Zamandïr перевод на французский
179 параллельный перевод
Ne zamandïr yokum?
Depuis combien de temps ne m'as-tu pas vue?
Ne zamandïr?
Combien?
Eski bir arkadasïm. Ç Uzun zamandïr tanïrïm.
C'est une amie que je connais depuis longtemps.
Hayïr, uzun zamandïr gelmedi.
Ça fait longtemps que je n'en ai pas eu d'exemplaire.
Öyle uzun zamandïr öyle zeki oldunuz ki tevazuu unuttunuz.
Vous avez tous été si rusés si longtemps... que vous oubliez d'être humbles.
- Ne kadar zamandïr buradasïn?
- Depuis longtemps?
Ne zamandïr orada?
Elle était là depuis longtemps?
Ne zamandïr bu halde?
Depuis quand est-elle comme ça?
Uzun zamandir nasilsak, öyleyiz.
On est comme on est depuis longtemps.
Ne kadar zamandir kürek çekiyorsun? "
Depuis combien de temps es-tu aux rames? "
Senin hasta oldugundan daha uzun zamandir, bunu bil.
Plus que vous comme malade!
- Uzun zamandir orada duruyor efendim.
- Le dôme du Capitole. - Cela fait longtemps qu'il est là.
O kadar zamandir buradayim...
Je suis ici depuis si longtemps...
Ama siz ne zamandir bana uzaksiniz, bu hosuma gitmiyor.
Mais vous êtes si loin de moi, ça ne me plaît pas du tout.
Charley, sen çok uzun zamandir bu civarda yaºiyorsun.
Ça fait une éternité que tu vis dans ce pays.
Uzun zamandir mi tanisiyorsunuz? Hayir.
- Vous le connaissez depuis longtemps?
Uzun zamandir seni bekliyoruz.
Je t'attends depuis longtemps.
Uzun zamandir biliyorum ve hiçbir sey söylemedim. Degisecegini umuyordum.
Je le sais depuis longtemps et je me suis tu... en espérant que cela changerait.
Çok uzun zamandir.
Jake entretient une liaison avec Anna Reeves.
Uzun zamandir cikartmadim.
Ça fait longtemps que je les ai pas enlevés.
Uzun zamandir burada kimse içmek için ödemedi.
Les tournées sont très rares, ici.
Uzun zamandir içecek bir sey yok.
Aussi rares que la boisson!
ÇOK ZAMANDIR ÇABALIYORSUN, SPOCK...
TU AS PEINE LONGTEMPS, SPOCK...
Benim erkeklerle bir sorunum yok, çünkü çok uzun zamandir benim için zaten yoklar.
Je n'ai aucun problème! Les mecs n'existent plus pour moi!
Uzun zamandir görüsmüyoruz.
Montrez-vous!
- Ne zamandir?
- Combien de temps?
Bunca zamandîr iş arîyordum ya...
Tu sais, tout ce temps pendant lequel je cherchais du travail?
Uzun zamandîr buradan uzaktaydîm Lidia.
Tu sais, j'ai été absent longtemps, Lidia.
Çok uzun zamandîr beni dansa davet etmeni bekliyordum.
Ça fait si longtemps que j'attends que tu me le demandes.
Çünkü uzun zamandîr kimse onlara bir şey vermemiş galiba.
Parce qu'on ne leur a rien donné depuis longtemps.
Uzun zamandir deniyorduk biliyorsun.
On essayait, tu sais.
Uzun zamandir görmüyorduk onu. Tanrim!
Ça faisait tellement longtemps!
o uzun zamandir bizi gormuyor degilmi?
Qu'est-ce qui vous a pris si longtemps?
Oyle soyluyorlar Uzun zamandir soylenip duruyor
On en parle depuis si longtemps.
Aslinda, uzun zamandir hastaydi
En fait, il était malade depuis longtemps.
Onu uzun zamandir gormedim
C'est vrai, ça. Cela fait plusieurs jours qu'on ne l'a pas vu.
Uzun zamandir birlikteyiz, ama baska birini buldum. Tamam mi?
On est ensemble depuis longtemps, mais j'ai trouvé quelqu'un d'autre.
Ne zamandir baskasini yalan yere?
Depuis quand vous vous camez?
Neden bu kadar uzun zamandir haber vermedin?
Pourquoi n'as-tu pas donné de nouvelles depuis si longtemps?
Evet, ne zamandir or.spusun?
Alors, combien de temps avez-vous été prostituée?
Bu kaseti ne zamandir izliyorsunuz?
Vous en avez vu beaucoup?
Bu kadar zamandir bu isi yapiyorsun
Depuis le temps que tu fais ça...
- Uzun zamandir, ufaklik. Uzun zamandir.
- Suffisamment longtemps.
Simdi evime gidebilirim. Belki Çünkü Noel zor bir zamandir, veya çünkü birçok aileler biraraya gelirler, Ama Noel Arifesi, yilin en kötü gecelerinden biridir Nöbet için
C'est peut-être parce que Noël est une période difficile, ou parce que trop de familles se retrouvent, que le réveillon est la pire des nuits pour être de garde.
Dostum sen ne kadar... zamandir bu haldesin? Tam iki yaşından beri! Yeter artık.
Tu veux quitter cet endroit depuis que t'as 2 ans!
Uzun zamandir Spock'i oynayanin gelmesini bekliyorum.
Longtemps j'ai attendu celui qui jouait Spock.
Bunca zamandir onu süper güçlü bir sey sandik ama sadece bir çocukmus.
Tout ce temps on pensait qu'il était une puissante sur-entité, alors que ce n'était qu'un enfant.
"uzun zamandir TESADUFlerin onlarla oyun oynadigini ogrenselerdi."
"de savoir que la chance avait joué avec eux durant si longtemps."
Bunca zamandir ikisi komsuydu ha!
Alors ces deux-là étaient voisins tout ce temps-là!
Bunca zamandir birbirimize cok yakinmisiz, ama yine de karsilasamamisiz!
Tout ce temps nous avons été si proches, mais nous ne nous sommes pas rencontrés!
Ama uzun zamandir yaşadığım en güzel randevuydu.
Mon meilleur rancart depuis longtemps et je ne le voyais pas comme un rancart.
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zaman geldi 92
zamanım var 22
zamanın var 16
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanı geldi 236
zamanı gelince 71
zamanımız azalıyor 34
zaman geldi 92
zamanım var 22
zamanın var 16
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanı geldi 236
zamanı gelince 71