Sorum şu перевод на французский
276 параллельный перевод
Şimdi, sorum şu :
Voici ma question.
Benim sorum şu, askerleri nasıl geçeceğiz. Bunu da biliyor musunuz, Profesör?
J'ai une question aussi, bien que je n'appartienne pas au même pays.
Öyleyse sorum şu, ölüm döşeğine yattığımda, nasıl bir insan olacağım?
À ma mort, je me demanderai seulement quelle personne j'aurai été.
İlk sorum şu :
La première question est :
Sorum şu, işimiz bitti mi?
Je vous ai demandé : On est battus?
Sorum şu : Sammy ne için koşar?
- Qu " est-ce qui fait courir Sammy?
Dr. Johannson, size sorum şu.
Dr Johannson, j'ai une question pour vous.
Sanırım sorum şu, ne kadar ciddisin?
Je supposais demander par là si tu étais vraiment sérieux.
Şimdi, sorum şu ki bayım bunu gerçekten kullanacak mı, ne dersiniz?
Maintenant, le tout est de savoir... si monsieur saura s'en servir.
Sorum şu :
Reste a savoir :
Benim sana sorum şu :
Aussi, je te demande :
Sorum şu...
Ma question est donc :
Pekâlâ ilk sorum şu olacak.
Ma première question est, bien évidemment...
- Evet, sorum şu ki 18 yıldır burada yaşıyorsa, neden şey konuşamıyor... İngilizce.
Oui, mais ma question est, si cela fait déjà 18 ans qu'elle vit ici, pourquoi ne parle-t'elle pas anglais.
- Bn. House sağ. Sorum şu :
Si elle est vivante, alors qui était dans ce sac?
"İlk sorum şu olurdu."
'La 1ère question qui me vient...'
Sorum şu ; ona büyük salatayı verenin ben olmama rağmen onu satınalanın sen olduğu izlenimine nereden kapıldı?
Ma question est la suivante. Comment Elaine a pu penser que tu avais acheté la salade, alors que je la lui ai donnée.
Sana tek sorum şu emirleri yerine getirebilecek misin?
Je n'ai qu'une question à vous poser pouvez-vous exécuter vos ordres?
Sorum şu, ne zaman emin olabileceğiz?
Oui, mais ma question, c'est : Si on n'entend rien au bout de 4, on saura. quand allons-nous savoir?
Sorum şu : Banyo edilmemiş bobinler de bu malzemenin arasında mıydı?
La question que je me pose c'est... les trois boîtes de négatifs étaient-elles avec?
Peki esas sorum şu.
Maintenant, la vraie question, c'est :
Sorum şu... Umarım psikologlar gibi konuşmuyorumdur, ama...
Au risque d'avoir l'air d'un psy...
Benim sorum şu. Carly Lumpkin'le Dinah Groshardt arasında ne var?
Que se passe-t-il entre Carly Lumpkin et Dinah Gorshardt?
Sorum şu : Biz nereye aitiz?
La question est de savoir quelle va être notre position.
Sorum şu :
La question que je pose est celle-ci :
Benim sorum şu :
Mon problème est le suivant :
Bir nokta var. Sorum şu :
J'ai une idée précise.
Anlayacağınız ben beyaz kızların ağzında ne kadar yer olduğunu iyi bilirim. Sorum şu ;
Alors même avec mon "zizi de blanc"... dans la bouche d'une connasse...
- Kahretsin. Sorum şu :
La tuile.
Benim sana sorum şu :
Voici ma première question :
Sorum şu ki, birisini çok sevmek yanlış mı?
Ma question c'est, est-ce que c'est mal de trop aimer quelqu'un?
Biliyorum. Ama sorum şu, işin ucunda ne var?
Je me demande ce qui est en jeu.
Savunma Sekreteri : ESA'nın kendi sorgulama tesisini bünyesinde içerebileceğini düşünüyordunuz, öyleyse... size ilk sorum şu Binbaşı :
Vous penseriez que l'ESA - la force op spéciale de premier de notre armée en machine serait capable de contenir dans son propre installation de confinement, alors... la première question Je ai pour vous, Major, est la suivante :
Sorum şu... Mia'yı kaybetmek istemediğin için kendine de mi yalan söylüyorsun?
Je te demande si tu t'es menti à toi-même parce que tu ne vois pas plus loin que Mia?
Bay Steinberg'e sorum şu... En gözde gazeteniz hangisi?
Je voulais savoir... quel était votre journal préféré.
Sorum şu, eğer kızınızı söylediğiniz kadar çok seviyorsanız ki- - ben buna inanıyorum- - sizce daha fazlasını haketmiyor mu?
Ma question est celle-ci, si vous aimez votre fille... autant que vous dites l'aimer... ce dont je ne doute pas... ne croyez vous pas qu'elle mérite davantage?
O zaman doktor, sorum şu :
La question est donc celle-ci :
Asıl sorum şu, neyin melodisi o?
Ma question est plutôt : que sifflez-vous?
- Sorum şu, onları nerede ağırlayacağız?
- Ma question est : On les met où?
- Şu konuşma hakkında bir sorum var. Ne zamana yaparsınız acaba?
À propos de cette vente, M. Bookman, quand arrivera-t-elle?
Bize, havadan, gizemli bir şekilde geliyor ve bir büyü tarafından alınmama izin verdiğimde artık başka sorum yok.
Depuis le jour où je t'ai vue J'ai su que tu serais ma réponse à tout
İlk sorum şu.
première question :
Sorum su, ucreti nasil oduyorsun?
Comment tu peux te le permettre?
Sorum şu...
Une question...
Sorum şu :
- Oui.
Sanırım sorum şu :
Ça ne marchera pas pour moi.
Şu iğrenç şey için, ne haltsa artık, bir sorum vardı.
J'ai une question pour l'horrible machin.
Sanırım sorum şu...
Ma question est la suivante :
Hayır! Şu Bay Panda'ya bir sorum olacak!
Faut qu'il m'explique un truc, monsieur Le Panda, là.
Şu intihar süsü olayı hakkında birkaç sorum olacaktı.
Quelques questions. A propos de ce faux suicide.
Yine de, birkaç sorum var. Bilirsin hani, şu son hareket var ya hani kadının sana çelme takıp seni yere yapıştırdığı hareket?
J'ai une ou deux questions... sur le mouvement où la femme vous cloue au sol.