pekala, senin için iyi olur.
- C'est dans ton intérêt.
Arkadaşın olmaya çabaladım ama babanla evlenme fikrine alışmaya başlarsan senin için iyi olur.
Soldat Stafford, attention! Debout, mon garçon.
İyi yazarsan senin için iyi olur.
Tu ferais mieux de savoir écrire.
Senin için iyi olur. Tuscon'un çok güzel bir yer olduğunu duydum.
Je crois que Tucson est une très belle ville.
Bu nedenle olduğun yerde kalman senin için iyi olur.
Enfin, euh... il vaut mieux que tu restes là-bas.
- İyice düşünsen senin için iyi olur Rod.
oublie ton projet, Rod.
Bu günlerde beni biraz dinlemeye zaman ayırırsan senin için iyi olur.
Tu devras bien m'écouter un jour ou l'autre.
Kendi işinle ilgilenmen senin için iyi olur böylece bir böcek gibi ezilmezsin!
Je sais ce que moi et le théâtre devons au général.
Mahkemeye kadar söylediğim her şeyi yaparsan senin için iyi olur.
En attendant, faites ce qu'on vous dit. Ça, ça m'impressionnera
Senin için dünya üzerindeki en iyi koca o olur!
Il a toujours payé tes études.
Eğer bana açıklarsan senin için daha iyi olur.
La justice sera clémente si vous me le dites.
Senin için çok iyi bir tecrübe olur.
Cela fera une excellente expérience.
Şimdi bize yardım edersen, bu senin için de daha iyi olur.
On vous revaudra ça.
Ne kadar çabuk itiraf edersen, senin için o kadar iyi olur.
Avouez-le, vous vous en tirerez mieux.
Eve gitmen senin için iyi olur.
Tu devrais faire pareil.
Senin için iyi bir koruma olur.
Un bon garde du corps, pour toi.
Daha zararsız bir iş senin için daha iyi olur o zaman.
Vous voudriez peut-être un travail plus propre.
Artik çiftliğe gelmesen senin için daha iyi olur.
Eloigne-toi de la ferme! Entendu.
Ön koltukta gitmek senin için daha iyi olur sanırım.
Tu seras mieux à l'avant.
Bu senin için... ve bizim için iyi olur.
Cela vaut mieux pour vous... et pour nous.
Benimle uğraşmasan senin için daha iyi olur.
Mieux vaut ne pas vous encombrer de moi.
Biliyorum bu senin için yeni ama buna alışsan iyi olur.
Vous n'êtes pas habitués mais vous devrez vous y faire.
Hastane senin için daha iyi olur.
Tu seras mieux à l'hôpital.
Bir süreliğine gidersem, senin için daha iyi olur.
Mieux pour toi si je partais quelques temps.
Senin için iyi olur.
Ça te soulagera.
- Senin için de iyi olur! Şimdi... - Başka bir zaman konuşalım!
Mais je t'en prie, reste auprès de ta femme.
- Senin için çok iyi olur.
- Vous aimeriez ça.
Bilemiyorum. Belki yakalansan senin için daha iyi olur.
Il vaudrait peut-être mieux qu'ils te prennent.
Vaktin varsa sen de gel, iyi olur senin için.
Si tu es libre... Je ne peux pas.
Bu belki senin için de daha iyi olur.
Écoutez, je lis aussi pour vous.
Bana şimdi vermen senin için çok iyi olur.
Alors, donne-les-moi gentiment.
Belki de senin için gerçekten iyi olur.
J'espère qu'elles vous porteront chance!
Sana bankamda paranı bir defada yatırmanı öneririm. Ama senin için güzel bir dükkan bulmamız durumunda... bin dolar nakit saklasan daha iyi olur.
Je suggère que vous déposiez le tout à ma banque.
Saklanman senin için daha iyi olur, birisi aradı ve senin televizyonda olduğunu söyledi. Televizyona mı çıktın?
Calmons le jeu, quelqu'un a appelé, il a dit que tu es passé à la télé, c'est vrai?
Belki de artık gitmen senin için daha iyi olur.
Il vaut mieux que tu partes.
Gorouza Gunbei'yi iyi tanıyorsun, bu yüzden senin için onun görünüşünü taklit etmek kolay olur.
Goroza. Tu connais bien Gunbei, il te sera facile d'imiter son apparence.
Bebeğim, otusan iyi olur, çünkü senin için ağır bir işim var.
Assied-toi, j'ai un truc important à te dire.
Bu iyi bir fikir değil, Senin için daha kötü olur.
Mauvaise idée, tu risques plus gros que moi.
Ama senin için öyle olmayacak. Başına geleceklere inansan iyi olur.
Mais pour toi, ce sera plus dur, parce que tu vas le voir venir.
Şu anda dikatleri üzerine çekmekten kaçınman senin için daha iyi olur.
Tu devrais comprendre que pour le moment... il vaut mieux ne pas attirer l'attention sur toi.
Ne kadar güçlü ise senin için o kadar iyi olur.
Blus l'adferzaire est fort, mieux za marche.
Eğer aramızda geçenlerin senin için anlamı buysa burada veda etmemiz daha iyi olur.
Bien, si c'est tout ce que notre histoire signifie pour toi, il vaut mieux se dire adieu une bonne fois pour toutes.
Ben de Bay Desiato'nun korumasıyım ve bedeninden ben sorumluyum, ve senin bedeninden sorumlu olmadığım için, zarar görmeden önce çekip gitsen iyi olur!
Et je suis le garde du corps de M.Desiato. Je suis responsable de son corps, et non du vôtre. Alors tu me le déblaies avant qu'il lui arrive des bricoles.
Senin için her şeyimi ortaya koydum. Bir şeyler öğrensen iyi olur.
Je me suis mouillé pour vous, Gallagher, et vous feriez mieux de trouver.
Daha iyi olur senin için.
Ils s'occuperaient de toi.
Ne kadar az bilirsem, senin için o kadar iyi olur.
C'est mieux pour vous.
senin için çıldırıyorum 35
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için deliriyorum 16
senin için ne yapabilirim 292
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için mi 51
senin için üzgünüm 22
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için deliriyorum 16
senin için ne yapabilirim 292
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için mi 51
senin için üzgünüm 22