Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ Y ] / Yarın gece

Yarın gece перевод на французский

3,546 параллельный перевод
Yarın gece vizyona giriyor!
Il sort demain.
Yarın gece 90'lardan çalan grubu dinleyeceğiz.
Tu dois venir avec moi voir jouer un groupe, demain.
Yerinde incelemek için yarın gece oraya uçuyoruz. Ve bir paleontologa ihtiyacım var.
On s'envole là-bas demain soir pour examiner le site, et j'ai besoin d'une paléontologue.
Ödülü yarın gece veriyorlar.
Ils me remettent le prix demain soir.
- Gemi için endişelenme. Yarın gece yarısı da gidebiliriz.
T'inquiète, on a encore jusqu'à demain minuit.
Yarın gece için çok heyecanlıyım.
J'ai très hâte à demain soir.
Yarın gece gelemez.
Il ne peut pas venir demain soir.
Aileler için havai fişek gösterisi yarın gece.
Le spectacle de feux d'artifice sera demain pour les parents.
Belki yarın gece olabilir.
Peut-être demain soir.
- Yarın gece.
Demain soir, -.
- Sanırım, Sally ve ben yarın gece boşuz.
- Sally et moi, on est libres demain soir.
Yarın gece şu tatil turnuvasında maça çıkacağımı biliyorsun.
Je joue dans le tournoi demain.
Yarın gece, lanet olsun!
Demain soir, mec!
Ve yarın gece maddi imkânı olmayan çocuklar için bir dans organize ediyor.
Et demain soir, Elle organise une soirée pour les enfants défavorisés.
Yarın gece Moskova'dan birkaç adamımız gelecek.
On a des gars qui arrivent de Moscou demain soir.
Herşeyi planladım. Gece yarısı kalkacağım bulaşık makinasını çıkaracağım ve üzerine büyük kırmızı bir kurdele asacağım.
Je me lèverai dans la nuit, et je l'installerai avec un gros noeud rouge dessus.
Bugün bütün gece ve yarın tüm gün çalışmak zorundayız.
On doit travailler toute la nuit. et toute la journée de demain
Bütün gece ve yarın tüm gün çalışmak zorundayız.
Nous devons travailler, toute la nuit et ensuite toute la journée du lendemain.
Ölüm zamanını gece yarısı ile saat 02 : 00 arasına kadar daralttım.
J'ai approximé l'heure de la mort entre minuit et 2h du matin
Neden "Gece Yarısı Avı" filmindeki gibi kelepçelememişler ki?
Ils n'auraient pas pu juste nous menotter façon "Midnight Run"?
- Evet, işimin hakkını veremiyorum gibi geldi, gece yarısı biraz çalıştım hukuk kitaplarıma bir göz attım.
J'avais le sentiment de ne pas donner le meilleur de moi, alors je suis resté levé tard j'ai feuilleté les vieux bouquins de droit.
Bu yüzden gece yarısı o telefonları almadan önce değer verdiğin insanlara son kez veda etme imkanın varken bu işi bırakmanı istiyorum.
Je veux que tu quittes ce métier pendant tu peux encore faire tes adieux et avant de recevoir cet appel à minuit.
Ancak gece yarısını geçti ve çocuklarla erken kalkmalıyım.
Mais c'est minuit passé et je me lève tôt avec les petits.
Bu gece gücümüzü toplayıp yarın keşfe çıkarız. Sakin olun.
Tranquille.
Seçmeler yarın, ve tüm gün çalıştım,... sen de bir gece önceden Rahat olmamı söylemiştin bu akşam da bir parti var.
J'ai travaillé toute la journée pour demain. Et tu as dis que je devrais me détendre, et il y a cette soirée, ce soir.
"Yarın diyete gireceğim, o yüzden bu gece istediğim kadar çikolata yiyeceğim."
"Je me mets au régime demain, alors ce soir, je me bourre de chocolat."
Babasının gece yarısı sarhoş arkadaşlarına çalsın diye onu uyandırdığını biliyor muydun?
Saviez-vous que son père avait l'habitude de se réveiller lui au milieu de la nuit jouer pour ses copains ivres?
Gece yarısına kadar eşyalarını topla.
Je veux votre stuff out à minuit.
- Dün gece söyledim ya 40 günlük arınma programının yarısındayım. Kendimi bütün virüslerden arındırıyorum.
Je me débarrasse de mon herpès.
Dennis Dupree gece yarısına kadar ödeyemezse...
Si Dennis Dupree n'a pas payé à minuit...
Aramız çok iyi, bu gece poker oynadık yarın da Pistols maçına gideceğiz.
On fait un poker ce soir et demain, on va voir un match.
Dünyanın 9. harikası. Bu gece burada olabilmek için dünyanın yarısını dolaştı.
Elle a parcouru la moitié du globe pour être ici ce soir.
Saatler gece yarısını vurunca adam gelip herkesi öldürecek mi yani?
Et à minuit, il entre et tue tout le monde.
Bu gece burada kalacak, onu yarın görebilirsiniz.
On la garde pour la nuit.
Bir daha gece yarısı eve gelirsen, yıkanıp o kadının kokusunu üstünden at, tamam mı?
Quand tu rentreras au milieu de la nuit, tu te laveras pour que je ne sente pas sa puanteur.
- Şu müziği kapatın, gece yarısı oldu!
Eteins cette musique! On est en pleine nuit!
Tatlım, bu gece Albert'a bakarsan yarın NYU başvurunu imzalarım.
Si tu t'occupes d'Albert ce soir, je signerai ta demande pour New York.
Liide. Yarın Tanu'ya bir parti toplantısı için gideceğim. İki gece burada olmayacağım.
liide je vais aller à tanu demain pour une réunion du parti je ne serai absent deux nuits
Gece yarısı arkadaşların gelip gitmesi yasak.
Pas d'amis qui viennent tard le soir.
Cenazeden sonra hiç arayıp sormuyorsun pat diye gece yarısı beni arıyorsun, hem de babamın adını kullanıyorsun.
Compte pas sur moi. Tu donnes aucune nouvelle depuis les funérailles et t'appelles à l'improviste en utilisant le nom de mon père.
Dünyanın yarısı bir adamın gece boyunca seni becerememesini izliyor.
Et si la moitié de la planète voyait un gars incapable de te baiser?
Bu gece burada dinlenip yarın yola devam edelim.
On se repose ici pour la nuit, et on reprend demain.
Bu gece yapamam. Yarın istersen olur.
Je ne peux pas ce soir.
Jimmy, bunun gece yarısı bitecek bir parti olmadığını biliyorsun.
Jimmy, il ne s'agit plus d'une fête qui se termine à minuit.
Çocuklarımızın korkunç bir cinayetin detaylarını çizip resmini yapmadığı ya da gece yarısında derin korkuları yüzünden yaşadıkları tuhaf şeylerle uğraşmadığımız bir hayata ne dersin?
Pourquoi pas une vie qui n'implique pas que nos enfants dessinent et peignent les détails sordides d'une horrible tragédie, hein? Ou qu'ils expriment leurs violentes angoisses en faisant des trucs débiles au beau milieu de la nuit?
Zor bi gece olacak, ama yarın evinde olacaksın.
Sale nuit, mais vous serez chez vous demain.
- Endişelenme. Gece yarısından sabah 4'e kadar iniş ve kalkış yapmaları yasak.
Ils n'autorisent pas de vols entre minuit et 4 h du matin.
Bugün, bu gece, en geç yarın. Ufak bir sürtüşmeden bahsetmiyoruz.
On ne parle pas d'une attaque par voiture.
Yarın akşam gece yarısından sonra?
Demain soir après minuit?
Bu, onlara kendilerini suçlu hissettirecek, kendi ölümleri gelmeden önce gece yarısı pişmanlıkla uyanmalarına, vicdanlarını susturmaya çalışmalarına sebep olacaktı.
Celui pour lequel ils se sentiront coupables, quand ils seront vieux et fatigués, ils se réveilleront pleins de regrets la nuit, tenteront de faire taire leurs remords en attendant leur propre mort.
Gece yarısı ışığını görünce, acıkmış olabileceğini düşündüm.
Je crois que vous n'avez pas fermé l'œil. - J'ai pensé que vous aviez faim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]