Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ Y ] / Yapabileceğini biliyordum

Yapabileceğini biliyordum перевод на французский

138 параллельный перевод
Bunu yapabileceğini biliyordum.
Je savais que ça marcherait.
Dumbo, yapabileceğini biliyordum!
Dumbo, j'étais sûr que tu réussirais!
Yapabileceğini biliyordum, Dude yavrum.
Je savais que tu y arriverais, Dude.
Yapabileceğini biliyordum.
Je le savais.
- Yapabileceğini biliyordum. - Hey!
Je savais que tu y arriverais.
Yapabileceğini biliyordum Barnaby.
Je savais que vous étiez un génie, Barnaby.
Yapabileceğini biliyordum, Shane. Herşey kadar iyi biliyordum.
Je savais bien que tu les aurais tous!
Ben biliyordum. Senin kadar nefret dolu bir adamın her şeyi yapabileceğini biliyordum.
Je savais qu'un homme avec autant de rage pouvait y arriver.
Bunu yapabileceğini biliyordum.
Je savais qu'il réussirait.
Hayır. She said, "Roger'in bunu yapabileceğini biliyordum." Hmm?
Elle a dit : "Je savais que Roger pouvait y arriver."
- Yapabileceğini biliyordum.
- Je savais que vous réussiriez.
Yapabileceğini biliyordum.
Je savais que vous réussiriez.
Hey, K. Yapabileceğini biliyordum.
K! Je savais que t'y arriverais pas.
Yapabileceğini biliyordum!
Je savais que tu pouvais le faire!
Yapabileceğini biliyordum.
Je savais que tu réussirais.
Bir oyuncağın başka ne yapabileceğini biliyordum.
Les jouets pouvaient faire autre chose.
Yapabileceğini biliyordum.
Je savais que vous seriez à la hauteur.
Yapabileceğini biliyordum!
Je savais que tu pouvais le faire.
- Yapabileceğini biliyordum.
- Je savais que tu y arriverais.
Yapabileceğini biliyordum.
Je savais que tu y arriverais.
Yapabileceğini biliyordum. "Alixia"?
Je savais que tu y arriverais.
Yapabileceğini biliyordum, John.
Je savais que tu pouvais le faire, John.
Yapabileceğini biliyordum.
Je savais qu'on réussirait.
Biliyordum. Bunu yapabileceğini biliyordum.
Je savais que tu réagirais comme ca!
Yapabileceğini biliyordum.
Je savais que tu y arriverais!
Bunu yapabileceğini biliyordum.
Je savais que vous y arriveriez.
Aferin sana, bunu yapabileceğini biliyordum!
- Mes félicitations...
Yapabileceğini biliyordum Clark.
Je savais que tu y arriverais, Clark.
Yapabileceğini biliyordum!
Je savais que tu pouvais y arriver!
Yapabileceğini biliyordum.
- Je savais que tu nous ferais entrer.
Bunu yapabileceğini biliyordum.
On savait que tu y arriverai.
Kendini verirsen yapabileceğini biliyordum.
Je savais que tu en étais capable.
Aşağılık bazı şeyleri yapabileceğini biliyordum, ama kederli bir kadını kardeşini öldürdükten sonra yağmalamaya çalışmak, bu daha aşağılık.
Je savais que vous étiez capable de choses dépréciables, mais faire d'une jeune femme en deuil sa victime après avoir tué sa soeur, c'est vraiment bas.
Yapabileceğini biliyordum.
Tu vois, je savais que tu en étais capable.
- Yapabileceğini biliyordum. 10 dakika sonra görüşürüz Abby.
Je savais que tu y arriverais. Quoi? - Dans 10 minutes, Abby.
Bunu yapabileceğini biliyordum.
Je savais que tu en étais capable.
Yapabileceğini biliyordum.
Je savais que tu pouvais le faire.
Oturup kafanı toplarsan, böyle bir şey yapabileceğini biliyordum. - Biliyordum.
Je savais que si tu arrêtais tes bêtises et que tu t'y mettais, tu serais capable de faire ça.
- Yapabileceğini biliyordum.
- Je savais que tu en étais capable.
" Jack, yapabileceğini biliyordum.
" Jack, je savais que tu pourrais le faire
Gördün mü? Daha iyisini yapabileceğini biliyordum!
Je savais que tu pouvais faire mieux.
Yapabileceğini biliyordum.
Je savais que vous pouviez le faire.
Tatlım, bunu yapabileceğini her zaman biliyordum.
Je l'ai toujours su.
İstediğin her şeyi yapabileceğini hep biliyordum.
J'ai toujours su que toutes les portes t'étaient ouvertes.
- Biliyordum yapabileceğini.
- Je savais qu'elle y arriverait.
Sanırım onun Louise'e karşı olan hislerini hep biliyordum ama böyle bir şeyi yapabileceğini hayal dahi edemezdim.
Je me suis toujours douté de ses sentiments pour Louise, mais je n'aurais jamais imaginé qu'il pourrait en arriver là.
Kaba ve vahşi olduğunu biliyordum. Ama, bunu yapabileceğini hiç düşünmemiştim!
Je savais que vous étiez un goujat, mais à ce point-là!
Kaba ve vahşi olduğunu biliyordum ama bunu yapabileceğini hiç düşünmemiştim, Hocam!
Je savais que vous étiez un goujat, mais à ce point-là!
- Mükemmel, biliyordum yapabileceğini.
Excellent. Je savais que vous y arriveriez!
Bunu yapabileceğini hep biliyordum.
Je savais que tu le ferais
Yapabileceğini her zaman biliyordum. Sadece biraz teşvike ve desteğe ihtiyacı vardı. - Ve arkadaşlara.
Il avait juste besoin de temps, de soutien... d'amis... et d'un parent prêt à passer du temps à travailler avec lui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]